Söyleşi

Nevzat Aydın anlattı Girişimci mi doğulur? Girişimci mi olunur?

Birçok ilke imza atan, kocaman bir sektörün oluşmasına önayak olarak bununla beraber ekonomiye ve istihdama önemli katkılar sağlayan Yemeksepeti, Nevzat Aydın’la birlikte ismini altın harflerle e-ticaret dünyasına yazdırdı. 2001 yılında internet kullanımı bugünkü kadar yaygın ve hızlı değilken Yemeksepeti'ni kuran Nevzat Aydın, genlerine yerleşen girişimci ruhunu Yemeksepeti'nin ardından; yatırımcı, mentor ve bağışçı kimlikleri ile besliyor. Kendi sektörünün mimarı olan, ülkemizde girişimcilik ekosisteminin kurulması ve gelişmesine liderlik eden iş insanı, tutkuyla bağlandığı bir fikri, insanların hayatını ve yaşayış şekillerini değiştirecek bir iş modeline dönüştürürken bu ışığı gördüğü her girişimi de destekliyor.

6dk okuma
Türkiye'de İş Dünyası31.03.2023
Nevzat Aydın anlattı Girişimci mi doğulur? Girişimci mi olunur?

Birçok ilke imza atan, kocaman bir sektörün oluşmasına önayak olarak bununla beraber ekonomiye ve istihdama önemli katkılar sağlayan Yemeksepeti, Nevzat Aydın’la birlikte ismini altın harflerle e-ticaret dünyasına yazdırdı. 2001 yılında internet kullanımı bugünkü kadar yaygın ve hızlı değilken Yemeksepeti'ni kuran Nevzat Aydın, genlerine yerleşen girişimci ruhunu Yemeksepeti'nin ardından; yatırımcı, mentor ve bağışçı kimlikleri ile besliyor. Kendi sektörünün mimarı olan, ülkemizde girişimcilik ekosisteminin kurulması ve gelişmesine liderlik eden iş insanı, tutkuyla bağlandığı bir fikri, insanların hayatını ve yaşayış şekillerini değiştirecek bir iş modeline dönüştürürken bu ışığı gördüğü her girişimi de destekliyor.

Türkiye’de internet bağlantısı bile günümüzdeki kadar yaygın değilken, çevrim içi bir sipariş platformu olan Yemeksepeti'ni kurarak bir anlamda ciddi bir risk alan Nevzat Aydın, 21 yıl önce zamanının çok ötesinde bir projeye de adım atmış oldu. Yemeksepeti’ni kurmadan önce bu proje üzerinde çok fazla araştırma yapan Aydın, platformu kurduğu dönemde Türkiye’de çok ciddi iki sorun vardı: İlki, 2001 ekonomik krizi, ikincisi ise tamamen online bir iş modeli kurgularken Türkiye’de dijitalleşme ve e ticaretin bulunduğu noktaydı. O dönemde internet Türkiye'de ağırlıklı olarak işyerlerive ofislerde kullanılıyordu. Kitlelerin interneti tanıyıp daha güncel ve bireysel işlerini ve ihtiyaçlarını online halletmeye başlaması, beş-altı sene sürdü. Hatta şirket ilk beş yıl hiç kâr elde etmedi diyebiliriz. Bu zorlu ilk beş yılın ardından iki kırılma noktası oldu. İlki, 2005-2006’da Türkiye’de internetin ofislerden evlere de girmeye başlamasıydı. İkincisi ise 2011 yılından itibaren, e-ticaretin yükseliş dönemi yani internet üzerinden alışveriş devrinin başlaması oldu. İşte Yemeksepeti de bu iki kırılma noktasıyla oluşan güçlü rüzgârı arkasına aldı ve hızla ilerledi. Diğer önemli kırılma noktası ise aslında yeni yeni sonlanan pandemi dönemi oldu. Evlerinde daha çok zaman geçirmek zorunda kalan kullanıcılar sadece keyfi değil tüm günlük ve anlık ihtiyaçlarını da dijital platformlar üzerinden halletmeye başladı. Bu durumda gibi e-ticaret oyuncularını hem daha hızlı olmaya hem de ürün gamını genişletmeye teşvik etti. Bugün gelinen noktada “e-ticaret” kavramının yerini “hızlı ticaret”e bıraktığını söyleyen Nevzat Aydın, “21 yıl önce kaç restoranla iş birliği yapabileceğimizi hesaplarken, Yemeksepeti bugün Türkiye’nin hızlı ticaret platformu olarak, Türkiye’nin dört bir yanında, 65 bin üye restoran ve 11 bin mahalle esnafı iş ortağı ile 30 milyondan fazla kullanıcısına istediği yerden istediği ürünü hızlı ve pratik şekilde ulaştırma hedefiyle hizmet veriyor” diyor. Hızlı ticaret sektörünü inşa ederken, bu alanda öncü marka olmanın sorumluluğuyla çok dikkatli adımlar atmaları gerektiğinin farkında olan Aydın, ana işleri olan yemek siparişinin yanı sıra, tüketici ihtiyaçlarını iyi analiz ederek Yemeksepeti Market ve Yemeksepeti Mahalle gibi hizmetleri de hayata geçirdiklerini söylüyor.

Bu anlamda başarılı girişimci, kullanıcı beklentilerini en iyi biçimde karşılarken, diğer yandan mahalle esnafının dijital dönüşümünü de onlar adına gerçekleştirdiklerine dikkat çekiyor. Yukarıda anlattığımız bu başarılı hikayenin mimarı olan Yemeksepeti'nin Kurucu Ortağı ve GEN Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Aydın, Türkiye’de girişimci ruhları besleyen, onlara illham kaynağı olan sayılı isimlerden biri…. Girişimcilerin, bir süredir iş dünyasının yeni kahramanları olduğuna dikkat çeken Nevzat Aydın, ülkemizde de pek çok başarılı, örnek girişimcinin yetiştiğini söylüyor. Örneğin Yemeksepeti’nin Türkiye'de girişimciliğin en önemli ilham kaynağı olduğunu ifade eden Aydın, özgüven sorunu yaşayan, çekingen davranan çoğu girişimciye, başarabilecekleri konusunda inanç ve güven aşıladıklarının altını çiziyor. “Her ne alanda olursa olsun, girişimciliğin bazı doğal bileşenleri var” diyor Nevzat Aydın ve ekliyor: “Bir kavramı tek başına değil, farklı kavramlarla birlikte düşünmek gerekiyor. Örneğin sadece yaratıcılık, konu girişimcilik olduğunda tek başına bir anlam ifade etmeyebilir.

Fakat bu yaratıcılığı tutku, öğrenme arzusu ve merakla birleştirdiğimizde farklı bir şey elde ederiz.” Aydın’la “Girişimci mi doğulur, yoksa girişimci mi olunur?” sorusuyla başlayan sohbetimizin detaylarını yeni yıl için hazırladığımız bu özel sayımızda sizler için kaleme aldık. Keyifli okumalar..

Yemeksepeti’ni dev bir pastaya dönüştürürken neleri dikkate aldınız? Bir yatırımcı olarak kendinize belirlediğiniz prensip ve stratejiler neler oldu?

Benim hedefim her zaman, tutkuyla bağlandığım bir fikri, insanların hayatını ve yaşayış şekillerini değiştirecek bir iş modeline dönüştürebilmek oldu. Bu ışığı gördüğüm her girişimi de desteklemeye çalışıyorum. Genel olarak yatırımlarımda, hangi sektörde olursa olsun, mutlaka teknolojiyi iş modelinin içine adapte edebilmiş olmasına dikkat ediyorum. Yatırım stratejim ise genelde internet, Teknoloji ve pazaryeri üzerine oluyor. Çünkü benim bildiğim konular bunlar. Ayrıca gençlerle iletişim kurmayı da seviyorum. Çok uzun bir dönemdir yatırımcı kimliğimi genç girişimcilere destek olmak üzerine kurdum diyebilirim. Bir melek yatırımcı olarak, böyle zorlu bir dönemde de inandığım kişi ve projelere yatırım yapmaya devam edeceğim. Ülkemizde girişimcilik ekosisteminin kurulması ve gelişmesine liderlik etmek benim için büyük bir gurur. Geriye dönüp baktığımda, bunu başarmamda kilit rol oynayan birkaç temel etken görüyorum. Bunlardan biri, beni ben yapan tutkularıma sadık olmam. Tutkularının peşinden gitme cesareti göstermenin bir girişimcinin olmazsa olmaz özelliği olduğunu gözlemliyorum. Bir ekip kurma ve bir takımın parçası olabilme becerisi de çok önemli. Tutkularını merkezine almış ve ortak bir amaç etrafında birleşmiş bir ekip olabilmek başarıda kilit rol oynar. Birlikte üretmenin, birlikte öğrenmenin ve paylaşmanın, yani bir ekip ruhu içerisinde hareket etmenin insana ihtiyaç duyduğu bilgi, donanım ve beceriyi kolaylıkla sunduğuna pek çok kez şahitlik ettim.

EN BÜYÜK TUTKUM, HAYALLERİMİN PEŞİNDEN KOŞMAK

2015 yılında Yemeksepeti, Türkiye internet tarihinin o güne kadarki en yüksek değerlemesi olan 589 milyon dolar karşılığında dünyanın en büyük online yemek sipariş platformu Delivery Hero bünyesine katıldı. Bu girişimin böyle bir noktaya geleceğini hayal etmiş miydiniz?

Hayallerimin peşinden koşmak benim en büyük tutkularımdan ve girişimcilik ruhumun önemli parçalarından biri. Yemeksepeti girişimini çok önemli noktalara getireceğimize inanıyorduk, hatta biliyorduk. Yemeksepeti birçok ilke imza atan, kocaman bir sektörün oluşmasına ve bununla beraber ekonomiye ve istihdama çok önemli katkıları olmuş bir şirket. Kendi sektörünü oluşturmak ve gelişime liderlik etmek de ancak inovasyonla, tutkuyla, samimi, şeffaf ve açık bir iletişim ve paylaşımla mümkün oluyor. Delivery Hero, bu satın alma ile bünyesine çok büyük bir bilgi-birikim gücünü dahil etmiş oldu. Satış sürecinde masadaki en önemli konulardan biri, Yemeksepeti’nin bilgi-birikiminin, deneyimlerinin ve gücünün Delivery Hero’ya aktarılması ve küresel anlamda farklı operasyonlara uyarlanmasıydı. Dolayısıyla kurucu yöneticisi olarak Yemeksepeti’nin satışı sonrasında işin başında olmam, projeleri ve bu birleşme sürecini yönetmem önemliydi. Yemeksepeti’ni 2015’te satmamızdan, görevden ayrıldığım 2021 Kasım ayına kadar çok önemli işler hayata geçirdik.

Hızlı ticaret konusunda Türkiye’nin öncü şirketi konumumuzu sağlamlaştıran Yemeksepeti Market ve Yemeksepeti Mahalle gibi hizmetlerimizi devreye aldık. Çalışma kültürümüze önemli katkıları olan Yemeksepeti Park’ı kurduk. Ayrıca bu dönem içinde, Yemeksepeti’nin uzun vadeli stratejilerini oluşturup, temellerini atmak için yönetici ekibimle uzun mesailer harcadık.

GİRİŞİMCİLER ‘ÇILGIN’ OLARAK ADLANDIRILIRDI

Eskiden girişimciler işsiz ya da ‘çılgın’ olarak adlandırılırdı, bugün ise pek çok genç ve yetenekli insan bir kurumda çalışmaktansa kendi fikrini hayata geçirmeyi ve kendi girişimini kurmayı tercih ediyor. Türkiye’de girişimciliğin gelişmesi için deneyimlerimi, bilgi birikimimi ve kaynaklarımı genç girişimcilerle paylaşırken bir yandan da ekosistemin büyümesi için çalışıyorum. Bugüne kadar 50’ye yakın girişimciye melek yatırımcılık yaptım, buna ek birçok girişimciye elimden geldiği kadar mentorluk yapmaya çalışıyorum. Diğer yandan, misyonuna inandığım birçok girişimcilik organizasyonunda aktif rol üstleniyorum. Örnek olarak,

Dünyadaki girişimci sayısını artırmak, kapsamlı ve kapsayıcı girişimci ekosistemleri oluşturmak ve bu alandaki bilgilerimizi paylaşmak amacıyla GEN Türkiye’nin kurulmasında rol aldım. Başkanlığını üstlendiğim, 178 ülke ile birlikte temelleri atılan GEN Türkiye ile birlikte, farklı sektörlerden uzmanları bir araya getirerek, girişimcilerin ilk adımlarından başlamak üzere ihtiyaç duydukları her türlü desteğin adresi olmayı hedefliyoruz.

Bize bu oluşumdan da biraz söz eder misiniz?

Türkiye’de kurulan ve hızlı büyüme potansiyeli olan teknoloji tabanlı girişimlerin ve girişimcilerin sayısını artırmak ve şirketlerin küresel bağlantılarını kuvvetlendirmek amacıyla kurulan GEN Türkiye Platformu, ulusal girişimcilik ekosistemini güçlendirmek için ulusal ve uluslararası iş birliklerini geliştiriyor. GEN Türkiye’nin hedefini, Türkiye girişimcilik ekosisteminin GEN’in (Global Enterprunership Network) faaliyet gösterdiği 178 ülkedeki ekosistem bileşenleriyle bağlantısını sağlayan öncü bir platform olmak olarak da özetleyebilirim. GEN Türkiye olarak dört stratejik hedef etrafında çalışmalarımızı gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Bunlardan birincisi global girişimcilik ekosistemi ile Türkiye ekosistemi arasında iletişim kurmak ve Türkiye’yi canlı, dinamik ve öncü bir girişim ekosistemi haline getirmek. İkinci hedefimiz Türkiye'de girişimcilik kültürünün gelişmesine katkı sağlamak. Bir diğer hedefimiz girişimcilik dostu politikaların tasarım ve uygulama süreçlerine dahil olmak ve kamudaki karar vericilere bu çerçevede öneriler iletmek. Son olarak ise Türkiye’de gelecek vaat eden girişimcileri belirlemeyi, girişimcilerin finansmana ve diğer destek mekanizmalarına erişimini kolaylaştırmayı hedefliyoruz

Girişimcilik ekosisteminde yaşanan sorunlardan biri “exit” konusunda yaşanıyor. Yani yatırımcılar söz konusu girişimi yeşertip güçlendirdikten sonra çekilmiyor. Bu noktada dünyada nasıl bir strateji izleniyor?

Girişimci ekosisteminin büyümesi, bir ülkenin ekonomik kalkınması ve istihdamı için büyük önem taşıyor. Ekosistemin büyümesi, çarkların işlemesi için exit yapmaları gerekiyor. Bu gerçeklik tüm dünya için söz konusu.

GİRİŞİMCİLER, İŞ DÜNYASININ YENİ KAHRAMANLARI

Türkiye’deki girişimciliğe olan katkılarınızdan dolayı 2010 yılında ABD Başkanı Barack Obama’nın gerçekleştirdiği Girişimcilik Zirvesi’ne çağrılan dünya çapındaki 150 girişimciden biri oldunuz. Girişimci ruhunu nereden alıyor Nevzat Aydın? Girişimci doğulur mu? Girişimci olunur mu?

Girişimciler, bir süredir iş dünyasının yeni kahramanları olmuş durumda. Ülkemizde de pek çok başarılı, örnek girişimci yetişti. Yemeksepeti örneğin, Türkiye'de girişimciliğin en önemli ilham kaynağı oldu bence. Özgüven sorunu yaşayan, çekingen davranan çoğu girişimciye, başarabilecekleri konusunda inanç ve güven aşıladık. “Konfor alanınından uzaklaşma” konusu, girişimcilikte gerçekten önemli bir yere sahip. Bununla birlikte nefes tutabilmek ve mücadeleci olmak da gerekli özellikler. Fakat bundan kastım körü körüne bir inat veya bildiğini okumak da değil. Galiba başarılı girişimciler, bu ince ayrımı iyi yapabilenler oluyor. Her ne alanda olursa olsun, girişimciliğin bazı doğal bileşenleri var. Bir kavramı tek başına değil, farklı kavramlarla birlikte düşünmek gerekiyor. Örneğin sadece yaratıcılık, konu girişimcilik olduğunda tek başına bir anlam ifade etmeyebilir. Fakat bu yaratıcılığı tutku, öğrenme arzusu ve merakla birleştirdiğimizde farklı bir şey elde ederiz.

Bugüne kadar Nevzat Aydın’ın dokunduğu girişimcilerin ortak noktası neydi?

Yatırımcılık da, girişimcilik gibi tutku gerektiren bir iş. Benim hedefim her zaman, tutkuyla bağlandığım bir fikri, insanların hayatını ve yaşayış şekillerini değiştirecek bir iş modeline dönüştürebilmek oldu. Bu ışığı gördüğüm her girişimi de desteklemeye çalışıyorum. Genel olarak yatırımlarımda, hangi sektörde olursa olsun, mutlaka teknolojiyi iş modelinin içine adapte edebilmiş olmasına dikkat ediyorum. Yatırım stratejim ise genelde internet, teknoloji ve pazaryeri üzerine oluyor. Çünkü benim bildiğim konular bunlar. Ayrıca gençlerle iletişim kurmayı da seviyorum. Çok uzun bir dönemdir yatırımcı kimliğimi genç girişimcilere destek olmak üzerine kurdum diyebilirim. Bir melek yatırımcı olarak, böyle zorlu bir dönemde de inandığım kişi ve projelere yatırım yapmaya devam edeceğim. Tüketiciye maksimum fayda sağlayacak, bu dönemde hayatımızı kolaylaştıracak girişimlere yatırım yapmak şu an için öncelikli planım

KONFOR ALANINDAN UZAKLAŞIN

Rekabetin yeni oyuncu girişleriyle daha da arttığı bir ortamda ayakta kalabilmenin rakiplere göre bir adım önde olmanın sırrı nedir?

Konfor alanında uzaklaşmak çok önemli. Bu sayede olumsuz sonuçlanan denemeler dahi öğretici hale gelebilir. Konfor alanında kaldığınız sürece aynı şeyleri sürekli tekrar edip durursunuz. Asıl gelişme alanı konfor alanının dışıdır. Yaptığınız işi tutkuyla yapın ve yaptığınız işe sarılın. Tutkuyla yapılan işler farkı da beraberinde getirir. Siz yapmazsanız bir başkası yapar, bu nedenle harekete geçmekte tereddüt etmeyin. Tüm bunları yaparken, aynı sizin gibi işini tutkuyla yapan, inançlı ekip arkadaşları edinin. Kapsayıcı olun ve ekibinizi doğru yönlendirin ve onlara rehberlik edin. Doğru ekip sizi başarıya ulaştırır. En önemlisi hayallerinizin peşinden koşun. Hayallerinizi gerçekleştirmek için kendinize hedefler koyun ve bu yönde ilerleyin. Açık fikirli olun, kendi çalışma alanınızda herkesin saygı duyacağı düzeyde bilgili olun. Şeffaf, dürüst ve güvenilir olun ve en önemlisi sorumluluk üstlenin. Yalnızca iş hayatında değil, hayatın her alanında çevrenizdekilere ilham verin ve motive edin. Değişime direnmeyin, gelişime açık olun, etrafınıza farklı bakış açılarından bakın. Biraz klişe olacak ama krizleri fırsata çevirin. Beklediğiniz o mükemmel an hiçbir zaman gelmeyecek. Bir şeyleri ertelemek için her zaman bir sebep vardır. Bu nedenle fikirlerinizi ertelemeyin. Genç girişimcilerin kendilerini keşfetmesi, zayıf ve güçlü yönleriyle kendilerini tanıyarak hareket etmesi önemli. Teknoloji alanında girişimde bulunmak isteyenler ve genç profesyoneller için şunları söyleyebilirim: Girişimcilik kolay bir yol değil. Bu yüzden sevdikleri, keyif aldıkları bir alan seçsinler. Çünkü çok çalışmanız gerekecek. En azından bunu severek yapın. Hedeflerine odaklanmak için iş yükü önemli. Kaldırabileceğiniz kadar işin altına girin. Aynı anda birkaç farklı projeye bölünmek odağınızı dağıtabilir. Çoğu girişimci hızlı para kazanmaya çalışıyor. Ancak hedeflediğiniz şey sadece para getirecek bir girişim yaratmaksa size kolay gelsin. Anlamlı ve önemli bir şey yaratmaya çalışmaları, başarılı girişimcilerin ortak özelliklerinden biridir. Bir şeyi yapabilmek girişimcilik değildir. Bu yaptığınızın hedef kitlede bir karşılık bulması gerekiyor. İhtiyaçlar ve eksiklikler büyük fırsatlar gizler. Bunları bulun

Başkalarının sözleri sizin için çok değerli olabilir. Mentorlar, deneyimli arkadaşlar, müşteriler vs… Bir çok farklı görüş karşınıza çıkacaktır. Yolunuzu kaybetmemek için içgüdünüzü takip etmeniz gerekecektir. Herkesi mutlu etmeye çalışırsanız, muhtemelen sıradan ve başarısız bir girişimci olursunuz. Paylaşmaktan ve yardım etmekten geri durmayın. Girişimcilik yolculuğunuz boyunca pek çok yardımlaşma fırsatı elde edeceksiniz. Karşılıksız yardımlarda bulunmanın da size iyi geleceğini unutmayın. Fikir artık her yerde var, önemli olan fikri hayata geçirebilmek. Bunun için de tek yolunuz çok çalışmak! Ekip çok önemli, ekibinizi dikkatli seçin. Başarıya giden yolu onlarla şekillendireceksiniz. İleri dönemde yatırım alırken yatırımcınızı da çok iyi seçin. Sizinle aynı vizyonda olan bir yatırımcı ile ilerlemek çok fark oluşturacaktır.

Söyleşi
Şirket Haberleri
Yorum Yaz