Söyleşi

Pandemi, e-ticarete altın çağını yaşatıyor

Dijitalleşme sürecinin en büyük dinamiğini e-ticaret kavramı oluşturuyor. Artık yaş ortalamasının 55-64 yaş aralığına çıktığı, siparişlerin 10 dakikada kapıya bırakıldığı, aynı gün iadelerle tüketicinin rahatlığının had safhaya çıktığı sektör, globalde de Türkiye’de de pazar payını artırmaya devam ediyor. Online ve offline mağazacılık kavramının sürekli elde edilen verilerle kıyaslandığı, her geçen gün farklı fikirlerle tüketicinin alışveriş becerilerine göre kendini geliştiren sektör, globale kıyasla Türkiye’de hala gidilecek çok yolun olduğunu gösteriyor. Bizler de bu sayımızda Türkiye’deki e-ticaretin seyrini WORLDEF Başkanı Ömer Nart ile konuştuk.

6dk okuma
Türkiye'de İş Dünyası12.01.2022
Pandemi, e-ticarete altın çağını yaşatıyor

Dijitalleşme sürecinin en büyük dinamiğini e-ticaret kavramı oluşturuyor. Artık yaş ortalamasının 55-64 yaş aralığına çıktığı, siparişlerin 10 dakikada kapıya bırakıldığı, aynı gün iadelerle tüketicinin rahatlığının had safhaya çıktığı sektör, globalde de Türkiye’de de pazar payını artırmaya devam ediyor. Online ve offline mağazacılık kavramının sürekli elde edilen verilerle kıyaslandığı, her geçen gün farklı fikirlerle tüketicinin alışveriş becerilerine göre kendini geliştiren sektör, globale kıyasla Türkiye’de hala gidilecek çok yolun olduğunu gösteriyor. Bizler de bu sayımızda Türkiye’deki e-ticaretin seyrini WORLDEF Başkanı Ömer Nart ile konuştuk.

Türkiye’nin e-ticaret yolculuğundaki hareketliliğine büyük ivme kazandıran pandemi sürecini bir milat olarak tanımlayan Ömer Nart, artık herkesin e-ticaretle tanıştığını şu sözlerle anlattı; “Türkiye’de e-ticaret son 10 yıldır ciddi gelişmeler kaydediyor. Bu süreçte bazı basamaklar var. Mesela; e-ticaret kanununun yürürlüğe girmesi, mikro ihracatı geliştirmek amacıyla hayata geçirilen Elektronik Ticaret Gümrük Beyannamesi (ETGB) uygulaması, e-ihracatta devlet teşvikleri, pazaryerlerinin KOBİ’lere sağladığı avantajlar gibi e-ticarete ivme kazandıran önemli basamaklar var. Covid-19 pandemisi ise, e-ticaretin en önemli basamağı ve miladıdır. Çünkü pandemi e-ticarette altın çağ başlattı. Ekosistemin beş yılda, belki 10 yılda alacağı mesafeyi 1-2 yıl içinde almasını sağladı. Pandemi ile 7’den 70’e herkesin gündemine e-ticaret girdi. Daha önce hiç online alışveriş yapmamış kişiler, e-ticaret ile tanıştı. Özellikle 60 yaş üstü tüketiciler, e-ticaretin avantajlarını ve konforunu bu dönemde keşfetti.”

WORLDEF Başkanı Ömer Nart

2020’NİN EN YÜKSEK BÜYÜME GÖSTEREN ÜLKESİ; TÜRKİYE

Elde edilen verileri okuduklarında yapılan alışverişlerin dörtte birinin e-ticaret kanallarından gerçekleştiğini anlatan Nart, e-ticaretin artık ticaretin ta kendisi olacağını söylüyor. Hem ekosistemin hem de devletlerin önemli sorumlulukları olduğunu dile getiren Nart, konuyla ilgili olarak şöyle konuştu, “Birkaç yıl içinde şirketlerin cirolarında e-ticaretin payı yüzde 50’lere ulaşacak. Bu öngörülerin matematiksel temeli var! Türkiye İş Bankası’nın verilerine göre, 100 liralık alışverişin ortalama 25 lirası e-ticaret kanallarından gerçekleşiyor. TÜİK verilerine göre, Türkiye’de online kanallardan mal ve hizmet siparişi veren kişilerin oranı yüzde 45’e yaklaşmış durumda. Yani bu verilere göre, Türkiye’de her üç tüketiciden biri online alışveriş yapıyor. Statista’nın verilerine göre, Türkiye, 2020 yılında yüzde 25,72’lik oran ile küresel perakendedeki e-ticarette en yüksek yıllık büyüme oranına sahip ülkedir. Pandemide e-ticaretin konforunu bilen ya da keşfeden online tüketicilerin sayısı da artmaya devam ediyor. E-ticaret, ana akım ticaret haline gelecek ve -benim her platformda dile getirdiğim gibi- e-ticaret, ticaretin ta kendisi olacak! Bu durumda hem e-ticaret ekosistemine hem de devlet otoritelerine önemli sorumluluklar düşüyor!”

E-TİCARET YAPAN FİRMA SAYISI 1 YILDA YÜZDE 275 ARTTI

Sektördeki gelişmelerin hızla devam ettiğini ve büyümenin de yüzde 200’lerin üzerinde olduğunu dile getiren Nart, kalifiye personel bulamama sıkıntısının e-ticaret sektörü için de geçerli olduğunun altını çiziyor. Bu konu için WORLDEF olarak çalışmalar yürüttüklerinden de bahseden Nart, “Bununla birlikte e-ticaret sektörüne yeni oyun kurucular ve oyuncular da katılıyor. Ticaret Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de 2019 yılında e-ticarette faaliyet gösteren işletme sayısı 68 bin 457 idi. Bu rakam, 2020 yılında 256 bin 861’e yükseldi. Yani 2020’de e-ticaret alanında faaliyet gösteren işletme sayısı yüzde 275 arttı. 2021’in ilk altı ayında ise bu rakam 320 bini geçti. 2021 yılsonunda 350 bine ulaşması bekleniyor. E-ticarete katılan firma sayısı arttıkça istihdam açığı da artıyor. Sektörde zaten bir istihdam sorunu vardı; son durum ile birlikte müthiş bir istihdam açığı ortaya çıktı. Lojistik ve kargo sektörleri de dahil olmak üzere e-ticaret ile bağlantılı iş kollarındaki personel açığının 1 milyon kişi olduğunu öngörüyoruz. Yani e-ticarete nitelikli iş gücü gerekiyor. Firmaların, e-ticaret kanallarından istedikleri oranda ve istedikleri kalitede satış yapabilmeleri için e-ticaretten anlayan, bu alanda eğitim almış, bu alanda kendini geliştirmek isteyen personele ihtiyacı var! Peki, ne yapılmalı? Bu anlamda WORLDEF olarak 2016 yılından beri e-ticaret ve e-ihracat odaklı eğitim, etkinlik ve danışmanlık hizmetleri veriyoruz. Bünyemizde WORLDEF BUSINESS SCHOOL (WBS) adlı, Türkiye’nin ilk ve tek e-ticaret okulu bulunuyor. Yine WORLDEF öncülünde kurulan Türkiye’nin ilk c-level e-ticaret kulübü olan ECOM LEADERS CLUB (ELC), büyük şirketlerin e-ticaret liderlerini bir araya getiriyor. WBS aracılığı ile bugüne kadar yaklaşık 30 bin kişiye e-ticaret ve e-ihracat eğitimleri verdik. Birçok firmanın global pazarlara açılmasına rehberlik ediyoruz. E-ticaret ve e-ihracat odaklı etkinliklerimizle ülkemizde e-ticaret ve e-ihracat farkındalığına hizmet ediyoruz” diye konuştu.

ŞİRKETLER İÇİN NİHAİ ÇÖZÜM; E-İHRACAT

Türkiye’de var olan iş hacminin artık globale de yayılması gerektiğini dile getiren Nart, yurt dışında fırsatın var olduğunu ve bunun değerlendirilmesi gerektiğini söyledi ve ekledi, “E-ihracata parantez açmak istiyorum: Türkiye, özellikle sınır ötesi e-ticaretten hak ettiği payı alamıyor. Dünyada sınır ötesi e-ticaret hacmi 1 trilyon doları geçmiş durumda. Türkiye’nin toplam sınır ötesi e-ticaret hacmi ise sadece 1,5 milyar dolar. Yani özellikle e-ihracatta ciddi bir potansiyel var. Bu sebeple işletmelerin ve özellikle de KOBİ’lerin bir an önce e-ihracata başlamasını tavsiye ediyoruz. Döviz kurundaki yükselişe paralel olarak e-ihracat, iç piyasadaki daralmanın ve sorunların çözümü olabilir. Çünkü basit bir hesapla Türkiye’de 100 liraya sattığınız bir ürünü yurt dışı pazarlarda 100 dolara satarsanız, elde edilecek kazancınız 10 kat daha fazla oluyor. Bu fırsatı görerek yurt dışına açılan şirketler, Türkiye’de kur dalgalanmalarından ve ekonomik daralmadan etkilenmeden faaliyetlerine devam edebiliyor. Bu sebeple e-ihracat, şirketlerin ekonomik sorunlarına nihai çözümdür.”

Söyleşi
Yorum Yaz