Profesyonel Bakış

Kırmızı kürenin sırrını açıklıyoruz...

Türkiye’de İş Dünyası Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Celal Toprak: Yeniden açılışına katılmıştım Atatürk Kültür Merkezi’nin. Ona yıllarca hepimiz kısaca AKM demiş ve cep telefonlarının olmadığı yıllarda onun önünde buluşmuştuk dostlarımızla. Açılış çok kalabalıktı ama Kırmızı Küre çok dikkatimi çekmişti. Nasıl yaptılar bu işin sırrı nedir diye düşünmüştüm o gün… İşte organizasyon konusunda her zaman fark yaratan sevgili Müge Sevil’in “Uyuyan Güzel’i Kırmızı Küre’de birlikte izleyeyim” önerisi gelince açıkçası bu işin sırrını da öğrenirim diye heyecanlandım.

6dk okuma
Türkiye'de İş Dünyası12.01.2022
Kırmızı kürenin sırrını açıklıyoruz...

Türkiye’de İş Dünyası Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Celal Toprak: Yeniden açılışına katılmıştım Atatürk Kültür Merkezi’nin. Ona yıllarca hepimiz kısaca AKM demiş ve cep telefonlarının olmadığı yıllarda onun önünde buluşmuştuk dostlarımızla. Açılış çok kalabalıktı ama Kırmızı Küre çok dikkatimi çekmişti. Nasıl yaptılar bu işin sırrı nedir diye düşünmüştüm o gün… İşte organizasyon konusunda her zaman fark yaratan sevgili Müge Sevil’in “Uyuyan Güzel’i Kırmızı Küre’de birlikte izleyeyim” önerisi gelince açıkçası bu işin sırrını da öğrenirim diye heyecanlandım.

Bir cumartesi gecesiydi. Kırmızı Küre’nin sırrını Uyuyan Güzel’e sormak için yolculuk başladı. İlk durak The Marmara Taksim oldu. Otele girip, asansöre bindiğimde onlarca toplantıyı izlediğim, çok önemli haberlerin çıkış noktası The Marmara’ya aylardır gelmediğimi fark etti.

Pandemi bizi fena kapatmıştı. Hele buluşma mekanına geldiğinde büyük bir nostalji yaşadım. İstanbul’un en güzel göründüğü yerden de mahrum kalmıştım aylardır. Yıllardır kalitesinden hiç taviz vermeden ünlü rakipler ile turizmde yarışan The Marmara, yerli zincirler arasında da ilklere imza atmıştı. Ve oradan İstanbul çok güzel görünüyordu.

Müge Sevil ve Pelin Özgen ikilisi aynı zamanda dostları da buluşturmuşlardı. Dergimizin Danışma Kurulu Üyesi Günseli Özen ile Türkiye’de kadın girişimciliğinin lideri Leyla Alaton’un arasında otururken öğrendim Kırmızı Küre’nin sırrını.

AKM’nin eski mimarı Hayati Tabanlıoğlu’nun oğlu Murat Tabanlıoğlu (yeni mimar) Türkiye’nin dünyaya açılan markası Kaleseramik ile işbirliği yapmış ve Kırmızı Küre’yi onlara yaptırmıştı. İşin sırrını Kaleseramik Genel Müdürü Altuğ Akbaş şu sözlerle anlattı:

“Kırmızı Küre kadın eseri… Kaleseramik’in, kadın istihdamına katkı sunmak, kadını emeğini desteklemek ve ekonomide öncü olan kadın girişimci sayısını artırmak amacıyla Çanakkale’nin Çan ilçesindeki fabrikasında kurduğu Atölye Kale’de 18 kişilik bir ekip tarafından el emeğiyle üretildi. Kaleseramik olarak, hayat verdiğimiz Kırmızı Küre’nin el yapımı seramikleri ile bu çok özel yapının kalbinde yer almanın gurur ve heyecanını yaşıyoruz. Kadın emeğini desteklemenin yanında sektörün başarılı kadın girişimcileri, tasarımcıları ile iş birlikleri yapıyor ve bu iş birliklerinden doğan ürünleri de müşterilerimize mağazalarımızda sunuyoruz. Atölye Kale ile aynı zamanda geleceğimiz olan kız çocuklarımızın eğitimine de katkı sağlıyoruz.

2 bin 40 kişilik Opera Salonu’nu içine alan Kırmızı Küre’nin bir kadın eseri olduğunu, güzelliğinin buradan geldiğini öğrenmiş olduk. Sonra Murat Tabanlıoğlu da farklı bilgiler verdi. Ama aklımızda Kırmızı Küre’nin avizeleri kaldı. Çok ilginç, etkinlik başlamadan çok büyük alkış alıyor.

Sonuç olarak Uyuyan Güzel’e sormaya gerek kalmadan işin sırrını öğrenmiş olduk. Bu arada, bir notu önemli bilgiyi daha eklemeden geçmek istemem. Zaman zaman sohbetlerde geçer “falan ülkeye gittik tiyatro, opera kuyrukları vardı” diye… İstanbul’da da kuyrukları görmek istiyorsanız AKM’yi gidin derim.

Profesyonel Bakış
Yorum Yaz