Türkiye denizlerinin bilinçli yatırımcısı; DP World

Üç yanı denizlerle çevrili ülkemizde son zamanlarda tabi ki limanlarımıza da önemli yatırımlar yapılıyor. DP World de Türkiye’deki bu potansiyele inanan ve yatırım yapmaktan kaçınmayan bir firma. Denizde hizmet veren ve denizlerin geleceği için her şeyi yapmaya hazır olduklarını söyleyen DP World CEO’su Kris Adams, sosyal sorumluluk bilinciyle hareket ettiklerini ve bu konuda da birçok ödüle sahip olduklarını anlattı. Sadece Yarımca terminaline 600 milyon dolarlık bir yatırım yaptıklarını dile getiren Adams, küresel ticaretin parlak geleceğini inşa etmek için kilit bir rol oynamayı hedeflediklerini ve daha fazlasını anlattı…

DP World, tedarik zinciri sürecinin farklı alanlarına küresel olarak yatırım yapmaya devam ediyor. Bize şirketin global vizyonundan bahseder misiniz?

DP World'de yerel bir liman işletmecisinden küresel bir ticaret sağlayıcısına doğru büyüyen, gurur duyulacak bir yapıya sahibiz. 1972’de Dubai’de (BAE) Port Rashid'deki başlangıcımızdan beri, şu anda dünya çapında 150 ülkedeki operasyonlarımızda çalışan 71 binden fazla kişiden oluşan bir ekibimiz var. Operasyonlarımız arasında limanlar ve terminallerin yanı sıra endüstriyel parklar, lojistik ve ekonomik bölgeler, denizcilik hizmetleri ve marinaların yanı sıra dijital çözümler de var. Aslında, limanlarda ilk günlerden bu yana işimiz çok değişti, artık tedarik zincirinizin ayrılmaz bir parçası ve karmaşık zorluklarının üstesinden gelen yenilikçi çözümleri uyarlayabilir bir yapıdayız. Yaptığımız her şeyin küresel ekonomi ve dünya üzerinde uzun süreli olumlu bir etki bırakmasını sağlayarak küresel ticaretin parlak geleceğini inşa etmede kilit bir rol oynamayı hedefliyoruz.

DP World Yarımca'yı işleten global bir yatırımcı olarak Türkiye ekonomisi ve tedarik zinciri hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?

DP World yatırımları ticareti takip eder. Grubumuz, Türkiye'nin potansiyeline uzun süredir inanıyor. Kariyerimin ilk aşamalarında, 20 yıldan daha uzun bir süre önce, Türkiye'ye yatırım için karar sürecine zaten dâhil olmuştum. Türkiye, yakın pazarlar için ideal bir üretim merkezi olduğundan, bu potansiyel önümüzdeki 10 yılda büyüyecek. Son 10 yılda Türkiye limanlarına çok sayıda yabancı yatırım yapıldı. Bu, Türkiye ekonomisinin büyüyen potansiyelini doğruluyor. Pazar hala çok parçalı bir yapıya sahip. Çok sayıda farklı lokasyondan hizmet veriliyor (Türkiye'de 26 konteyner terminali var), bu da yetersiz bir tedarik zincirine yol açıyor. Ancak amacımız müşterilerimize entegre bir çözüm sunmak. Grubumuz sadece DP World Yarımca terminali ile Türkiye'de bulunmuyor. P&O Ferrymasters, P&O Maritime ve Unico gibi diğer grup şirketleri aracılığıyla da nakliye ve lojistik hizmetleri sunuyoruz.

YARIMCA TERMİNALİNE 600 MİLYON DOLARLIK YATIRIM

Liman olarak bugüne kadar ne kadar yatırım yapıldı? Önümüzdeki dönem için neler planlıyorsunuz?

Yarımca terminalimize yaklaşık 600 milyon dolar yatırım yaptık. Bunun 40 milyon doları geçtiğimiz yıl limanı 1.3 milyon TEU'luk potansiyelinin tamamına ulaşmak için yapıldı. Bu bize daha da büyümek ve iki rıhtımımızda aynı anda iki ULCS'yi (ultra büyük konteyner gemisi) idare etmek için çok ihtiyaç duyulan kapasiteyi sağladı. Uzaktan kontrol edilebilen gemiden kıyıya vinçlerimiz şu anda Türkiye pazarına hizmet veren en büyük gemilere hizmet verebiliyor (şu anda 19.500 TEU). Son teknolojiye sahip limanımız yüksek düzeyde otomasyonu sağlıyor. Ancak bir terminali başarılı kılan sadece altyapı ve ekipman değil. Personelimiz için standart işletim prosedürlerinin eğitilmesi ve uygulamaya konması için önemli yatırımlar yaptık. Türkiye'de verimlilik ve aynı zamanda güvenlik ve sürdürülebilirlikte lider operatör olmaktan gurur duyuyoruz. Ekip, müşteri tabanımıza hizmet vermek için 7/24 hazırdır ve gerçekten her gün fark yaratırlar. DP World grubu Türkiye'deki varlığını giderek artırıyor ve bu yolda ilerlemeye devam edeceğiz.

Sektörde dijitalleşme bir zorunluluk haline geldi. Bu alanda ne tür yatırımlar yapıyorsunuz?

Uçtan uca dijital çözümler sunan bir firma olarak iş ortaklarımıza sunduğumuz birçok çözüm kilit rol üstleniyor. Cargoes markası ile müşterilerimize tedarik zinciri görünürlüğüne (Cargoesflow) sahip olmalarına ve blockchain teknolojisini kullanarak güvenli bir şekilde veri aktarmalarına olanak tanıyan dijital çözümler sağlamayı başardık. Digital Freight Alliance ile nakliye şirketlerini birbirine bağlıyor ve firmaların işlerinin büyümesini için en iyi web tabanlı araçları sağlıyoruz. Searates ile kargo sahiplerinin ve tüketicilerin istedikleri miktarda ürünü deniz yoluyla tek tıkla taşımalarını sağlıyoruz. Bir e-ticaret platformu olan Dubuy ile ticareti artırmak için firmalara ek faydalar sağlıyoruz. World Logistics Passport ile de firmalar ve forwarderlar arasında bir sadakat ağı kurduk.

Türkiye, "1 Kuşak 1 Yol" projesinin orta koridorunda öne çıkıyor. Bu demiryolu bağlantısı bir terminal olarak size neler sunuyor?

Operatörler Çin'den Türkiye'ye ve ötesine bağlantı sağlamak için engelleri kademeli olarak ortadan kaldırdıklarından, demiryolunun 1 Kuşak 1 Yol Girişimi kapsamında nakliyeye uygun bir alternatif olduğu kanıtlandı. Bu demiryolu çözümlerinin öneminin artacağına inanıyorum. Ancak şu anda denizden taşınanların yalnızca bir kısmını temsil ediyor. DP World demiryolu bağlantısı, zaman içinde bu potansiyeli kullanmak için çok uygun.

Mercanlar için hayata geçirdiğiniz projeden bizlere bahsedebilir misiniz?

Bizler denizlerde çalışan insanlar olarak denizlerin geleceği için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. 8 Haziran Dünya Okyanus günü de bu nedenle çok kıymetli. En küçük yaştaki çocuktan, tüm paydaşlarımıza kadar farkındalık yaratmaya çalışıyoruz. Marmara Denizi’nde canlı yaşamını koruyabilmek ve daha da iyileştirmek için Sarı Mercanların Korunması Projesi’ni hayata geçirmekten memnuniyet duyuyoruz. DP World Yarımca olarak su altındaki yaşamın anahtarı olan mercanların nüfusundaki azalmaya karşı İstanbul Üniversitesi ve Deniz Yaşamını Koruma Derneği iş birliğiyle projeyi önümüzdeki ay devreye sokacağız. Zararlı oluşumlar, ekosistem dönüşümleri ve insan faaliyetlerinin denizlerimizi ne boyutta etkilediğini görüyoruz. Sudaki hayatın barınağı olan mercanların sayısı gittikçe azalıyor. Biz de Türkiye’nin en büyük limanlarından biri olarak Marmara’daki mercanların nüfusundaki azalmaya karşı ‘dev’ bir adım atıyoruz. Mercanların koruma ve nakil yöntemiyle sayılarını artıracağız.

Ödüllü projeniz olan “Çöpüme Sahip Çıkıyorum” adlı projenizin detaylarından ve amaçlarından bahsedebilir misiniz ?

Çöpüne Sahip Çık Vakfı ile yürütülen ve Avrupa’da Stevie Ödülleri’nde Yılın Kurumsal Sosyal Sorumluluk Programı dalında Gümüş Ödül, İngiltere’de ise Kurumsal Sorumluluk Ödülleri’nde (Corporate Engagement Awards) En İyi Proje Yönetimi dalında bronz madalya alan ‘Çöpüme sahip çıkıyorum’ projesiyle tek kullanımlık plastiklerin azaltılması, çöplerin doğru şekilde ayrıştırılması ve denizlere gitmesini engellemek için çalışan DP World Yarımca, 4 yıl gibi kısa bir sürede 10 binden fazla çocuk ve öğretmene ulaşarak bu alandaki bilinci artırmak için önemli adımlar attı. Proje kapsamında 20 bin çocuğa ulaşılacak ve böylece gelecek nesillerin denizlere ve doğaya karşı sorumluluk bilinci de artırılmış olacak. DP World Yarımca olarak, “Çöpüme Sahip Çıkıyorum” projesi gurur duyduğumuz bir proje. Bu proje ile 4 yılda büyük bir yol kat ettik ve geleceğimiz olan çocuklarımızda deniz ve çevre kültürünü geliştirmeyi başardık. Projemize devam edip bir bu kadar daha çocuğumuza ulaşmayı amaçlıyoruz. Deniz ve denizcilik kültürünün dünyada yaygınlaşmasını sağlamak konusunda kararlıyız.