Profesyonel Bakış

İkame para dolarizasyon

Prof. Dr. Esfender Korkmaz: Genel anlamda Dolarizasyon yerleşiklerin yabancı para cinsinden varlık ve yükümlülük tutmalarıdır. Genel anlamda diyorum, zira Euro cinsinden veya bir başka yabancı para cinsinden de varlıklarını değerlendirenler aynı şekilde anılıyor. Ticari ve turistik amaçlarla döviz tutanlar için bu işlem dolarizasyon değildir. Mevduat ve kredi olarak değerlendirmek gerekir. Dolarizasyon, TL alternatifi olarak kullanılıyor.

6dk okuma
Türkiye'de İş Dünyası06.01.2022
İkame para dolarizasyon

Prof. Dr. Esfender Korkmaz: Genel anlamda Dolarizasyon yerleşiklerin yabancı para cinsinden varlık ve yükümlülük tutmalarıdır. Genel anlamda diyorum, zira Euro cinsinden veya bir başka yabancı para cinsinden de varlıklarını değerlendirenler aynı şekilde anılıyor. Ticari ve turistik amaçlarla döviz tutanlar için bu işlem dolarizasyon değildir. Mevduat ve kredi olarak değerlendirmek gerekir. Dolarizasyon, TL alternatifi olarak kullanılıyor.

Uygulamada; yabancı paranın resmi para gibi değişim aracı olarak kullanılmasına “Para İkamesi” deniliyor. Türkiye’de 2020’de yabancı paraya talebi düşürmek sözleşmelerde, kira kontratlarında yabancı para kullanmak kararname ile kaldırıldı. Söz gelimi önceden Türkiye’de marinalar yerli veya yabancı olsun yat bağlama kontratlarını Euro veya Dolar olarak yaparlardı. Gel gör ki, aynı kararnameye hükümet uymadı, kamu-özel iş birliği anlaşmaları Dolarla yapılıyor.

Fiyatların ve ücretlerin yabancı para birimine endekslenmesine reel dolarizasyon, keş veya alacak olarak döviz varlığı ile döviz borçlarına finansal dolarizasyon deniliyor.

MİLLİ PARADA GÜVENSİZLİK ORTAMI DOLAR KULLANIMINI YAYGINLAŞTIRIYOR

Bazı ülkeler fiyat istikrarı ve milli parada güven kaybı nedeniyle, doğrudan dolar kullanırlar. Söz gelimi Ekvator ve El Salvador’da para olarak Amerikan Doları kullanılır. Bu duruma tam tam dolarizasyon denilir.

Türkiye’de 2001 krizi sonrasında Döviz Tevdiat hesaplarının toplam mevduat içindeki oranı yüzde 45 ile yüzde 50 arasındaydı. 2005-2013 arasında yüksek faiz-düşük kur (değerli TL) döneminde, 2010 yılında yüzde 30’un altına düştü. 2013 17-25 Aralık olaylarından sonra artmaya başladı. 2016 darbe teşebbüsünden sonra ohal arkasından başkanlık sistemi ile yüzde 50’yi geçti ve 2021 yılı ortasında yüzde 57’ye ulaşmış durumdadır.

TEMEL NEDEN, TL’YE GÜVEN KAYBI

İktisadi ajanlar özellikle reel faizlerin eksi olduğu durumlarda enflasyondan korunmak için nakit varlıklarını yabancı para olarak tutarlar.

Türkiye’de yüksek enflasyon elde para tutmanın maliyetini artırdı. Belirsizliği artırdı. Özellikle mevduat faizlerinin eksi olduğu yıllarda, tasarruf sahibinin satın alma gücü düştü.

Ekonomide kırılganlığın artması ve 2011 yılından sonra eksi reel faiz, TL’ye olan güveni iyice düşürdü. TL mevduat faizleri bazı istisnai yıllar dışında sürekli eksi reel getiri sağladı.

2011 ile 2020 yılları arasında finansal yatırım araçları içinde yalnızca mevduat faizi reel kayıp getirmiştir.

Bu şartlar altında, dolarizasyon kaçınılmaz bir son olmuştur. Zira tasarruf sahibi elde tutma maliyeti daha az olan dövize güvenerek döviz alıyor ve paralarını yüksek enflasyonun negatif etkilerden bu şekilde korumuş oluyor.

Sonuç olarak dolarizasyon;

• Para, faiz ve kur politikasının etki alanını düşürdü.

• Dövize olan talebi artırdığı için döviz kurlarının daha çok dalgalanmasına neden oldu.

Profesyonel Bakış
Yorum Yaz