Dosya

Türkiye ekonomisinin lokomotifi; turizm

Türkiye, sahip olduğu kültürel mirası, tarihi eserleri, doğal güzelliği, lezzetli mutfağı ve misafirperverliğiyle yabancı turistlerin ilgi odağı haline gelen cennet bir ülke. Dört mevsimi bir arada yaşayan ülkemiz coğrafi konum bakımından da stratejik bir öneme sahip. Yedi bölge ve 81 şehre sahip Türkiye, binlerce saklı güzelliği içinde barındırarak her geleni hayran bırakıyor kendine. Örneğin; kendinizi yaz mevsiminde Antalya’nın serin sularına bırakabilir, size en yakın bir kayak merkezine gidip kışın tadını doyasıya çıkarabilirsiniz. Ya da sağlık turizmi için Türk hekimlerine gönül rahatlığıyla güvenebilirsiniz. Gelin ülkemizin çok boyutlu turizmini birlikte irdeleyelim…

6dk okuma
Türkiye'de İş Dünyası05.05.2022
Türkiye ekonomisinin lokomotifi; turizm

Türkiye, sahip olduğu kültürel mirası, tarihi eserleri, doğal güzelliği, lezzetli mutfağı ve misafirperverliğiyle yabancı turistlerin ilgi odağı haline gelen cennet bir ülke. Dört mevsimi bir arada yaşayan ülkemiz coğrafi konum bakımından da stratejik bir öneme sahip. Yedi bölge ve 81 şehre sahip Türkiye, binlerce saklı güzelliği içinde barındırarak her geleni hayran bırakıyor kendine. Örneğin; kendinizi yaz mevsiminde Antalya’nın serin sularına bırakabilir, size en yakın bir kayak merkezine gidip kışın tadını doyasıya çıkarabilirsiniz. Ya da sağlık turizmi için Türk hekimlerine gönül rahatlığıyla güvenebilirsiniz. Gelin ülkemizin çok boyutlu turizmini birlikte irdeleyelim…

Turizm sektörüne geçmişten günümüze hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler tarafından ilgi gösterilmiştir. Bunun en önemli nedenleri ise dünya genelinde en hızlı büyüyen sektör olması ve tabii ki ülke ekonomisine olan katkısı. Türkiye’nin Asya ve Avrupa’yı birleştirmesi, tarihte çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapması, ender bir tarihi ve kültürel zenginliğe sahip olmasını sağlamıştır. Türkiye aktif dış turizminde özellikle 1980’li yıllardan itibaren gelişim göstermeye başlamış ve dünyadaki turistler için popüler bir ülke haline gelmiştir.

Tarihi, kültürü ve doğal güzellikleriyle dünyanın başta gelen turizm mekanları arasında yer alan Türkiye, yeryüzü şekillerinin çeşitliliği, üç tarafının denizlerle çevrili olması gibi etmenlerle bir çekim merkezi haline geliyor. Ülkemiz 81 tane şehri ve bu şehirlerin her birinin kendine has özellikleriyle çok boyutlu bir turizm deneyimi yaşatıyor misafirlerine. Turizmde büyük bir potansiyele sahip Türkiye’de bugün ağırlıklı olarak güneş, kum ve deniz turizmi olarak adlandırılan alanda yoğunluk görünüyor.

Turizmin Türkiye ekonomisine katkısı da yadsınamaz bir gerçek. Turizm, istihdam oluşturma, döviz girdisi sağlama, vergi gelirlerinin artması gibi birçok ekonomik gelişmeye katkı sağlar. Bu yüzden Türkiye’de de turizmin gelişmesine bağlı olarak yeni iş alanları açılmış, ticaretin canlanması sağlanmıştır. Turizme elverişli yerlerde açılan konaklama, lokanta ve alışveriş merkezleri nüfusun bir bölümüne iş olanağı yaratmakla kalmamış, kentlerde ve turistik alanlarda otel, motel gibi

konaklama yerleri ile tatil köylerinin sayısı da artmıştır. Özellikle Ege ve Akdeniz kıyılarında çok sayıda turistik tesis kurulmuş, Turizm gelirlerinin ihracata oranı yüzde 16,7'e çıkmıştır. 2021 yılında ülkemizi ziyaret eden turist sayısı 30 milyon 38 bin 961 kişiye ulaştı. Bu da Türkiye’nin kasasına 24 milyar 482 milyon 332 bin dolar girdisi demek oluyor. Bu rakamlarla da görüyoruz ki ülkemizin ekonomik gelişiminde turizm sektörü önemli bir yer tutuyor.

SAĞLIK TURİZMİNDE TÜRKİYE’NİN ALDIĞI PAY 2.5 MİLYAR DOLAR

Turizmi yalnızca tatil boyutuyla ele almak yanlış bir bakış olacaktır. Çünkü günümüzde sağlık turizmi tüm ülkeler için önemli bir yere sahiptir. Türkiye, sağlık turizminde de tercih edilen ülkeler arasında yer alıyor. Her yıl binlerce kişi, hem tedavi olmak, hem bir takım sağlık hizmetleri almak için Türkiye'nin yolunu tutuyor. Adını dünyaya duyurmuş doktorlarımız ve hastanelerimiz sayesinde sağlık turizmi noktasında da büyük bir sıçrama yaptık. 2019 verilerine göre dünyada ‘Medikal Turizm’ adıyla bilinen bu sektörün maddi hacmi ortalama 100 milyar dolar olarak açıklandı. Bu pastadan Türkiye’nin aldığı pay ise ortalama 2.5 milyar dolar.

TURİZMDE YENİ ARAYIŞLAR

Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneği (YAPDER) bünyesin- de çalışmalarını sürdüren Turizm Araştırma Geliştirme Platformu, (TU-AR) turizmin geleceğini tartışmak üzere sektörün önemli isimlerinden; Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, Erciyes A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Murat Cahid Cıngı, Wyndham Hotels & Resorts EMEA Türkiye Bölge Direktörü Ayça Bilgin Beslen, Green Park Hotels & Resorts Yönetim Kurulu Başkanı Adil Üstündağ, Holimax Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Becer ve Kenan Yavuz’u Gayrettepe Dedeman Otel’de bir araya getirdi. Bizler de buradan hareketle turizmde yeni arayışlar, dijitalleşme, inovatif adımlar ve markalaşma konularını detaylı bir şekilde ele aldığımız dosya konumuzu siz değerli okuyucularımızla buluşturduk. Keyifli okumalar…

ŞELALELER ŞEHRİ ORDU

Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler

Ordu deyince akla üç aylık bir sezonu olan, denizinden çok yararlanılamayan bir yer gelirdi. Biz ‘3 ay değil 12 ay Ordu’ diye bir hedef koyduk. Orduyu dört mevsim yaşayın diye kış ayını da dahil ederek kar festivalleri yapıyoruz. Herkes kardan korkarken biz 2 metre karlarla güzel festivaller yaptık, böylece dükkanını kapatmayan esnafta kazanmış oldu. Göreve gelirken şöyle bir slogan belirlemiştik; ‘düşünen, üreten, yarışan Ordu’ diye çünkü düşünmeden olmuyor. Önünüze ne konulursa kabul ederseniz gelişim sağlayamazsınız. Türkiye’nin turizm potansiyelinin çok azını kullandığımızı düşünüyorum. Bu sebeple Ordu’nun turizm potansiyelini iyi kullanmamız gerekiyor. Bazı ülkeler bizim illerimiz kadar. Bizim 81 tane canavar gibi kaynağımız var. Ordu 300’den fazla şelalesi, doğal zenginlikleri, tarihi dokusu, denizi, dereleri, yaylalarıyla dünyanın en güzel köşelerinden biri. Renklerin bütün tonlarını Ordu'da bulmak mümkün. Bir günde dört mevsimin yaşandığı ilimizde doğa sporunun her çeşidini, kuş gözlemciliği, dağcılık, trekking, kamp, piknik, güneşin doğuşunu ve batışını seyretmek, yüzmek gibi çok güzel aktiviteler yapıyoruz. Karadeniz’i gelip keşfedin çünkü Karadeniz belli yerlerden ibaret değil.

TURİZM VAZGEÇİLMEZ BİR SEKTÖR

Düzce Belediye Başkanı Faruk Özlü

Turizm, üzerinde son derece hassasiyetle durduğum ve önemsediğim bir konu. Çünkü Belediye Başkanlığını yaptığım Düzce’nin, turizm alanında bir sıçrama yapmasını, turizm gelirlerini büyütmesini, turizm eliyle istihdamını artırmasını, özetle sahip olduğu potansiyelin tam olarak harekete geçmesini istiyorum. Bizim yaylalarımız, şelalelerimiz, denizimiz, ormanlarımız var, fındığımız, aromatik bitkilerimiz var… Dört mevsimi farklı güzel bir kentimiz var. Ayrıca belirtmek isterim ki; Roma medeniyetinin en önemli eserlerinden biri olan, 2 bin yıllık Konuralp Antik Kentimize büyük önem veriyoruz. Kazılar hızla devam ediyor. İnşallah bu önemli kültür ve turizm mirasını gelecek sene Türk turizminin hizmetine sunmuş olacağız. Turizm elbette çok yönlü, çok taraflı ve uzun soluklu bir sektör. El yordamıyla, günlük politikalarla, geleceği düşünmeden atılacak adımlarla turizmde yol almak mümkün değil. Türkiye için turizm son derece önemli ve hayati bir sektör olma konumunu devam ettiriyor. Turizmin sadece bizim için değil, tüm ülkeler için ne kadar önemli ve vazgeçilmez bir sektör olduğunu pandemi döneminde hep birlikte gördük.

Turizm; büyük istihdamıyla, 50’den fazla sektörü besleyen potansiyeliyle ve ekonomimize olan katkılarıyla asla vazgeçemeyeceğimiz bir sektörümüzdür. Ülkemiz, sadece bulunduğu coğrafyanın değil tüm dünyanın çekim alanındadır. Potansiyelimizin ve avantajlarımızın farkında olarak, ülkemizin doğasını koruyarak, seçkin bir turizm ülkesi olmak için çabalarımızı artırmalıyız.

ERCİYES’TE 2021 YILINDA 30 BİN TURİST KAYAK YAPTI

Kayseri Erciyes A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Murat Cahid Cıngı

Erciyes özelinden ülkemizdeki kış turizmine değinecek olursak; Ülkemizin neredeyse yüzde 70’inin dağlarla kaplı olmasına rağmen şimdiye kadar sahil, güneş, deniz turizmine sıkıştırılan turizmimizi bir türlü dağlarımıza taşıyamadık ve kaynağımızı hiçbir şekilde yönetemedik. Yönetmeye çalıştığımız kaynaklarla başıboş yapılaşma ve sürdürülemeyen yatırımlar neticesi ortaya çıktı. Türkiye’de kayak merkezi konusunda otorite olan devlet kurumu ve özel sektörde aktör yok. Dolayısıyla biz bu işi en iyi bilen Avusturya, İsviçre gibi ülkelerden danışmalıklar alarak yola başladık. Tabii şuanda dünyadaki en sihirli kelime sürdürülebilirlik. Doğru bir yapılanmayla işe öncelikle fizibilite raporlarıyla Erciyes’te Avusturya ve İsviçre’deki gibi bir kayak merkezi oluşur mu sorusunun cevabını arayarak başladık. Alınan raporlar doğrultusunda kayak sporu için dağın yapısı, pistlerin oluşumu gibi teknik altyapıyla ilgili Erciyes’in uygun olduğu ve Kayseri’nin Kapadokya bölgesinde bulunması sebebiyle uluslararası turizme rahatlıkla açılabileceği yönünde karar verildi. 2012 kışından itibaren Erciyes Dağını yönetmeye başladık.

Altyapıya değinecek olursak 26 milyon metrekarelik alan içerisinde 25 kilometrelik bir karayolu oluşumu ve dört farklı giriş noktasından dağın her yerine teleferik ve pistlerle ulaşmak mümkün. Sürekli aynı pisti kullanmak yerine herkesin kendi kayma kapasitesine göre bulabileceği başlangıçtan profesyonele doğru pistler bulunuyor. Dünyada ilk güvenli kayak sertifikasına sahip kuruluş olarak pandemi krizini iyi yönettik ve yaptığımız çalışmalarla geçtiğimiz yıl yabancı turistte rekor kırdık. Yaklaşık 30 bin yabancı turist Erciyes’te kayak yaptı.

DEĞİŞEN TÜKETİCİ İSTEKLERİNE HAZIRLIKLIYIZ

Wyndham Hotels & Resorts EMEA Türkiye Bölge Direktörü Ayça Bilgin Beslen

Wyndham Hotels & Resorts otel sayısı bakımından dünyanın ve Türkiye’nin en büyük otel zinciri. Hali hazırda 9 bine yakın oteli, 22 farklı markasıyla tüm dünyada farklı yerlerde hizmet veriyor. Pandemi döneminde acaba turizm sektörü nereye gidecek, İnsanlar tatil yapmaktan korkacaklar mı diye hepimiz büyük endişeler yaşadık. Ancak böyle bir durumun olmadığını sadece eskiye oranla seçim yaparlarken daha titiz davrandıklarını gördük. Tüm dünyada geçerli olan Wydnham Rewards ismi ile bir sadakat programımız var. Geçtiğimiz Kasım ayında tatil beklentileri hakkında üyelerimize bir anket yaptık ve 5 bine yakın cevap aldık. Ortaya çıkan sonuç şunu gösteriyordu; tatil yapmayı planlayan insanlar artık doğa odaklı, organik ve kalabalıktan uzak tatilleri tercih ediyorlar. Tüketici henüz uluslararası seyahate hazır değil. Bu sebeple de daha kısa mesafeli, şehirden uzaklaşabileceği, keşfetmeye odaklı bir tatil planlıyorlar. Başka bir anket sonucuna bakacak olursak spor odaklı tatil planlarının arttığını söyleyebiliriz. Wyndham olarak iş seyahati, kültür odaklı, spor ve sağlık turizmine cevap verebilen otellerimiz var. Günümüzde en önemli konulardan bir tanesi de çevre duyarlılığı. Artık misafirler seçimlerini yaparken daha fazla para ödemek pahasına da olsa gideceği tesisin çevre duyarlılığı analizini bilmek istiyor. Özellikle pandemi döneminde bu konu da ciddi bir bilinç gelişti. Henüz istenilen seviyede değil belki ama bizde Wyndham Green ismi ile bir proje geliştirerek tüm otellerimizin beş  adımda ideal seviyeye  ulaşabilecekleri bir sertifikasyon programı düzenliyoruz.

TÜRKİYE’Yİ FİLM PLATOSUNA ÇEVİRMEMİZ GEREK

Holimax Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Becer

Dünyada big data ile ilgili inanılmaz teknolojiler var. Bunların en başında Facebook ve Google geliyor. Baktığımızda WhatsApp’ta yazdığınız cümle ile sizin ihtiyaçlarınız belirlenip Facebook ve Instagram’da reklam olarak gösteriliyor. Bunun daha da ötesine gidilerek çok ciddi veriler elde edilebiliyor. Fakat bunlara sahip olmak çokta bir anlam ifade etmiyor. Bunu ne için kullanacağımız önemli. Turizmde ucuzluk çok konuşulan bir kavram. Bir ürünün fiyatını talebin ne kadar olduğu belirler. Bir şeyi piyasaya sürüyorsak bununla eş zamanlı olarak talep yaratmak için herkesin elini taşın altına koyması lazım. Biz seyahat acenteleri olarak elimizi taşın altına koyuyoruz. Örneğin insanlar bir yere gittiğinde sosyal medyasından buraların güzelliklerini paylaşırsa bireysel olarak ülkeyi tanıtmış oluyor. Yerel yönetimler teknolojiye ve çağa ayak uydurmalı. Biz reklamcılığı çözemediğimiz ve marketing’in ne olduğunu anlayamadığımız zaman gelişemeyiz ve nitelikli ürünler satamayız.

100 kişilik bir ekibim, iki tane acentam ve bir kliniğimle üç yıldır sağlık turizmi alanında çalışmalar yürütüyorum. Ve şuanda normal turizmden daha büyük bir operasyonum var. Sağlık turizmi dünyada 500 milyar dolarlık bir pasta. Biz bu pastadan yalnızca yüzde 1’lik bir kısmı alıyoruz. Üstüne gidersek 50 milyar dolara çıkması çok olası. Turizmi çeşitlendirmek gerektiğine inanıyorum. Sadece gezmeye gelenden ziyade gastronomiyle, sanatla ön plana çıkmamız ve bunların tanıtımızı iyi yapmamız lazım. Şuanda en büyük, en ucuz ve en kaliteli tanıtım mecrası Youtube iken bu mecrada neredeyse hiç yokuz. Türkiye’yi bir film platosuna çevirmemiz gerek.

BİZE GELEN BİZİ YAŞAR

Kenan Yavuz Etnografya Müzesi Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Yavuz

Anadolu; misafir demektir, paylaşmak demektir, tevazu ve samimiyet demektir. Biz doğal olarak bildiğimiz gibi yaşıyor, misafirlerimiz ile paylaşıyoruz. “Bize gelen bizi yaşar” anlayışı ile hareket ediyoruz. Kenan Yavuz Etnografya müzemiz bulunduğu bölgenin mimari dokusu, folkloru, bölge halkının kültürel kökleriyle buluşup o kültürel kökleri bugüne ve geleceğe taşıyan projeler üretmesi ile eşsiz bir örnek oluşturuyor. Deneyim turizmine öncü olacak girişimlerde bulunan müzemiz, Mayıs ayından Ekim sonuna kadar her yıl çeşitli organizasyonlar ve şenliklerle ziyaretçilerin yerel hayatı deneyimlemesini sağlıyor. Harman Şenliği, kuşburnu toplama, masal şenliği, tandırda ekmek pişirme, açık havada sinema akşamları, helva şenliği müzede gerçekleştirdiğimiz sayısız etkinliklerden sadece bir kaçı.

En prestijli müzeleri belirleyen Avrupa Müze Forumu'nca her yıl düzenlenen "Avrupa Yılın Müzesi Ödülleri" yarışmasında "2021 Silletto Büyük Ödülü"nü alarak Avrupa'da Yılın Müzesi seçildik. Anadolu'nun güzelliklerini yaşatmak için bir hayalle başladığım yolculukta, Avrupa’nın en iyisi olan müzenin kuruluş amacını tarihi dokuyu kaybetmemek ve geçmişi unutturmamak adına ''Küçük bir direniş'' olarak tanımlıyorum ve herkesi bu direnişe destek olmak adına müzeyi ziyaret etmeye ve kültür elçisi olmaya davet ediyorum.

YENİ NORMALE UYGUN OTEL

Green Park Hotels & Resorts Yönetim Kurulu Başkanı Adil Üstündağ

İki yıla yakın süren kısıtlamalardan sonra, insanların artık seyahat için bastırdıkları tutkularını yavaş yavaş serbest bırakarak, sektörün 2019 yılına yakın bir performans sergilemesini bekliyoruz. Özellikle İngiltere’nin Türkiye’yi kırmızı listeden çıkarması sektörü daha da umutlandırdı. Çünkü bu açıklamayla yaklaşık 200 bin İngiliz’in Türkiye’ye seyahat edeceği tahmin ediyor. Fakat bunun yanında gündemdeki Rusya-Ukrayna savaşı şuan için sektörü biraz olumsuz etkileyecektir. Döviz kurunda yaşanan artış ile yabancı turistlerin talebinin artacağını düşünürsek, bu durumu olumlu yönde çevirmek mümkün olabilir. Pandemi sonrası yeni normale geçiş sürecinde çeşitli çalışmalar yaptık. Otel içinde daha önceki doldur boşalt oda düzenlemeleri son bularak odalar temizlendikten 24 saat süreyle tekrar kullanıma sunulmaya başlandı. Periyodik olarak Ozon makineleri ile lobi alanları, resepsiyon deski, odalar, restoranlar mutfak vb. otel ile ilgili tüm alanlarda dezenfektasyon önlemleri alındı. Bu önlemlere ek olarak tabi ki otel içinde mesafe konusuna da önem verildi. Ayrıca otelin belirli noktalarında temas süreci sebebiyle dezenfektasyon sıvı jelleri kullanıma sunularak hijyen üst seviyeye çıkarıldı. Bu düzenlemeler restoranlarda bazı değişiklilerin yapılmasına da yol açtı. Örneğin; açık büfe kahvaltı, yoğun süreçte yerini porsiyon tabaklara bıraktı. Menülerin yerini QR kodlu temassız teknoloji ile misafirlerden sipariş alındı. Verilen oda kartları ayrı yerde tekrar dezenfektasyon işlemi yapılarak kullanıma sunuldu. Odalardaki tüm mini bar kullanımları kaldırılarak sadece pet şişe sular verildi. Tüm bunlar otellerde olması gereken kurallar haline gelerek yeni bir düzen oluşturdu.

AZ BÜTÇEYLE İYİ TATİL İMKANI

Erken rezervasyonlar her zaman bütçe dostudur. İnsanlar, az bütçe ile iyi tatil imkânı yakalayarak gittikleri yerlerde diğer aktivitelere para harcama imkânı buluyorlar. Aynı zamanda erken rezervasyon sayesinde uçak biletini de erken alacağından otomatik olarak ucuz uçak bileti bulmaları da kolaylaşıyor. Tatil alışkanlığı olan insanlar için erken rezervasyon en iyi yöntem diyebiliriz. Erken rezervasyonlar online olarak takip edilme imkanına sahip olduğundan yaz fırsatları, son dakika fırsatları, erken rezervasyon gibi sloganlar ile satışa aylar önceden sunuluyor. Kış sezonu bitmeden otellerin ya da otellerle anlaşmalı olan acenteleri web sitelerinden takip etmek ya da buralardaki üyelik sistemi ile mail üzerinden ya da mobil üzerinden gelecek olan bildirimlerle takip etmek her zaman insanlar için daha avantajlı olacaktır.

Dosya Haberi
Turizm Penceresi
Yorum Yaz