Söyleşi

Rotamız dijital odağımız insan

Kuveyt Türk, gerek sermaye sahipleriyle gerekse çalışanlarıyla, her zaman müşterilerinin yanında olan ve insanı odağına alan bir yaklaşım benimsiyor. Bu bağlamda “Rotamız dijital, odağımız insan” anlayışından ödün vermeden ilerlediklerini ifade eden Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan, “Kuveyt Türk olarak dijital kanalların ve dijital dönüşümün önemini çok önceden gördük ve bu dönüşümü kendi bünyemizde yıllar önce başlattık. Öyle ki hayata geçirdiğimiz bu dönüşüm neticesinde 2021 yılında şube dışı kanallarda gerçekleşen işlem oranımız yaklaşık yüzde 91 seviyesine kadar çıktı” diyor.

6dk okuma
Türkiye'de İş Dünyası01.02.2022
Rotamız dijital odağımız insan

Kuveyt Türk, gerek sermaye sahipleriyle gerekse çalışanlarıyla, her zaman müşterilerinin yanında olan ve insanı odağına alan bir yaklaşım benimsiyor. Bu bağlamda “Rotamız dijital, odağımız insan” anlayışından ödün vermeden ilerlediklerini ifade eden Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan, “Kuveyt Türk olarak dijital kanalların ve dijital dönüşümün önemini çok önceden gördük ve bu dönüşümü kendi bünyemizde yıllar önce başlattık. Öyle ki hayata geçirdiğimiz bu dönüşüm neticesinde 2021 yılında şube dışı kanallarda gerçekleşen işlem oranımız yaklaşık yüzde 91 seviyesine kadar çıktı” diyor.

Kuveyt Türk’ün kurumsal, ticari ve bireysel bankacılığında nasıl bir anlayış hâkim?

32 yıldır seçkin finansal ürün ve hizmetlerimizi etkin şekilde kurumsal, ticari ve bireysel müşterilerimizle buluşturuyoruz. Faizsiz finansal işlem ve operasyonlar üzerine kurulu, etik değerleri temel alan, müşteri odaklı bir anlayışı benimsiyoruz. Gerek sermaye sahiplerimizle gerekse çalı- şanlarımızla, her zaman müşterilerin yanında olan ve insanı odağına alan bir yaklaşımımız var. Bu bağlamda “rotamız dijital, odağımız insan” anlayışından ödün vermeden ilerliyoruz. Dijital dönüşümle müşterilerimize hayatlarını kolaylaştıran bir deneyim yaşatmayı amaçlıyor, ilişkilerimizi güven ve şeffaflık zeminine oturtuyoruz. Katılım finans alanındaki özenli tavrımız ve yatırım alanlarındaki araştırmacılığımızla tasarruf sahiplerine ve yatırımcılara istikrarlı, güvenilir, kaliteli, müşteri odaklı yeni nesil bir finans hizmeti sunuyoruz.

Önümüzdeki üç yıllık süreçte belirtilen tüm alanlar için (bireysel, KOBİ, ticari) farklı stratejilerimiz bulunuyor. Bireysel segmentte taşıt finansmanındaki odağımız sürerken, ihtiyaç finansmanı ve kredi kartı ürünlerindeki hacmimizi artırmayı hedefliyoruz. KOBİ ve ticari bankacılık segmentlerinde de müşterilerimizin çözüm ortağı olmayı sürdürürken, her geçen gün genişleyen ürün ve hizmet yelpazemizle müşterilerimizin tüm ihtiyaçlarını karşılayan ana başvuru noktaları olmayı amaçlıyoruz.

Önümüzdeki dönem, özellikle yabancı para kaynağımızı efektif bir şekilde reel sektöre kazandırmak adına dış ticaret müşterilerimize yönelik ürün ve hizmetlerimize ağırlık vermeyi sürdüreceğiz. Ayrıca başta tarım, turizm ve enerji sektörleri olmak üzere finansman tarafında sektörel çeşitliliği artırmayı hedefliyoruz.

Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan

MÜŞTERİLERE BENZERSİZ DİJİTAL DENEYİMLER

Kuveyt Türk olarak dijital dönüşüme son derece önem verdiğinizi biliyoruz. Bu alandaki gücünüzü rakamlarla anlatır mısınız?

Kuveyt Türk olarak dijital kanalların ve dijital dönüşümün önemini çok önceden görmüş, bu dönüşümü kendi bünyemizde yıllar önce başlatmış, çok önemli projeleri hayata geçirmiş ve aksiyonları vaktinde almış bir katılım finans kuruluşuyuz. Öyle ki hayata geçirdiğimiz bu dönüşüm neticesinde 2021 yılında şube dışı kanallarda gerçekleşen işlem oranımız yaklaşık yüzde 91 seviyesine kadar çıktı. Bu noktaya gelinceye kadar, 2012 yılından günümüze dijital alanda birçok projeyi hayata geçirdik. Dijital dönüşüm yol haritamızı ise 2019 yılında netleştirdik. Üç yıllık yol haritamız kapsamında çalışmalara hızlıca başladık ve ciddi mesafe kat ettik.

Dijital dönüşüm alanında şu üç noktayı odağımıza alıyoruz: Müşteri merkezli yapıların hayata geçmesiyle artan müşteri deneyimi ve memnuniyeti; süreçlerde dijital teknolojilerin etkin kullanımıyla artan verimlilik; verinin etkin kullanılması sayesinde pazarlamadan finansa veri tabanlı proaktif aksiyon alınmasını sağlayacak altyapıların oluşturulması. Bu çerçevede oluşturduğumuz projelerimizle ilgili çalışmalarımız artan bir ivmeyle sürüyor.

Dijital odağımızla birlikte teknolojik trendleri takip ederek operasyonel verimliliği artırmak, dijital ürün yelpazemizi genişleterek dijital yeteneklerimizi güçlendirmek, API enteg- rasyonları ile yeni nesil bankacılıkta sektörde öncü olmak gibi alt stratejiler üzerinde çalışıyoruz.

Müşterilerimize benzersiz dijital deneyimler yaşatmak için yaptığımız yatırımlara 2022 yılında da devam ederek teknolojik çözümlerimizi daha fazla geliştirmeyi hedefliyoruz. Tüm karar mekanizmalarında veriyi en etkin şekilde kullanarak geleceğin veri odaklı iş modellerini kurguluyoruz. Bu bağlamda müşteri güvenliğinin her zamankinden daha önemli olduğunu göz önünde bulundurarak kişiye özel biyometrik çözümleri finansal süreçlerimize kazandırmak üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Ülke ekonomisine katkı sunan Ar-Ge çalışmalarınızla ilgili neler söylersiniz? Rakamlarla açıklar mısınız?

Türkiye’de iki Ar-Ge merkezine sahip tek finans kuruluşuyuz. Ar-Ge merkezlerimizde geliştirdiğimiz projeler arasında, operasyonel verimlilik sunan BOA Bankacılık Platformu, şubelerin hizmet zenginliği ile ATM’nin pratikliğini buluşturan XTM, KOBİ’lere yönelik geliştirdiğimiz CebimPOS, şubeye gitmeden internet şube veya Kuveyt Türk Mobil vasıtasıyla finansman kullanma imkânı veren Online Finans Sistemi, yine Türkiye’de bir ilk olan kira sertifikası (sukuk) halka arz işleminin uygulama modülü gibi birçok yenilik yer alıyor. Ayrıca ülkemizin Ar-Ge vizyonuyla paralel şekilde katma değer üreten Ar-Ge merkezlerimiz, geliştirdiği ürünlerle hem ithal ikamesi hem de doğrudan ihracat ile ülke ekonomisine katkıda da bulunuyor.

Sürdürülebilir projelere finansman desteği sağladığınızı biliyoruz. Bu anlamda yaptığınız Türkiye’nin ve dünyanın ilk sürdürülebilir sermaye benzeri sukuk ihracı hakkında bilgiler verir misiniz?

Son yıllarda önemi küresel düzeyde daha iyi kavranan sürdürülebilirlik, birçok sektörde olduğu gibi finans dünyasının gündeminde de ön sıralarda yer alıyor. Kuveyt Türk olarak, çevresel ve sosyal kredi değerlendirme sisteminden yeşil ürün ve hizmetlere, atık yönetiminden tasarruf planlamalarına, entegre kurumsal sosyal sorumluluk projelerinden yönetişim önceliklerine birçok farklı alanda çalışmalar yürütüyor, çevresel ve sosyal kurumlarla iş birliği içerisinde önemli adımlar atıyoruz. Yenilenebilir enerji alanında sürdürülebilir projelere finansman desteğimizi de giderek artırıyoruz. Bu bağlamda, sürdürülebilirlik vizyonuyla başta sukuk olmak üzere finansal ürün ve hizmetlerin çeşitlendirilmesini, ülkemizdeki sürdürülebilir finans ekosisteminin gelişimi için önemli buluyoruz.

"PARAM EKOSİSTEMİNE DÂHİL OLDUK"

Teknoloji alanında önemli markalardan olan Param ile önemli bir iş birliğine imza attınız. Bu anlaşma ile hedeflenen neydi? İş birliğinin detaylarından söz eder misiniz?

Kuveyt Türk olarak işletmelerin yanında olmaya ve esnek çözümler sunmaya gayret ediyor, işlerini büyütmelerine destek olmayı önemsiyoruz. Yaptığımız bu iş birliği anlaşması ile Kuveyt Türk, Param ekosistemine dâhil oldu. Böylelikle Kuveyt Türk’ün CebimPOS ürününü kullanan işletmeler, müşterilerine Param altyapısını kullanarak çok daha geniş bir ağ üzerinden avantajlar sunarken, 22 banka ve 9 kart markası üzerinden de taksitli işlem yapabilecek. Param ise Kuveyt Türk’ün geniş müşteri ağından faydalanmış olacak.

Yeni fikirleri destekleyip geliştirerek ülke ekonomisine kazandırmak amacıyla Lonca Girişimcilik Merkezini kurdunuz. Bu merkezin kuruluş amacını ve neyi hedeflediğinizi anlatır mısınız?

Lonca Girişimcilik Merkezimizi yeni fikirleri destekleyip geliştirerek ülke ekonomisine kazandırmak amacıyla 2017’de kurduk. Bu merkezimiz aracılığıyla teknoloji odaklı ve ölçeklenebilir iş fikirlerine sahip girişimcilerin, proje fikirlerini sürdürülebilir bir modelle ticari faaliyete dönüştürmelerine destek oluyoruz. Lonca’ya kabul edilen girişimcilerin sadece girişimlerine odaklanmalarını önemsiyor, sağladığımız desteklerle her şeyden önce girişimlerimizin odaklanma sürecine katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Bu amaçla hem ürün geliştir- me süreçlerinde hem de acil masraflarında kullanabilecekleri 50 bin TL’ye kadar nakit hibe desteği veriyor, bu destekten dolayı herhangi bir hisse ya da opsiyon almıyoruz.

KÜLTÜREL VARLIKLARA SAHİP ÇIKAN BİR ANLAYIŞ

Toplumsal değerleri temel alarak önemli sosyal sorumluluk projelerine imza atıyorsunuz. Bunlardan da biraz bahseder misiniz?

Operasyonel çalışmalarımızın yanı sıra toplumsal değerleri temel alarak ve kültürel varlıklara sahip çıkarak önemli sosyal sorumluluk projelerine imza atıyoruz. Türkiye’nin sahip olduğu yerel ve milli değerlerin korunması, geliştirilmesi ve yaşatılmasının önemine inanıyor, kurumsal sosyal sorumluluk alanında ‘değerlerimizle büyüyoruz’ anlayışıyla hareket ediyoruz. Finansal ilkelerimizin, inancımızın iş hayatındaki tezahürü olan ahlaki değerlerle ve ilkelerle örtüşmesine azami dikkat gösteriyoruz. Topluma değer kattığımız ve bu topraklarda kazandığımızı bu topraklar için faydaya dönüştürdüğümüz sürece var olabileceğimizi düşünüyoruz.

Kurumsal sosyal sorumluluk çalışmalarımız kapsamında ayrıca kültürel mirasımızı yaşatmak, gelecek nesillere kaynak eserler bırakmak ve literatüre katkıda bulunmak amacıyla prestij eserler yayınlamaktayız. Ayrıca çocuk bankacılığı konusunda da çalışmalarımızı ürünlerimizle sınırlı tutmuyor, bunu sosyal sorumluluk projelerimize de taşıyoruz. Bu kapsamda, kodlama ve robotik eğitimi verdiğimiz 1010 Kâşif Projesi’ni çocuklarımızın hem sosyal ve psikolojik tarafta kendilerini geliştirmesine zemin hazırlamak, hem de tasarlayan ve üreten bireyler olmalarına katkı sağlamak amacıyla 2019 yılında hayata geçirdik.

2021 yılını nasıl bir tablo ile kapatıyorsunuz? 2022 yılına dair projeksiyonunuzda neler yer alıyor?

2021 yılı ikinci çeyreğiyle birlikte aşılama oranlarının hız kazanması ve kapanmaların sona ermesi, küresel iktisadi faaliyetlerin yeniden hız kazanmasını sağladı ve tüm ülkelerde ekonomik toparlanma beklenenin üzerinde bir hızla gerçekleşti. 2020 yılını zor şartlarda atlatmış ülke ekonomilerinin, baz etkisiyle birlikte 2021 sonunda yüksek pozitif büyüme rakamlarına ulaşması bekleniyor. Yılın ikinci çeyreğinden itibaren ekonomik aktivitede yaşanan ivmenin devam etmesiyle birlikte 2021 yılı sonunda ülkemizin yüzde 10’lar mertebesinde bir büyüme performansı göstereceği öngörülmektedir.

Merkez bankalarının salgının etkilerini en aza indirmek için belirgin bir varlık büyümesine gittiği gelişmiş ülkelerde, kapanmalarla birlikte duran üretimin neden olduğu olağandışı talep, buna bağlı olarak yükselen emtia ve enerji fiyatları, özellikle lojistik sektörlerinde oluşan istihdam açığı ve tedarik zincirinde yaşanan aksaklıklar yüksek enflasyon ortamının oluşmasına sebep oldu.

Ham madde ve enerjideki arz sıkıntılarının yanı sıra tedarik kesintilerinin 2022 yılında da süreceğine yönelik sinyaller, küresel çapta kendisini hissettiren yüksek enflasyon ortamının gelecek yıl da devam edebileceğini göstermektedir. Makroekonomik dengelerin değiştiği bu dönemde, Türkiye ekonomisinin de kendi iç dinamiklerinin etkisiyle enflasyonist baskılara maruz kaldığını görmekteyiz. Ancak diğer yandan Türkiye ekonomisi ikinci çeyrekte kaydettiği yüzde 21,7 ve üçüncü çeyrekte sergilediği yüzde 7,4 düzeyinde büyümeyle 2021 yılında ciddi bir büyüme performansı sergilemektedir.

Artan dış talep ve ihracatçılara yapılan desteklerle birlikte cari açık tarafında da olumlu bir tablo bizi karşılamaktadır. 2022’ye yaklaşırken, son dönemde kurlarda görülen oynaklığın makroekonomik ve finansal istikrar üzerindeki etkilerini yakından izlemekteyiz. 2022 yılında büyüme üzerindeki belirleyici temel etkenin dış talep olacağını düşünmekteyiz. 2022’nin yüksek ihracat rakamlarıyla cari dengede daha fazla iyileşme kaydedilen bir yıl olmasını bekliyoruz.

Kuveyt Türk olarak baktığımızda ise her zaman olduğu gibi önümüzdeki yıl da müşterilerimize ve ülke ekonomi- sine katkı sağlamak ve ilk 10 banka arasında bulunmanın getirdiği koşulların gereği olarak daha zor hedeflere ulaşmak için çalışacağız. Güçlü bilanço yapımız, yüksek aktif kalitemiz ve dengeli aktif kompozisyonumuzla bir yandan katılım finans sektöründeki öncü konumumuzu sürdürürken, diğer yandan bankacılık sektöründe ilk 10 banka arasındaki konumumuzu sağlamlaştırmaya devam edeceğiz.

2021 yılında olduğu gibi 2022 yılında da kaynaklarımızı reel sektörün ihtiyaçlarına yönlendirecek, özellikle tüzel ta- raftaki fonlama hacmimizi büyüterek dış ticaret müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılayabilecek yeni ürünler geliştirme çalışmalarımıza devam edeceğiz. Ayrıca finansman desteklerimizi çeşitlendirerek tarım, turizm ve enerji gibi farklı sektörlerde penetrasyonumuzu artırmayı hedefliyoruz.

Söyleşi
Finans Dünyası
Yorum Yaz