Sürdürülebilirlik

Sürdürülebilir enerji yarının değil bugünün konusu

Kısıtlı kaynakların kullanımının bir gün son bulacağı, yaşamın sürdürülebilir olması için bunun büyük dikkatle tüketilmesi gerektiği belki de bilinen en büyük gerçek. Bu sebeple yenilenebilir kaynaklar üretmek ve sürdürülebilir bir yaşam döngüsüne sahip olmak hayati bir zorunluluk haline geldi. Bu anlamda da Entek Elektrik Genel Müdürü Bilal Tuğrul Kaya, “Enspire Kreatif Enerji Çözümleri olarak, İş Ortağımız olan 12 ESCO (energy service company / enerji hizmet şirketi) ile birlikte elektrik, doğal gaz, motorin fark etmeksizin tüm enerji kaynaklarında hem enerji verimliliğine hem de karbonsuz ekonomiye yönelik sonuçlar üretmeyi hedefliyoruz” diyerek çalışmalarını sürdürdüklerini söylüyor.

6dk okuma
Türkiye'de İş Dünyası31.03.2023
Sürdürülebilir enerji yarının değil bugünün konusu

Kısıtlı kaynakların kullanımının bir gün son bulacağı, yaşamın sürdürülebilir olması için bunun büyük dikkatle tüketilmesi gerektiği belki de bilinen en büyük gerçek. Bu sebeple yenilenebilir kaynaklar üretmek ve sürdürülebilir bir yaşam döngüsüne sahip olmak hayati bir zorunluluk haline geldi. Bu anlamda da Entek Elektrik Genel Müdürü Bilal Tuğrul Kaya, “Enspire Kreatif Enerji Çözümleri olarak, İş Ortağımız olan 12 ESCO (energy service company / enerji hizmet şirketi) ile birlikte elektrik, doğal gaz, motorin fark etmeksizin tüm enerji kaynaklarında hem enerji verimliliğine hem de karbonsuz ekonomiye yönelik sonuçlar üretmeyi hedefliyoruz” diyerek çalışmalarını sürdürdüklerini söylüyor.

Enspire’ın yola çıkış hikâyesinden ve sürdürülebilirlik bilincine kattığı/katacağı yeniliklerden bahsedebilir misiniz?

Enspire firmamız, sanayi kuruluşları ve ticari binalarda, enerji tüketimlerinde dönüşüm getirecek, enerji verimliliği ve yerinde enerji üretimi projelerini hayata geçirmek üzere 2020 yılında Entek Elektrik tarafından kuruldu. Enspire Kreatif Enerji Çözümleri olarak, İş Ortağımız olan 12 ESCO (energy service company / enerji hizmet şirketi) ile birlikte elektrik, doğal gaz, motorin fark etmeksizin tüm enerji kaynaklarında hem enerji verimliliğine hem de karbonsuz ekonomiye yönelik sonuçlar üretmeyi hedefliyoruz.

Temiz enerji kullanımını Türkiye'de tabana yayma hedefiyle yola çıkan ilk şirketlerden biri olarak, sürdürülebilir enerjinin artık yarının değil bugünün konusu olduğunun bilinciyle hareket ediyoruz. İklim krizine dur demek için üretim yapan her fabrikanın sadece enerji verimliliği ve yerinde (dağıtık) enerji yatırımları yapması değil, bunu karbonsuz veya düşük karbonlu halde yapması büyük önem taşıyor. Enspire’da ürettiğimiz çözümlerin, dünyamızı tehdit eden iklim değişikliğine karşı daha az karbonlu hatta karbonsuz bir dünyaya bizi taşıyacağına inanıyoruz. Dünyada da payı her geçen gün artan ESCO modelini esas alarak, tüm projelerimizi iş ortaklarımız ile birlikte gerçekleştiriyoruz.

Enerji verimliliği noktasında Türkiye’de ESCO modelini yaygınlaştırmayı hedeflediğinizi aktarıyorsunuz. Kısaca ESCO modelinden ve sektöre sağlayacağı faydalardan da bahsedebilir misiniz?

ESCO, enerji verimliliği ve yerinde enerji üretimi projelerinin, tasarım, uygulama, finansman, devreye alma, işletme ve bakım, yani tüm süreçlerinin tek bir sözleşme ile gerçekleştirilmesi anlamına geliyor. ESCO, tüm dünyada yaygınlaşan bir model. Şu anda Çin ve ABD’nin öncülük ettiği bu model, şirketlerin enerji giderlerinde elde edilen tasarruflar sayesinde yatırımların kendi kendilerini finanse etmesine izin vererek, firmalara kaynaklarını ihtiyaç duydukları diğer alanlara kaydırma esnekliği sağlıyor. Biz de bu modele kestirimci bakım ölçme ve doğrulamada sistematik yaklaşım gibi adımları ekleyerek, ‘Performansa Dayalı Sözleşmeler’ konseptini oluşturduk. Kendi kendine finansman sağlayan ve sözleşme süresince tasarrufları garanti eden ‘Performansa Dayalı Sözleşmeler’in yakın zamanda Türkiye’de yaygınlaşacağını düşünüyoruz

"TÜRKİYE YENİLENEBİLİR ENERJİDE ÇOK AVANTAJLI"

Coğrafi şartların bulunulan konumda yapılacak yatırıma olan etkisi nedir? Türkiye bu anlamda nasıl bir koordinatta?

Türkiye, jeopolitik konumu gereği dört mevsimi de yaşayan bir ülke. Bundan dolayı güneş enerjisi, hidrolik enerji, jeotermal enerji ile rüzgâr enerjisi gibi doğal enerji kaynakları bakımından yüksek bir potansiyele sahip. Söz konusu doğal kaynakların değerlendirilmesi için yapılan yatırımların sonucunda yenilenebilir enerji üretiminde önemli ölçüde yol kat edilmiş olsa da günümüzde sanayileşmenin ve şehirleşmenin bir sonucu olarak enerjiye olan ihtiyaç her geçen gün artmakta. Yeşil Mutabakat ve yakın dönemde Türkiye'nin de taahhütlerini devreye aldığı Paris İklim Anlaşması ile birlikte tüm sektörlerin enerji verimliliği yatırımlarına yönelmesi bir gereklilik olarak karşımıza çıkıyor. Sürdürülebilir enerjinin diğer önemli parçası da binaların ve sanayi kuruluşlarının karbonsuz hale getirilmesi. Yeşil Mutabakat’ta yer alan Renovation Wave (Yenileme Dalgası) de bu kapsamda başlatıldı. Yenilenme Dalgası, tüm Avrupa’da sadece binalar için geliştirildi. 2030’a kadar Avrupa çapında 30 milyon binada elektrik ve ısıtmayı yenilenebilir enerjiye dönüştürecek bu projenin vakit kaybetmeksizin Türkiye’de de uygulanması gerekiyor. Çünkü Türkiye, coğrafi koordinatları gereği bu çalışmayı uygulayabilecek en avantajlı ülkelerin başında geliyor.

“Enerji ve karbonsuz ekonomi” kavramı sektöre nasıl bir katkı sağlayacak? Bu yönetim sürecine dâhil olmak isteyenler ne gibi hamlelere imza atmalı?

Sürdürülebilir gelişimin her alanında olduğu gibi, düşük karbon ekonomisine geçiş süreci de hayatımızın çok önemli bir noktasında yer alıyor. Bu bağlamda tüm dünyada enerji konusunda yeni bir ekonomik model oluşuyor ve bu modelde karbonun yeri yok. Uzun süren sübvansiyonlardan sonra artan enerji fiyatları, enerji verimliliği yatırımlarının fizibilitesini de olumlu hale çeviriyor. Bunun sonucunda karbonsuzlaşmaya yönelik ihtiyacın yükselmesiyle birlikte bugüne kadar ertelenen yatırımlar, artık gündemde ön planda yer almaya başladı. Son yıllarda dünya genelinde inşa edilen tüm elektrik santrallerinin yüzde 90’ından fazlası, yenilenebilir enerji sistemine uygun olarak oluşturuldu. Yatırımcılar, yatırımın finansmanını düşünmeden geleceğe daha temiz ve yaşanabilir bir çevre bırakılmasını sağlayabiliyor. Biz de Enspire olarak bu bağlamdan hareketle var olan ve giderek artan emisyonu azaltmak yerine tamamen ortadan kaldırmaya yönelik projeler üretiyoruz. Karbonsuzlaşma yıllarca sürecek ve dinamik bir şekilde takip edilmesi gereken bir süreç. Bu sebeple sistemli bir enerji yönetimi ve mevcut sistemlerin projelendirmesi büyük önem içermekte. Ülkemiz, yenilenebilir enerji cenneti ve bundan faydalanmaya başladık, ancak daha çok faydalanmak gerekiyor. Depolama ve yeşil hidrojen alanında ülkemizde yeni Ar-Ge yatırımları yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu girişimlerde özellikle güneşin birincil kaynak haline getirilmesi gerekiyor.

ENERJİ VERİMLİLİĞİ KARBONSUZ EKONOMİYİ MÜMKÜN KILABİLİR

Özellikle sanayi işletmeleri ve ticari binaların enerji dönüşümünden söz ediyorsunuz. Buradaki dönüşüm nasıl uygulanacak? Binaların dönüşüm içerisinde yıkılıp yeniden yapılması gibi külfetli işler söz konusu mu?

Enspire olarak binalarda gerçekleştirdiğimiz enerji dönüşümünü mevcut şartlara uyarlayarak gerçekleştiriyoruz. Bunu yaparken binaları yıkarak baştan inşa edilmesi gibi yüksek maliyetli uygulamalar yerine çatı üstü çözümlerini devreye sokuyoruz. Yatay teknolojilerde hazır çözümler sunuyoruz. Enerji verimliliği, çatı üstü güneş enerjisi çözümlerini gibi enerji depolama da bu hazır çözümlerin içinde. Enerji depolama başlığı elektrik enerjisi için öne çıksa da farklı projelerde ısıyı da depolayan çözümler kullanıyoruz.

Sektöre sağlayacağınız tasarruf hikâyesinin yanı sıra, sizler şirket özelinde sürdürülebilirlik kavramını nasıl tanımlıyorsunuz ve kendi iş süreçlerinize dâhil ediyorsunuz?

Fosil yakıtların tüketilmesiyle ortaya çıkan karbon salımı, iklim ve ekolojik denge üzerinde büyük tahribatlara yol açıyor. Dünyanın geleceğini tehlike altına alan bu tahribatla birlikte sürdürülebilir enerji kaynaklarının önemi her geçen gün biraz daha artıyor. Enerjiyi verimli kullandığımızda kalıcı ve büyük değişimler sağlayarak gerçekten karbonsuz bir ekonomiye ulaşmayı mümkün kılabiliriz. Yatırımın finansmanını düşünmeden geleceğe daha temiz ve yaşanabilir bir çevre bırakılmasını ancak böyle sağlayabiliriz. Sanayi kuruluşlarının sürdürülebilir enerji hedeflerini gerçekleştirmesi doğrultusunda uyguladığımız çalışmalarımızla, aynı zamanda Türkiye Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı’nda yer alan hedeflere de destek vermiş oluyoruz.

Sürdürülebilirlik
Yorum Yaz