Sürdürülebilirlik

Sürdürülebilir bir yaşam için atığı sıfırla

Sürdürülebilir gelişmeyi sağlamanın yolu, günümüzde “döngüsel ekonomi”den geçiyor. Yeni bir ekonomik model olan döngüsel ekonomi, “sürdürülebilir üretim”, “sürdürülebilir tüketim” ve geri dönüşümün ileri bir uygulaması olan “üst dönüşüm” süreçlerini içeriyor. Türkiye’de 2017 yılının Ekim ayında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından başlatılan “Sıfır Atık Projesi” de döngüsel ekonomiyi destekleyen önemli çalışmalardan biri. Türkiye’de firma, kurum ve kuruluşların “Sıfır Atık” hareketinin bir parçası olmak için elini taşın altına koyduğu gözlemlenirken bu modelin kesintiye uğramadan uzun yıllar devam etmesi ve bir yaşam biçimi haline gelmesi için insanlardaki çevreyi koruma bilincinin güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekiliyor.

6dk okuma
Türkiye'de İş Dünyası06.01.2022
Sürdürülebilir bir yaşam için atığı sıfırla

Sürdürülebilir gelişmeyi sağlamanın yolu, günümüzde “döngüsel ekonomi”den geçiyor. Yeni bir ekonomik model olan döngüsel ekonomi, “sürdürülebilir üretim”, “sürdürülebilir tüketim” ve geri dönüşümün ileri bir uygulaması olan “üst dönüşüm” süreçlerini içeriyor. Türkiye’de 2017 yılının Ekim ayında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından başlatılan “Sıfır Atık Projesi” de döngüsel ekonomiyi destekleyen önemli çalışmalardan biri. Türkiye’de firma, kurum ve kuruluşların “Sıfır Atık” hareketinin bir parçası olmak için elini taşın altına koyduğu gözlemlenirken bu modelin kesintiye uğramadan uzun yıllar devam etmesi ve bir yaşam biçimi haline gelmesi için insanlardaki çevreyi koruma bilincinin güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekiliyor.

Karbon içeren fosillerin yakıt olarak kullanılması nedeniyle elektrik üretiminden, sanayi proseslerinden, ev ve iş yerlerinin ısıtılmasından, ulaşım araçlarından, depolanan katı atıklardan çıkan atık gazlar atmosferi kaplayarak “sera etkisi”yle iklim değişikliğine ve sonunda “iklim krizi”ne neden oldu. Bu durumu tetikleyen ve de hızlandıran en önemi başlıklardan biri de azalan orman alanları.

Diğer yandan, yeryüzündeki kıt kaynaklar ve hızla artan nüfus, insanlığın gelişmesini sürdürebilmesi için “döngüsel ekonomi”ye geçişi zorunlu kılıyor. “Üret-tüket-at” diye özetlenen doğrusal ekonominin yerine “üret-tüket-geri dönüştür” diye özetlenen döngüsel ekonomide hedef “sıfır atık” ve atıkların tümünün kaynak olarak yeniden kullanılması.

İklim kriziyle mücadele ve döngüsel ekonomiye geçişin birbiriyle kesiştiğinin en çarpıcı örneği Avrupa Birliği’nin ortaya koyduğu Yeşil Mutabakat.

 Yeşil Mutabakat ile AB, yalnızca üye ülkelerin iklim hedeflerine ulaşması için önlemler ortaya koymuyor, aynı zamanda ticaret yaptığı ülkelerden satın alacağı ürünlerin üretimi sırasında karbon salımlarının önlenip önlenmediğini sorguluyor, önlenmediyse, Birlik içinde haksız rekabete meydan vermemek için ürünlerin AB’ye girişinde kapıda karbon vergisi almayı gündeme getiriyor; ticaret ortaklarının Paris Anlaşması’nı onaylamış olmasını istiyor.

Günlük yaşamımızda kullandığımız ürünlerin ambalajlarının, geri dönüşüm yolu ile hammadde olarak ekonomiye kazandırılması; bu sayede hem kaynak tasarrufu, hem de çevrenin korunmasının sağlanması mümkün. Evsel atıkların geri dönüştürülmesi, ürünleri piyasaya süren ekonomik işletmeleri, ürünleri kullanarak atık haline getiren tüketicileri, atıkları toplayan ve geri dönüştüren belediyeleri ve lisanslı firmaları, sistemi yasal olarak düzenleyen ve denetleyen bakanlığı ve bu konuda çalışan sivil toplum örgütlerini kapsayan çok paydaşlı bir alan olarak karşımıza çıkıyor.

SIFIR ATIK, DÖNGÜSEL EKONOMİNİN BİR SONUCU

Türkiye’de 2018 yılının sonunda Çevre Yasası’nda yapılan değişiklik ve 2019 yılında yayımlanan yönetmelikle “Sıfır Atık” kavramı yasal düzenlemelerimizde yer aldı. Aslında döngüsel ekonominin bir sonucu olan sıfır atık idealine yaklaşmak mücavir alanlarda atıkların toplanmasından sorumlu olan 1.300’ün üzerinde belediyeye büyük görev yüklüyor. Uzmanlar ülkemizde henüz ambalaj atıklarının ayrı toplanamadığı yüzlerce belediye varken, uzmanlar iki yıldan beri tüm atıkların ayrı toplanarak değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.

Evsel ambalaj atıklarının tüketiciler, belediyeler ve lisanslı firmaların iş birliği ile kaynağında ayrı toplanarak geri dönüşümünün sağlanması sürdürülebilir bir geri dönüşüm sisteminin olmazsa olmaz koşulu. Bu sistemin daha da iyileştirilmesi ve daha yüksek geri dönüşüm oranlarına ulaşabilmek için dünyanın bazı ülkelerinde içecek ambalajlarında depozito iade sisteminin geliştirildiği görülüyor. Ülkemizde de Sıfır Atık politikası, içecek ambalajlarında depozito iade sistemine geçilmesi çalışmalarıyla birlikte ilgili paydaşlarda ve toplumda yüksek geri dönüşüm hedeflerinin tutturulması beklentisi oluşmuştur.

Sürdürülebilirlik
Yorum Yaz