Gündem Koridoru

Köklerinden aldığı ilhamla asırlık yolculuk

Ariş Pırlanta, Mardin’de başlayan asırlık hikayesine 116 yıldır dur durak bilmeden devam ediyor.

6dk okuma
Türkiye'de İş Dünyası16.05.2023
Köklerinden aldığı ilhamla asırlık yolculuk

Ariş Pırlanta, Mardin’de başlayan asırlık hikayesine 116 yıldır dur durak bilmeden devam ediyor. Köklerinden aldığı ilhamla yoluna devam eden Ariş Pırlanta’nın gelişiminde ve iş yapış şekillerinde Mardin’in büyük payı olduğunubelirten Kerim Güzeliş, “Kurulduğumuz ilk günden bu yana, Mardin’in benzersiz kültürel mirasını, bugünün çizgisiyle birleştiriyoruz” diyerek, Mardin’in firmalarının başarısında önemli yapı taşlarından biri olduğunu söylüyor.

Mardin’den çıkarak Ariş Pırlanta ile büyük başarılara imza attınız. Bize kısaca hikayenizi ve Mardin’in başarınıza olan etkisini anlatır mısınız?
Ariş, temelleri 1890’lı yıllarda Mardin’de küçük bir atölyede atılmış, 1906 yılında dedemizin açtığı işletme ile devam ederek yıllar içinde gelişmiş, kurumsallaşma ve markalaşma yolunda büyük adımlar atarak mücevher sektörünün büyük markalarından biri haline geldi. Dedemiz daima yaptığı işin en iyisini yapmayı hedefleyen biri olarak bulunduğu coğrafyanın sınırlarını aşan güzellikteki işlere imza atarmış o dönemde… O yıllarda dedemiz Abdülkerim Bey, Mardin'dekuyumculuk mesleğini icra ediyor ve bugün de koleksiyonlarımız arasında yer alan mükemmel Habbeler (top mücevher) yapıyordu. Habbe o dönemde bugünkü tektaş gibi önem taşıyan, evlenecek kızlara verilen bir mücevherdi. Dedemiz o zamanki imkanlar çerçevesinde geliştirdiği tekniklerle Habbe’leri öyle güzel yaparmış ki yalnız Mardin'de değil Güneydoğu Anadolu'nun pek çok yerinden müşterileri varmış. Ona Anadolu’da "çok güzel iş
yapıyorsun, işin çok güzel, güzel iş yapan usta Abdülkerim Usta" diyorlarmış. Hatta öyle ki “Güzeliş” soyadını bile bu sebeple almışız.
Dedemle başlayan bu yolculuk babamla devam etti. Babam Mardin ve çevresinin önemli kuyumcularından biriydi. Ben de küçük yaşlardan itibaren işi mutfağında öğrendim, 12 yaşımda kalfa oldum. Dedemizin 1900’lerin başında temellerini attığı mücevher geçmişimizi daha da ileriye taşımak adına bayrağı devralarak devam ettim. Mardin benzersiz kültür mozaiğine sahip bir şehir. Böylesi zengin bir mirasa sahip şehrin tasarımlarımızda, koleksiyonlarımızda, iş yapma şeklimizde ve pek çok konuda kendini göstermemesi mümkün değil. Ariş Pırlanta kurulduğu ilk günden bu yana köklerinden aldığı ilhamı, Mardin’in benzersiz kültürel mirasını, bugünün çizgisiyle birleştiriyor. Bunu başarıyla harmanlayabilmenin başarının en önemli yapı taşlarından biri olduğunu düşünüyorum.


KUYUMCULUK SEKTÖRÜNDE İLK 5’TEYİZ

Kuyumculuk sektörünün dünü bugünü ve yarınını değerlendirecek olsanız neler söylersiniz?
Kuyumculuk dünyanın en eski mesleklerinden biri ve yaşadığımız topraklarda 6 bin yıllık bir tarihe sahip. Türk
kuyumculuk sektörü dünyanın en büyük beş pazarından biri. Üretimde Çin ve İtalya ile birlikte ilk üçte. Sektörümüzün özellikle son 15-20 yılda önemli yol kat ettiği muhakkak. Gelinen nokta iyi ancak elbette daha yapılması gereken şeyler var. Güçlü ve zengin kültürel mirasımız, ustalığımız, bunlar hepsi bizim avantajlarımız. Bu avantajları daha etkin bir şekilde kullanmalıyız. Gelinen nokta iyi ancak elbettedaha yapılması gereken şeyler var. Sektörümüzün tüm avantajlarını daha etkin bir şekilde kullanabilmek adına sektörel kurumların, elbette firmaların etkin çalışmalar yapması gerekir. Sektör olarak üzerimize düşen güçlü yanlarımızı geliştirmektir. Son yıllarda dünyamızın, insanlığın, çoğumuzun önemsemediğimiz kaynakların önemini kavradığımız, farkındalıklarımızın arttığı, içimize döndüğümüz ve keşfettiğimiz bir süreç yaşadık, yaşamaktayız. Dünyada dijital dönüşümün hızlandığını, ekonomik düzenin, şirketlerin, iş yapma modellerinin online dönüşüme hizmet edecek şekilde evrildiğini görüyoruz. Pandemi, yaşamlarımızda, çalışma hayatımızda kalıcı değişikliklere neden oldu. Tüketici davranışlarında ve iş süreçlerinde değişim trendlerini hızlandırdı. Dijitalleşme artarak devam edecek. Her şeyden önce buna yönelik çalışmaların devam etmesi, hızlandırılması gerekiyor. Artık pek çok şirketin geleceğe yönelik planlarında teknoloji, dijitalleşme, sürdürülebilirlik, verimlilik, çevre duyarlılığı gibi alanlarda çalışmalar çoğaltılarak ülkemizin en köklü sektörlerinden biri olarak geçmişimizden gelen tasarım gibi, deneyim gibi, kültürel zenginlik gibi değerlerimizi bugünün yenilikleriyle başarılı bir şekilde harmanlayarak geleceğe uzanmalıyız.

“MARDİN BENZERSİZ BİR KARMADAN OLUŞUYOR”

Sizce Mardin’in mücevher sektöründeki yeri ne olmalı?

Belirttiğim gibi Mardin eşsiz atmosferi, pek çok katmandan oluşan kültürel ve sosyolojik dokusu ile çok önemli bir mirasa sahip. Binlerce yıldır çeşitli medeniyetlerin hayat verdiği, beslediği benzersiz bir zenginliği var. Bu derin miras ve onun yansımaları, mücevher gibi sanatın ön planda olduğu bir alan için inanılmaz bir fırsat. Mardin’in ilginç mozaiğinden, katman katman oluşmuş kültürel yapısından mücevher işiyle uğraşan herkesin alabileceği sonsuz ilham var. Ülkemiz çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış, benzersiz bir karmadan oluşuyor ve Mardin’de bu karmanın en değerli parçalarından biri. Mardin’in tarihi ve kültürel dokusuna katkıda bulunacak, daha büyük kitlelere eşsiz birikimi aktarabilmek tanıtabilmek için her türlü destek verilmeli. Mücevher sektörü özelinde baktığımızda orada var olan, kuyumculukla ilgili mevcut okulların desteklenmesi, bölgeye özgü el işçiliğinin kaybolmaması için teşvik edilmesi gibi yapılabilecek, üzerinde çalışılabilecek projeler düşünülebilir.

Türkiye'de Gündem
Yorum Yaz