Dosya

Kadının eli toprağa bereket veriyor

Çiftçi kızı olmak, toprağın kokusunu küçük yaşta öğrenmek en büyük şansım oldu. Bu yüzden şehirde yaşayanlara, “çocuklarınızı toprağa yanlın ayak bastırın ki enerjisini atsın, tarımla tanıştırın ki neslinin devamının tarıma bağlı olduğunu öğrensin” diyorum. Hayatı çocuklara kolaylaştırmak, onlara imkan sağlamak, onları teknoloji çocuğu yapmak evet önemli, ama özümüzü de unutturmamamız gerekiyor. Bugün çok sayıda kadına liderlik yapıyor, aşkla sevgiyle hiç usanmadan çalışıyorum ve bilincim bana; “öğrendiklerini öğretmek zorundasın. Yaşadığın mutluluğu yaşatmak zorundasın” diyor.

6dk okuma
Türkiye'de İş Dünyası11.04.2022
Kadının eli toprağa bereket veriyor

Çiftçi kızı olmak, toprağın kokusunu küçük yaşta öğrenmek en büyük şansım oldu. Bu yüzden şehirde yaşayanlara, “çocuklarınızı toprağa yanlın ayak bastırın ki enerjisini atsın, tarımla tanıştırın ki neslinin devamının tarıma bağlı olduğunu öğrensin” diyorum. Hayatı çocuklara kolaylaştırmak, onlara imkan sağlamak, onları teknoloji çocuğu yapmak evet önemli, ama özümüzü de unutturmamamız gerekiyor. Bugün çok sayıda kadına liderlik yapıyor, aşkla sevgiyle hiç usanmadan çalışıyorum ve bilincim bana; “öğrendiklerini öğretmek zorundasın. Yaşadığın mutluluğu yaşatmak zorundasın” diyor.

İş hayatında 30 yıldan bu yana girişimci bir ruhla çalışmalarımı sürdürüyorum. Başta babam olmak üzere hep yanımda birileriyle yürüdüm. Bir zamanlar zorlandığım işlerde ise artık ben öncü olmaya başladım. Şansımın devamı ise sevgili eşimi tanımam ve onun da çiftçi olmasıydı. Babadan gördüklerimi eşimle de paylaşınca işlerimi daha güzel ve kolay bir şekilde sürdürdüm. 2019 yılında Ticaret Odası Meclis Başkan Yardımcılığıyla değişen çevremle birlikte Tekirdağ Kadın Girişimciler İcra Komitesi Başkanlığına seçilmem büyük sorumluluk verdi bana. Bu nedenle kendimi daha iyi işler yapmak zorunda hissetmeye başladım.

Hep söylerim bazen sebepsiz sever, o sevginin verdiği enerji ile yapmayacağınız işleri yaparsınız. Bende de böyle oldu; tuttuğunu koparan, “sen başarırsın” diyen dostlarımla, büyüklerimle ve ailemle fark yarattım. Bulunduğumuz bölgede doğal üretime dikkat çekerek, ata tohumlarıyla üretim yapmaya başladık. Kadınlarımızın ürettikleri ürünlerin reçetelerini çıkardık. Artık hem üretiyor hem de ürettiriyoruz ve ürettiklerimizi en iyi şekilde nasıl değerlendirebiliriz bunun hesaplarını yapıyoruz. Bir şeye inanırsanız ve inandırırsanız devamında başarı kendiliğinden geliyor. Biz de Trakyam Üreten Kadın Kooperatifi’ni kurduktan sonra etrafımızdaki kadınları yaptığımız işe inandırdık. Bugün 68 üye ve 250 tedarikçi kadınımızla yolumuza devam ediyoruz. Milli Eğitim Müdürlüğü’nden aldığımız okulları eğitim ve üretim atölyesine çevirerek köylerde eskisi gibi imece usulü çalışmayı, ortak kurslarla eğitim almalarını sağlamayı hedefliyoruz. Bunu da şu an beş okulumuzu açarak başardık.

Evet bunları yaparken mükemmel insanları, kadınları tanıdık. Özünü unutmayan ve dedesinin tohumunu saklayan kadınların tohumlarına ulaştık. Doğal tarım; sadece tarlaya ilaç atmamakla olmuyor, tohum da çok önemli. Nelerden vazgeçtik yıllarca… Domatesin, salatalığın kokusunu unutarak yedik. Ve artık değişim zamanı diyoruz. Bir kez daha dikkat çekmek istiyoruz; iklim şartlarının da değişmesiyle susuz tarım yapmayı, bölgede taşlık verimsiz alanda aromatik bitki de yetiştirebilmeyi hedefledik.

Bölgemizin sanayiden biraz uzak olması bizim için tarımı daha da değerli kılıyor. Bir de ata tohumlarla üretimi daha da artırırsak yanı başımızdaki İstanbul’un tahıl ambarı oluruz.

Bugün tohumu toprakla buluşturuyor fide yapıyor, topraktan aldığımız ürünleri değerlendiriyor, sakşuka, özel soslar, salça yapıyor, sonrada yere düşenleri ya da az büyüyenleri doğal sos haline getirerek sıfır atıkla ekonomiye kazandırıyoruz. Bu değeri de kadınlarımızın elleri ile yapıyoruz. Yani başından sonuna kadar tarımın içindeyiz. Sesimizi duymayanlara inatla; “doğal olandan vazgeçmeyeceğiz” diyoruz.

KADININ ELİ TOPRAĞA DOKUNDUĞUNDA

Dosya Haberi
Yorum Yaz