Dosya

Mobilyanın başkanlarından sektörün ekonomisine notlar

Mobilya dendiğinde evlerdeki şıklık unsuru geliyor akla. Ancak tabii ki sadece estetik tarafından bakmıyoruz sektöre. Globalde toplam üretim hacmiyle birlikte 634 milyar Dolar’ı bulan ve yüzde 60’lık payını da konut pazarından (mutfak, oturma odası gibi) alan sektör, Türkiye ekonomisinin de lokomotifleri arasında yer alıyor. El emeğinin ön plana çıktığı, zanaatkârların var olduğu, sokaklarda esnaflığın temsili, büyük fabrikalarda istihdama katkı yapanlar gibi çok fazla noktaya dokunan sektörün temsilcilerinin ülke ekonomisine olan katkısı, tam 4,40 milyar Dolar. Sektörün ülke ihracatındaki payı ise yüzde 4’e tekabül ediyor. Bizler de hem sektöre katkı sağlamak hem de neler olup bittiğini öğrenmek amacıyla sektörün en önemli temsilcileriyle görüştük… Dosyamızda ayrıca Mobilya Dernekleri Federasyonu’nun (MOSFED) öncülüğünde gerçekleşecek ve sektör adına tarihe geçecek İstanbul Mobilya Fuarı 2023’e (IIFF) dair detayları da inceledik.

6dk okuma
Türkiye'de İş Dünyası03.04.2023
Mobilyanın başkanlarından sektörün ekonomisine notlar

Mobilya dendiğinde evlerdeki şıklık unsuru geliyor akla. Ancak tabii ki sadece estetik tarafından bakmıyoruz sektöre. Globalde toplam üretim hacmiyle birlikte 634 milyar Dolar’ı bulan ve yüzde 60’lık payını da konut pazarından (mutfak, oturma odası gibi) alan sektör, Türkiye ekonomisinin de lokomotifleri arasında yer alıyor. El emeğinin ön plana çıktığı, zanaatkârların var olduğu, sokaklarda esnaflığın temsili, büyük fabrikalarda istihdama katkı yapanlar gibi çok fazla noktaya dokunan sektörün temsilcilerinin ülke ekonomisine olan katkısı, tam 4,40 milyar Dolar. Sektörün ülke ihracatındaki payı ise yüzde 4’e tekabül ediyor. Bizler de hem sektöre katkı sağlamak hem de neler olup bittiğini öğrenmek amacıyla sektörün en önemli temsilcileriyle görüştük… Dosyamızda ayrıca Mobilya Dernekleri Federasyonu’nun (MOSFED) öncülüğünde gerçekleşecek ve sektör adına tarihe geçecek İstanbul Mobilya Fuarı 2023’e (IIFF) dair detayları da inceledik.

“Türkiye mobilya sektörü hem ihracat hem de üretim bakımından dünyanın ilk 10 ülkesi arasında yer almakta. 2022 yılında da sektör istikrarlı büyümesine devam etmektedir. İlk 11 ayda 4.355 milyar Dolar ihracata ulaşan sektörün geçen yılın aynı dönemine göre artışı da yüzde 12,9 oldu. Sektörün hedef pazarları ise giderek gelişmiş pazarlara doğru yöneliyor. Hedef 10 milyar Dolar ihracat ve 25 milyar Dolar'a üretimi yakalamaktır” diyerek sektöre dair hedefleri paylaşan MOSFED Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Güleç, istikrarlı gidişatla birlikte tüm hedeflere ulaşılabileceğinin altını çiziyor. Türk mobilya endüstrisi, genelde çoğu geleneksel yöntemlerle çalışan atölye tipi, küçük ölçekli işletmelerin ağırlıkta olduğu bir görünüme sahip olarak anılıyor. Buna karşın özellikle son yıllarda küçük ölçekli işletmelerin yanı sıra orta ve büyük ölçekli işletmelerin sayısı da hızla artmaya başladı.

Ortaya çıkan bu büyüme ivmesiyle sektörün temsilcileri de sorumluluk bilinciyle neler yapılabileceğini düşünmeye başladı. Yıllardır düzenlenen, ancak mekân konusunda hep sıkıntı yaşanan mobilya fuarı IIFF’yi 2023 yılında da iki ayrı lokasyonda düzenleme kararı aldı. Fuarla ilgili olarak da bilgiler veren Güleç; “Yaklaşık 200 ülkeye Türk mobilyasının gücünü ulaştıran sektör, 2023 başında Türkiye’nin metrekare bazında en yaygın fuarı olan İstanbul Mobilya Fuarı’nı, Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi ile İstanbul Fuar Merkezi’nde eş zamanlı olarak aynı anda düzenleyecek. MOSFED öncülüğünde 24-29 Ocak 2023’te gerçekleşecek olan büyük buluşmanın hazırlıkları son hız sürdürülüyor. Yoğun tanıtım faaliyetleri ile IIFF 2023’te 20 bini yabancı olmak üzere 140 bin fuar katılımcısının ziyareti hedefleniyor. Bu yıl hedef özellikle Avrupa ve Amerika kıtasından ziyaretçiler. Geçen yıl olduğu gibi fuar, Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi ile İstanbul Fuar Merkezi’nde eş zamanlı olarak toplam 28 salonda yapılacak” dedi. Avrupa’nın en büyük fuarı olacağını belirten Güleç, şunları söyledi; “Katılımcıların tanıtım alanlarının genişletilmesi amacıyla yapılan çalışmalar sonucu geçen seneye göre bu sene tanıtım alanı üç salon daha artırıldı.

Avrupa’nın en büyük mobilya fuarı olan İstanbul Mobilya Fuarı’nın kapsamı oldukça geniş, o sebeple tüm katılımcıların ziyaretçilerine ürünlerini daha iyi tanıtması, sergileyebilmesi ve yeni iş ortaklıklarıyla daha rahat görüşebilmeleri amacıyla iki ayrı fuar merkezinde düzenleniyor. Böylelikle üreticilerimizin ürün çeşitlilikleriyle dünya arenasında yer almalarına ve ürünlerini dünyanın dört bir yanına ulaştıracak yeni iş anlaşmaları imzalamalarına zemin hazırlamış oluyoruz. Bu noktada İstanbul Fuar Merkezi'nde Modern-Modüler, Yatak-Baza, Bahçe Mobilyaları, Ofis-Okul Mobilyaları, Aksesuar ve Kumaş ürünleri; Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi'nde ise Modern-Modüler Mobilyalar, Lüks Mobilyalar ve Çocuk Genç Odası Mobilyaları sergilenecek.” Türk mobilya sanayii 2001 yılından itibaren dış ticarette sürekli olarak artı vermeye başlayan bir sektör haline geldi. Geçen dönemde yaşanan krizlerle birlikte iç talepte görülen daralma firmalarca ihracata yönelinerek atlatılmaya çalışılmış olup, yaşanan süreç bu durumun geçici bir yöneliş olmayıp firmalarımızın tercihi haline geldiğini de gösterdi. Böylece ihracat süreci sektör için; can havli ile girilen bir süreç olmaktan çıkıp gelişimin ardındaki en önemli güç haline geldi.

“TÜRKİYE MOBİLYASI DÜNYA MARKASIDIR”

Türkiye’den çıkıp globalde var olmak isteyen firmalar için de önerilerde bulunan Güleç, şöyle konuştu; “Alanda uzmanlaşma çok önemli. Hem üretimde hem pazar çeşitliliğinde uzmanlaşma yakalanmalı. Baktığımızda en büyük ithalatçılar hep gelişmiş pazarlar. Büyük bir pasta var bu alanda. Daha fazla tasarım, daha katma değerli üretim ve istikrarlı pazar çalışmaları şart. İkinci olarak, akıllı kümelenme ve birlikte hareket etmek geliyor. MOSFED’in de başarısı buradan geliyor. Bu sebeple, kurumsal olarak birlikte hareket etmek, sektör derneklerini güçlendirmek ve sektörün temsiliyeti ile hareket etmek başarı için önemli kriterlerden birisi.” Sektör temsilcilerinin kendilerini ve ülkeyi kalkındırmak için ihracata yönelmelerinin gerekli olduğunu belirten Güleç, temsilcilere bazı tüyolar da vermekten kaçınmadı. Her başarının bir hikâyesinin olması gerektiğini de belirten Güleç; “Mobilya sektörü de hikâyesiz büyüyemez. Kökü olmayan bir gelişimin mümkün olmayacağı nettir. Ancak ülkemizde mobilyacımız zengin Anadolu kültürü ve mirası ile donanımlı. Üretimde, tasarımda konsept oluşturmada bu kültürel birikim ve miras en büyük hazinemiz. 2 bin yıla uzanan derin farklı kültürlerden bir mozaik var ortada. Farklı mobilya tarzı, farklı günlük kullanım alışkanlıkları, farklı kültürler ve dünyaya hediye edilmiş, sofa kültürü, divan kültürü ve benzeri onlarca fikir bu toprakların ürünü. Türkiye mobilyası dünya markasıdır.”
“MOSFED olarak markalarımızı güçlendirmek için ‘Heartmade Furniture’ adıyla bir platform kuruldu” diyerek dünya markası olma vizyonuyla hareket ettiklerini belirten Güleç; “Büyük bir motivasyon ve hızla çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Heartmade Furniture; bir platform. Dünyadaki teknolojik, tasarımsal ve pazarlama konusundaki son gelişmeleri kullanarak geliştirdiğimiz, sektörümüzdeki tüm paydaşlara kendilerini en iyi şekilde anlatma imkânı sunacağımız, kalbimizle ürettiğimiz Türk mobilyasını dünyaya duyurmayı hedeflediğimiz dijital bir platform. Heartmade Furniture ile Türk mobilya sektörünün tüm paydaşları tek bir platformda yer alacaklar. Platform üyelerimiz için; eğitici, yön gösterici, adil, rekabete teşvik edici, özgünlüğü öne çıkaran içerik konseptinde olacak ve üyelerimiz şirketlerini, markalarını, çalışanlarını, ürünlerini, konseptlerini, felsefelerini ve değerlerini bu platformda anlatma fırsatı bulacaklar. Bu projedeki ileriki vizyonumuz ise; mobilyalarımızın kalitesi ve standartlarının da mührünün olması. Üreticilerimiz bu mühür ile dünyaya açılmak için tasarımını, kalitesini ve teknolojisini geliştirmeye odaklanacak. Hem iç hem de dış piyasada insanlar bu mührü gördüğü zaman aklında direkt olarak ürünün ne kadar kaliteli olduğu belirecek. Bunun faydası, güvenilirlik ve kalite bir araya geldiği için insanlar deneyimleri sonucu mühürlü ürünleri birbirlerine önererek daha çok kişiye ulaşmamızı ve pazar payımızı artırmamızı sağlayacak.”
“Sürdürülebilirlik ve döngüsel ekonomi sektörümüzle çok alakalı” diyen ve üretimde yeniden kullanımın gündemlerinde olduğunun altını çizen Güleç; “Yeniden kullanım, üretimde sürdürülebilirlik ve benzeri konular gündemimizde. Avrupa Mobilya Üreticileri Federasyonu ile iş birliği içerisinde bu gelişmeleri analiz ediyoruz. Bu konular dünya geneline yeni geliyor. Yeknesak tanımlamalar yok. Her gün küresel kurumlar yeni bir çalışma yapıyorlar. Ancak küresel ısınma ve iklim değişikliği ile mücadele gelecekte üretimden, global ticareti derinden etkileyecek. Bu gelişmelere hazırlıklı olmak adına önemli gündemlerimizden birisi olarak bu konuyu toplantılarımızda ele almaya başladık” diyerek geleceğe dönük hedeflerinden de bahsetti.

PAZAR KAYBI YAŞAMAMAK İÇİN KUR DEĞİŞKENLİĞİ DURMALI

Ofis Mobilyaları Sanayi ve İşadamları Derneği’nin faaliyetlerinden söz ederek konuşmasına başlayan Ercan Ata; “Derneğimizin ofis mobilya ve/veya ofis koltuğu üretimi yapan 97 üye firması bulunmaktadır. Ofis mobilyası ve koltuğu yanında okul, laboratuvar, konferans salonu, havaalanı, hastane mobilyaları üretimi de firmalarımızca yapılmaktadır” diye konuştu. Türkiye’de mobilya sektörünün katma değerli hale gelebilmesi için tasarım ve markalaşmaya özen göstermesi gerektiğinin altını çizen Ercan Ata, konuyla ilgili olarak şunları söyledi; “Türkiye mobilya sektörü ülke genelinde en yaygın üretim ağına sahip, diğer sektörler ile bütünleşik üretim yapan, istihdam dostu, dış ticaret açığı vermeyen ve dünya pazarında rekabet edebilir kalitede üretim yapan bir sektördür. Ancak sektörümüzün daha da katma değer oluşturabilmesi için Ar-Ge / tasarım ve markalaşmaya biraz daha fazla önem vermesi gerekmektedir. Firmalarımız yaptıkları ihracatı bir seferlik olarak düşünmemeli sürdürülebilir ihracat için kalite ve özgünlüğe daha da önem vermeleri gerekmektedir. Dernek olarak üyelerimizin Ar-Ge / tasarım ve markalaşmak üzere farkındalığını artıracak projeler yürütmeye gayret ediyoruz.”

AYNI PASTADAN EŞİT PAY ALMAK İÇİN IIFF’DE OLACAĞIZ

İhracat noktasında pandemi sürecinin sektörü olumsuz etkilediğinden bahseden ve sürekli değişkenlik gösteren döviz kurunun uluslararası pazarda sorun yaşatabileceğini söyleyen Ata, “Sektörümüz aslında pandemi sürecini nerede ise kesintisiz üretimle geçirmiş ancak pandeminin neden olduğu kısıtlama ve kapanmalardan sebep uluslararası ticarette lojistik anlamda ciddi sorunlar yaşamıştır. Ayrıca yine geçen ve bu yıl özellikle ham madde temininde yaşanan sıkıntılar üretimi durdurma noktasına getirmiştir. Sürekli değişkenlik gösteren döviz kurları yüksek maliyetli üretime sebep olmuş, bu da çok yakın zamanda uluslararası pazar kaybına neden olacaktır. İhracatta öne çıkacak ülkeler Ticaret Bakanlığı’nın açıkladığı 2023 yılı hedef ülkeleridir” dedi. Uluslararası İstanbul Mobilya Fuarı (IIFF) 2023'ün sektör için neden önemli olduğunu ve dernek olarak fuardan beklentilerini de bizlerle paylaşan Ata, sözlerini şu şekilde sonlandırdı; “Uluslararası İstanbul Mobilya Fuarı'nı önemli kılan en büyük sebep sektörün kendi fuarını kendi yapabilme beceresine sahip, büyük düşünen ve başarmayı hedefleyen bir sektör olmasıdır. Her alanda olduğu gibi örgütlenmeyi başarmış topluluklar her zaman daha güçlü her zaman daha sürdürülebilir topluluklardır. Sektörümüz de bunu Mobilya Dernekleri Federasyonu'nu kurarak başarmış bir sektördür. Bu sebeple aynı pastadan adil pay alabilmek için meslek etiğinin yaygınlaşmasında önemli bir aktör olan Federasyonumuzun koordinasyonunda Uluslararası İstanbul Mobilya Fuarı’nda üyelerimiz ile beraber yer alacak, yeni tasarımları ile ürünlerini sergileyecek üyelerimize OMSİAD olarak her zamanki gibi destek vereceğiz.”

İHTİYAÇLAR ERTELENEMEYECEK SEKTÖR BÜYÜYECEK

Türkiye’de mobilya sektörünün daha fazla katma değer üretebilmesi ve bu konuda nelerin yapılması gerektiğine dair önemli ipuçlarını paylaşan Ercan Güzel, şunları söyledi; “İnovasyon ve tasarıma önem vererek, katma değeri yüksek ürün üretimini güçlendirip artırmamız gerekiyor. Globalle mücadele etmek ve her geçen gün kendimizi geliştirmek için Ar-Ge ve inovasyon başlıklarını geliştirmemiz lazım. Bu iki hususu gündemine almayan ve yok sayanlar maalesef pazarda da globalde de yerlerini kaybetmeye mahkumlar. Bizler de bu anlamda kendi şirketimizde dahi bu iki hususu gözeterek sürekli kendimizi yeniliyor ve yatırımlarımızı bu minvalde güçlendiriyoruz.” 2022’yi ardımızda bırakırken yılı üretim ve ihracat açısından değerlendiren Güzel, aynı zamanda 2023 için de hedef ve beklentilerini paylaştı. İhtiyaçların daha fazla ertelenemeyeceği için 2023’ün ilk çeyreğinden sonrasının güzel geçeceğini tahmin eden Güzel, şu şekilde konuştu; “Mobilya sektörü 2022 yılının ilk iki çeyreğini verimli geçirdi. Sonrasında ise maalesef bir düşüş meydana geldi. Gelecek yıl için de öngörüm şu şekilde; ilk çeyrek biraz zorlu geçecektir ancak sonrasında ihtiyaçlar daha fazla ertelenemeyecektir. Bu sebeple talepte bir artış beklemekteyiz. Bu artış hem sektöre yarayacak hem de iş hacmini genişletecektir. Yani yeni yıl aslında yükselişin yaşanacağı bir yıl olarak gelecektir diye tahmin ediyorum. Bu minvalde şirketimiz de son çeyrek haricinde verimli ve güzel bir yılı geride bıraktı diyebilirim. Yeni yılla birlikte yeni girdiğimiz pazarları daha da güçlendirip, araştırmalarımızı artırarak ayakları yere sağlam basan bir ilerleme kaydetmeyi planlıyoruz.” Dünya üzerinde ciddi ses getirecek bir fuar olan Uluslararası İstanbul Mobilya Fuarı (IIFF) 2023 hakkında da açıklama yapan Güzel, fuara yönelik gerçekleştirdikleri hazırlıklardan da bahsetti. Firmaların fuara yüksek bilinçle hazırlandığının altını çizen Güzel, “IIFF fuarı Avrupa’nın en büyük mobilya fuarı konumunda. Fuarımız hem dünya genelinde ciddi ses getiriyor hem de sıkı takip ediliyor. Bu bilince sahip olan firmalarımız da fuara ciddi hazırlanıyor. Hem sektör adına hem ülke adına çok önem arz eden fuara firma olarak da ciddiyetle hazırlanıyoruz. Mevcuttaki müşterilerimize ve gelecek olan yeni potansiyel müşterilerimize çok özel bir koleksiyon hazırladık” diye konuştu.

TÜRKİYE’DEKİ SEÇİM SÜRECİ SEKTÖRDE DALGALANMA YAŞATABİLİR

“Mobilya ihtisas sanayi bölgeleri oluşturulmalı, bu bölgelerde Milli Eğitim Bakanlığı ile ortak çalışmalar yapılarak ihtisas okullar açılmalı ve sektörün ihtiyacı olan yetişmiş personel ihtiyacı karşılanmalı” diyerek Türkiye’de mobilya sektörünün daha fazla gelişmesi için harekete geçilmesi gerektiğini belirten Murat Tunç, konuyla ilgili yapılabilecekleri şu şekilde anlattı; “Mobilya sektörünü geliştirmek istiyorsak, uluslararası pazarda markalaşma ve değer oluşturacak pazarlama stratejilerini geliştirip bu kazanımları tüm sektör paydaşlarına aktarmalıyız. Bunun yanı sıra tasarım bilinci geliştirilmeli ve tasarıma önem veren firmalar desteklenmeli. Endüstriyel tasarımcıları destekleyerek çok etkili ve heyecan verici faaliyetler geliştirmeliyiz. Örneğin, üniversitelerle uzun vadeli işbirliklerini artırarak, özgün tasarımlar ve üretkenlikler ödüllendirilmeli. Derneklerin öncülüğünde de, özgün tasarımlı Türk Mobilyasını daha fazla ülkeye daha fazla noktaya ulaştıracak uluslararası fuar organizasyonlarına daimi katılımcı olarak dâhil olmalıyız ve bu konuda devlet teşviklerinden azami düzeyde istifade edecek projeler geliştirmeliyiz.” Dernek olarak kendilerinin en ön saflarda yer aldıklarının altını çizen Tunç, “Mobilya Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (MOBDER) sektöre değer katacak her harekette ön saflarda yer almaktadır. Türkiye çapında binlerce mobilyacının iradesini temsil eden MOSFED’in çatısı altında katıldığı fuar ve diğer etkinliklerle federasyonun çalışmalarına değer katmaktadır. Üyelerimiz; TOBB, İTO, İSO, İİB kurumlarının mobilya meclislerinde kilit roller üstlenip sektör problemlerine kalıcı çözümler üretmek ve sektörün sesini ilgili makamlara ulaştırmak adına yoğun çalışmalar yapmaktadır. MOBDER, üyeleri arasındaki dayanışmaya zemin hazırlamanın yanı sıra, diğer dernekler ve eğitim kurumlarıyla, sektöre yetişmiş ara eleman kazandırmak konusunda iş birliği yapmaktadır” dedi.

“IIFF TÜM SEKTÖR İÇİN İFTİHAR VESİLESİDİR”

Derneğe üye olan şirketlerin 2022 yılını nasıl geçirdiklerinden ve 2023 yılı hedef ve beklentilerinden de bahseden Tunç; “2022 yılı pandeminin etkilerinin azaldığı bir yıl oldu. Sene başında Uluslararası İstanbul Mobilya Fuarı'nın yapılabilmesi sektörün ihracat performansı için ferahlatıcı bir nefes oldu. Bütüne baktığınızda; Rusya-Ukrayna savaşının olumsuz etkilerinin yaşandığı, iç pazarda enflasyona bağlı fiyat artışlarının önemli ölçüde talebi olumsuz etkilediği ve dolayısıyla iniş çıkışların olduğu bir seneden bahsedebiliriz. Ancak buna rağmen ihracatta genel olarak bir talep artışından ve hacimsel büyümeden bahsedilebilir, hedefleri yakaladığımız söylenebilir. 2023 yılında Türkiye’deki seçim sürecinin genel ekonomiyle birlikte mobilya sektöründe de dalgalanmalar oluşturabileceğini öngörüyoruz. Dünyadaki gelişmeleri yakından takip ederek olası riskleri en aza indirgemeye çalışmak gerekiyor. Bölgesel bazda ve dünya çapında üretici pozisyonunda değer kazanmaya başlayan mobilya sektörü, bu olumlu gidişatı dış ekonomik hareketliliği artırarak ileriye taşımalıdır. Bu bağlamda; Orta Doğu ve Afrika ülkeleri yanı sıra Avrupa ülkeleri ve Amerika ile artarak gelişen ihracat ilişkileri kurulacağına inanıyoruz.” Tunç, Ocak ayında düzenlenecek IIFF’den beklentilerini de şu şekilde açıkladı; “IIFF, Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerinden biri olan mobilya sektörünün büyük bir potansiyel ve İstanbul markasıyla bütünleştiği bir değerler bütünüdür. Bu anlamda IIFF, tüm mobilya sektörü için bir iftihar vesilesidir. Buradan da hareketle IIFF 2023’ten beklentilerimizi şu şekilde sıralayabiliriz;
*Daha fazla yurt dışı misafire ev sahipliği yapması,
*Daralan iç pazar talebinin kırılması noktasında katılımcı firmalara nefes aldıracak potansiyel bir çıkış fırsatı sunması,
*Katılımcılar için ihracat imkânlarının genişleyerek büyümesi
*Yeni pazarlara açılma arayışında olan tüm alıcılar için ise cazip bir üretim pazarına giriş fırsatı sunacak olması.”

İHRACATTA ARTIŞ YAŞAMANIN YOLU MASİF AHŞAPTAN GEÇİYOR

Türkiye’deki mobilya sektörünün globaldeki yerinden ve geliştirilmesi gereken noktalardan söz eden Gürcan, “Mobilya sektörü, son yıllarda ihracatta olan başarısı ile ülke için stratejik bir önem taşımaktadır. Sektörün ekonomiye olan katkısı son 10 yılda hızlı bir büyüme göstermiş, işyeri sayısı ve oluşturduğu istihdam ile de önemli bir sektör olduğunu ispatlamıştır. Sektör bilgilerine baktığımızda da dünyanın 13’üncü büyük üreticisi, 3 milyardan Dolardan fazla dış ticaret fazlası veren, 36 bin üreticisi, ülke genelinde hemen her yerde yaygın üretim ağından dolayı da 500 bine yakın istihdam sağlayan bir yapıyla karşılaşıyoruz. Mobilya sektörü bilgi ve sermaye açısından yoğun bir sektör olma yönünde değişimden geçmekte. Mobilya satış fiyatımız bugün kilogram başına 2.5 – 3 Dolar civarlarındayken, İtalya’da kilogram başına 10-20 Dolar düzeyindedir. Türk mobilya sektörünün de bu aralıklara yaklaşması öncelikli hedeflerimiz arasındadır. Mobilya Sanayi İşadamları Derneği (MOBSAD) Üyeleri olarak mobilya satış kilogram ortalamamız 10-15 Dolarlar civarındadır. MOBSAD olarak belirlenen hedeflere daha yakın durumdayız. İhracatta USD/kilogram değerini yakın gelecekte 5-6 Dolarlara, nihai olarak da 8-10 Dolarlara çıkarmanın yolu masif ahşaptan mobilya (ev, mutfak, bahçe gibi) üretiminin artırılmasından geçtiğini düşünüyoruz. Bu sebeple de masif ahşap ham maddesi üreticileri ile bu ham maddeyi kullanan mobilya üreticilerinin yoğun iletişim sağlayarak iş birliği içine girmesi gerektiği açıktır” diye konuştu. İhracatta öne çıkacak pazarlar hakkında da bilgi veren Gürcan, şu ülkelere odaklanılması gerektiğinin altını çizdi: “G-10 ülkeleri; ABD, Japonya, Almanya, Fransa, İngiltere, Hollanda, İtalya, Belçika, Kanada ve İspanya”

Türkiye’de mobilya sektörünün daha fazla katma değer oluşturabilmesi için neler yapması gerektiğine de değinen Tunç, olması gerekenleri maddeler halinde anlattı;

• Sektörde istikrarlı artışın sağlanması,
• İhracat kapasitesini geliştirme,
• Taklitçiliğin yerine düşük fiyatlı ürünlerden, özgün tasarımlı katma değeri yüksek markalı ürün portföyüne geçişin sağlanması,
• Uluslararası pazarlardaki satış ağı ve tanıtım faaliyetlerinin artırılması,
• Yeni teknolojilerin kullanımı için AR-GE çalışmalarının özendirilmesi,
• Test, analiz ve kalite kontrol laboratuvarlarının yaygınlaştırılması ve akreditasyon sisteminin kurulması,
• Hedef pazarlarda rekabetçi gücü artırarak dolayısıyla pazar payının artırılması,
• Hedef pazarlarda bilinirliğinin artırılması, - Yurt içi ve yurt dışı fuarlar, B2B görüşmeler, ülkelerinin Ticari Ateşeleri ile irtibat halinde olunması ve buluşmaların sağlanması,
• Kaliteli ham madde kaynağının yeterliliğini ve izlenebilirliğinin sağlanması,
• Kalite ve çevre standartlarına uygun üretimin yaygınlaştırılması,
• Sektörde kayıt dışılığın yüksek olması nedeniyle üretim ve satışların kayıt altına alınması,
• Nitelikli/ Kalifiye işgücü bulma güçlüğünün giderilmesine yönelik Devlet, STK, Milli Eğitim Bakanlığı, firmalar el ele vererek ulusal hedef olarak belirlenmesi,
• Dış pazarlara yönelik sektöre haiz bilgi ve istatistik altyapısının kurulması,
• Enerji fiyatları ve nakliye maliyetlerinin yüksekliği gibi birtakım sorunların giderilmesi,
• İhracata yönelik Devlet Desteklerinin daha kolay ve zahmetsiz ulaşma özellikle KOBİ’lerin yararlanmasına yönelik yöntemlerin yaygınlaştırılması,
• Nakliye sorununun aşılması için demir yolu ağı ve deniz yolu taşımacılığının geliştirilmesi,
• Sektörde teslimat, ürün değiştirme ve montaj işlerini yapan teşkilatlanma ve servis hizmetlerinin sunulması,
• Marka ve ürün geliştirmeyi destekleyen yeni kurum teşkilatlandırmaların oluşturulması

İÇ PAZARDA AZALAN ALIM GÜCÜ İHRACATTAKİ RAKAMLARLA DENGELENDİ

Mobilyanın katma değerli ürünler listesinde en başlarda yer aldığını söyleyen Osman Aybil, eğitimler ve teknolojiye olan yatırımların ajandalarında geniş yer kapladığını belirterek şöyle konuştu; “Mobilya sektörü için katma değerli ürün ana konuların başında geliyor. Üretim süreçlerindeki iyileştirmeler makine ve yazılım yatırımları gibi birçok konu bu hedef gözetilerek ilerliyor. Türkiye de son yıllarda ihracatın artması ile birlikte daha verimli ve kalite süreçlerine sahip bir üretim kültürü eğiliminde. Mobilya tüketimi için yüksek alım gücü olan pazarlara ulaşmak ve bu pazarlarda söz sahibi olabilmek bu süreci hızlandıran etkenlerden. Yatırım, şirket içi eğitim, tasarım ve üretim süreçlerinde katma değeri yükseltmek tüm ajandamızı oluşturuyor.” Sektörün globalde yaşanan sorunlardan dolayı çok sıkıntılı bir süreç geçirdiğini ve buna rağmen sektörde yaşanan ihracat artışını da göz ardı etmemek gerektiğini belirten Aybil, “Pandemi ve Ukrayna savaşı etkisi ile artan ham madde ve enerji fiyatları tüm sektörlerde olduğu gibi mobilya sektöründe de etkili oldu. İç pazarda azalan alım gücü ve enflasyon ihracata olan ilgiyi oldukça artırdı. Döviz kurundaki yükselişin etkisi ile artan ihracat rakamlarından mobilya sektörü de payını aldı. Geçen yıla oranla mobilya ihracatında artışı göz ardı etmemek gerek. Ancak çok sıkıntılı bir süreç geçirdiğimizin altını çizmeliyim. 2023 yılı için gerek yurt içi gerek uluslararası birçok değişken söz konusu. Küresel kriz etiklerinin hissedilmeye devam edeceği düşüncesindeyim” dedi. 2023 yılının ilk ayında gerçekleşecek olacak IIFF’nin sektöre olacak etkisini ve sektörün bu minvalde gelecek hedeflerini de paylaşan Aybil, sözlerini şöyle noktaladı; “Küresel ekonomik krizin hedef pazarımız olan Avrupa’daki olumsuz etkileri 2022 yılının son çeyreğinde ihracat hedeflerimizi negatif yönde etkiledi. 2023 yılı ve takip eden yıllarda Avrupa, Rusya, Hindistan ve ABD pazarları için gerekli insan kaynakları ve üretim alt yapımızı güçlendirme çalışmalarımız bu yıl içerisinde tamamladık. İçinde bulunduğumuz durum gereği kısa vadeden ziyade daha çok orta vadeli bir takvim ve hedef belirlemenin faydalı olacağını düşünüyorum. Türk mobilya sektörünün sahne aldığı en önemli arenalardan biri İstanbul Mobilya Fuarı (IIFF). Tarih itibari ile önümüzde ki yıl için alınacak pozisyonların belirlenmesine de katkı sağlayacak. Yurt dışı alıcılar için de kolay ulaşılabilir ve tercih edilen bir fuar. Katılımcı firmalarımıza şimdiden iyi bir fuar diliyorum.”

HEDEF ORTA DOĞU VE AVRUPA PAZARI

“Türkiye’de mobilya sektörü daha fazla katma değer oluşturmak adına birkaç noktayı birlikte yürütmek gerek” diyerek sektörün gerçekleştirmesi gerekenlerden bahseden Rüştü Erikçi, düşüncelerini şu maddelerle açıkladı;
“1- Ar-Ge konusu çok önemli. Ar-Ge için işe hâkim olmak, pazara hâkim olmak, öncülük etmek ve yenilikler konusunda farklı araştırmalar yapmak gerekir.
2- Pazarlama ve ihracat, markalaşma ve tanıtım noktasında derneğimiz ve sektör üyelerimiz, ihtiyacına yönelik faaliyetleri konusunda iş birliği yapıyor. Bahsi geçen kavramlar, fuar ve katılım faaliyetlerine destek veriyor.
3- Makineleşme ve teknolojik gelişim sektörü geliştirir. Bunun yanında şirket içi iş başı eğitimi, her yaşta ve düzeyde eğitimin gerekliliğine önem vererek genç, eğitimli yeni kadrolar istihdam ediyoruz.
4- Kayıt dışılıkla birlikte mücadele ediyoruz. Kayıt dışılıkla mücadele için rekabet koşullarını kolaylaştırıcı desteklerimizi sürdürüyoruz.”

Adana Mobilya Sanayicileri İş Adamları Derneği’nin (MOSİAD) faaliyetlerinden ve gelecek hedeflerinden de bahseden Erikçi, IIFF hakkındaki düşüncelerini de şu şekilde açıkladı; 2022 ihracat açısından çok verimli geçti. 2023 yılında şartlar bu şekilde devam eder olağanüstü bir durum olmazsa beklentimiz yüksektir. Orta Doğu pazarlarının yanın da AB ülkelerine de ihracatımızı daha da artırmayı hedefliyoruz. Dernek olarak beklentimiz katılımcılar açısından; yurt içi mobilya ticaret hacminin artması, ihracatın artması ve perakende müşteri ziyaretlerinin yüksek düzeyde katılımının sağlanmasıdır. Bizim dernek olarak ise; üyelerimizin sorunsuz ve en yüksek memnuniyetle fuarı tamamlamalarıdır.”

İHRACATTA ÖNE ÇIKAN İLK PAZAR ABD

TOMSAD Yönetim Kurulu Başkanı ürkiye’de mobilya sektörünün gelişebilmesi hakkında yorumlarını aktaran Selim Kahraman; “Türkiye’de önemli ve büyük bir üretim potansiyeli mevcut. Buna karşın fason ve katma değeri düşük ürün üretimi çok fazla, tasarım, teknoloji ve güncel ihtiyaçlara uygun üretim yaklaşımı sektörümüzün geleceğinde önemli olacaktır. Okul Mobilyaları ve Gereçleri Sanayicileri Derneği (OMSAD) olarak özellikle ihracata yönelik yeni pazar ve ürün araştırmalarımız sürekli olarak yapılmaktadır” dedi. Derneğe üye olan firmaların faaliyetlerinden ve bu yıl ile gelecek yılın ihracat hedeflerinden söz eden Kahraman, “Toplamda 26 üyesi bulunan derneğimizde eğitim ve modüler mobilya alanında üretim gerçekleştiren firmalarımız yer almakta. Geride bıraktığımız 2022 yılı özellikle ihracat satışlarında önemli oranda artışların yaşandığı iç piyasada ise belli dalgalanmalar dahilinde başarılı bir yıl olarak geçti. 2023 hedefleri ise yine ihracat alanında büyüme beklentisi mevcut. İhracatta öne çıkacak ilk pazar ABD olarak görülmekle birlikte mevcut pazarlarında gelişeceği öngörülmekte” diye konuştu. IIFF 2023’e nasıl hazırlandıkları hakkında da bilgi veren Kahraman; “İİFF ülkemizde gerçekleştirilen en büyük mobilya fuarı olmakla birlikte en çok yerli ve yabancı ziyaretçi çeken fuar olduğu için tüm sektör için oldukça önemli. Dernek olarak öncelikli hedefimiz daha küçük firmalarımızın ihracat ile tanışması, görece büyük firmalarımızın ise yeni pazarlar ile buluşması” ifadelerini kullandı.

Dosya Haberi
Yorum Yaz