Türkiye deprem gerçeği ile bir kez daha karşı karşıya

Türkiye bir deprem bölgesi… Tarihte birçok örneği ve binlerce can kayıplarının olduğu ülkemiz 6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş merkezli 7.7 büyüklüğündeki bir afet ile yeniden yüzleşti. Birlik, beraberlik ve dayanışmanın önemini bir kez daha anladığımız bugünlerde Türkiye’de İş Dünyası dergisi Avcılar Belediyesi iş birliğiyle ‘Depreme karşı dayanışma toplantısı’ düzenledi. Büyük felakete karşı dayanışma yöntemlerinin konuşulduğu toplantıda çözüm yolları incelendi.  

Türkiye deprem kuşağında olan bir ülke. 6 Şubat sabah saatlerinde Kahramanmaraş merkezli 7.7 büyüklüğündeki depreme uyandık ülkece. Doğu ve Güney Doğu’da meydana gelen depremler Türkiye’nin deprem gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi. Öyle ki şu an açıklanan rakamlara göre binlerce vatandaş hayatını kaybetti.

Herkesin elini taşın altına koyması gerektiği, rantı değil canı düşünmesi gerektiği bir dönemden geçiyoruz. Bu konu öyle alelade bir şekilde geçiştirilebilecek bir konu değil elbet. Türkiye’de İş Dünyası dergisi konunun ciddiyetine farkındalık oluşturmak için Avcılar Belediyesi ev sahipliğinde ‘Depreme Karşı Dayanışma Toplantısı’ gerçekleştirdi.  Büyük felakete karşı dayanışma yöntemlerinin konuşulduğu toplantı Türkiye’de İş Dünyası dergisi Genel Yayın Yönetmeni Celal Toprak’ın açılış konuşması ile başladı. Konuşmasına 10 ilimizde yaşanan büyük felakete dikkat çekerek başlayan Toprak, “Bugün burada depreme, yeni gelişen durumlara karşı nasıl önlemler alabiliriz, hangi dayanışma faktörlerine ön plana çıkarabiliriz diye konuşacağız. Toplanmamızdaki en önemli konu hep birlikte fikirlerimizi belirterek bir ortak akıl oluşmasına olanak sağlamak” diye konuştu.

AVCILAR’DA YÜZDE 45 ORANINDA KENTSEL DÖNÜŞÜM YAPILDI

Arnica Küçük Ev Aletleri Yönetim Kurulu Başkanı Senur Akın Biçer, “Öncelikle hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Bu tür senaryoları önceden düşünüp çözüm üretmek gerekiyor diye düşünüyorum. 99 depreminde Avcılar’daki fabrikamızda üç ay boyunca tüm personel birlikte yaşadık. O günlerden çıkardığım en önemli ders şu oldu; böyle durumlarda personel sayısını, kaç kişiye yatacak yer ayırabiliriz diye düşünerek fabrikanın yerleşimini yapmaya çalıştık. Depremlerde kadın ve çocukların özellikle korunması ve bu konuda farkındalık oluşturmamız gerekiyor. Avcılar’da olduğumuz için şanslıyız. Burada yüzde 45 oranında kentsel dönüşüme girildi. Bu da içimize bir nebzede olsa su serpiyor” dedi.

“BİR DOĞA OLAYI AFETE DÖNÜŞTÜ”

Avcılar Belediye Başkanı Av. Turan Hançerli, toplantıya online bağlantı ile katılarak şunları söyledi: “Çok acı bir tabloyla karşı karşıyayız. Tüm Türkiye’de depremler olabileceğini ve depremlerle yüzleşeceğimizi göz ardı etmememiz gerekiyor. Maalesef yine hazırlıksız yakalandık. Bu bizim 3 yıllık 5 yıllık bildiğimiz bir bilgi değil, bu yüzlerce yıldır bildiğimiz bir bilgi. Fakat buna uygun bir hazırlık olmadı ve bir doğa olayı afete dönüştü. Bu afet durumu bizi birçok kez sarstı ve sarsmaya devam ediyor. 72 saati hep konuşuyoruz ama bu karda kışta umut çok az ne yazık ki. Hayat devam ediyor ve edecek. Diliyorum geçmişte yaşadığımız olumsuzluklardan ders çıkarırız. İş insanlarının da siyasetle ilgilenmesi lazım. Biz iş insanıyız siyasetle ilgilenemeyiz diyerek işin içinden çıkmamanız lazım. Çünkü siyaset her şeyi etkiliyor ve ilgilendiriyor.”

AVBEL Yönetim Kurulu Başkanı Nebil İlseven ise yürüttükleri çalışmaları şu şekilde aktardı; “Turan Başkan ile tanıştığımız zamanlarda bana hep şunu söylerdi; “uyuyamıyorum.” Çünkü bu durum çok yakın ve gerçek bir tehlike. Avcılar’da nüfus iki katına çıktı. Bu sebeple burada olan tehdit daha da yakınlaşıyor ve derinleşiyor. Bizde bu noktada AVBEL şirketini oluşturduk. Buranın en önemli işlevi süreci hızlandırmak. Sürecin önündeki yavaşlatıcı faktör insanların bir araya gelmesi. İnsanlar uzlaşamıyorlar. 10 dairelik bir binada 10 değişik fikir sürecin yıllarca sürmesine sebep oluyor. Avcılar Belediyesi kazanılmış hakların korunması konusunda çok ciddi bir çalışma yaptı. Büyükşehir Belediyesi nezdinde bir planla yıkılan binaların tekrar eski haklarıyla yapılabilmesi sağlandı. Daha önce böyle değildi. Yıkılan binalar mevcut imar düzenine göre yapılabiliyor ve yarı yarıya hak kaybı söz konusu oluyordu. Ayrıca burada bir de tapu devri ile ilgili bir süreç vardı, bu tapu devri konusu da insanlar için durup dururken maliyet oluşturuyordu. Yüzde 18 KDV ile kendi binalarına sahip oluyordu insanlar. Ardından ciddi bir lobi çalışmasıyla önce Avcılar’da sonra tüm Türkiye’de yüzde 1’e indirildi bu oran. Böylece müthiş bir maliyet etkinliği sağlanmış oldu.”