Söyleşi

“Halka hizmet etmek, İstanbul’a yâr olmanın somut göstergesi”

“Şehirler kendilerine yapılan iyiliği de kötülüğü de unutmaz. Hele İstanbul gibi, kendine özgü karakteri, kendine has lisanı olan, zengin bir kültüre sahip şehirlerin hafızası çok daha güçlü ve derindir” diyerek belediye başkanı olmanın önemli bir görev olduğunun altını çizen Fatih Belediye Başkanı Mehmet Ergün Turan, ekip arkadaşlarıyla birlikte ‘vatandaşa kulak verin’ mottosunu belirleyerek çalışma yürüttüklerini söylüyor. Fatih’e hizmet etmeyi İstanbul’a yar olmanın en somut göstergesi olarak kabul ettiğini dile getiren Turan, bu sayımızda bizlere yürütülen çalışmalardan projelere kadar birçok noktada hem hizmet aşkını hem de Fatih’teki gelişmeleri aktardı.

6dk okuma
Türkiye'de İş Dünyası14.06.2022
“Halka hizmet etmek, İstanbul’a yâr olmanın somut göstergesi”

“Şehirler kendilerine yapılan iyiliği de kötülüğü de unutmaz. Hele İstanbul gibi, kendine özgü karakteri, kendine has lisanı olan, zengin bir kültüre sahip şehirlerin hafızası çok daha güçlü ve derindir” diyerek belediye başkanı olmanın önemli bir görev olduğunun altını çizen Fatih Belediye Başkanı Mehmet Ergün Turan, ekip arkadaşlarıyla birlikte ‘vatandaşa kulak verin’ mottosunu belirleyerek çalışma yürüttüklerini söylüyor. Fatih’e hizmet etmeyi İstanbul’a yar olmanın en somut göstergesi olarak kabul ettiğini dile getiren Turan, bu sayımızda bizlere yürütülen çalışmalardan projelere kadar birçok noktada hem hizmet aşkını hem de Fatih’teki gelişmeleri aktardı.

Fatih’te belediye başkanı olmanın nasıl bir duygu olduğunu anlatmakla sözlerine başlayan Turan, prensiplerden ve misyonlarından şu şekilde bahsetti; “Fatih’e aziz halkımıza hizmet etmeyi, İstanbul’a yâr olmanın en somut göstergesi olarak kabul ediyorum. Çalışmadan, emek vermeden şehrin hafızasında yer edemez, insanların gönlüne giremeyiz. Bizler de önce insanların gönlüne girmeyi en önemli misyon, prensip olarak kabul etmişiz. Fatih’te güzellikler üretmeyi, iyilikleri çoğaltmayı, çevreyi korumayı, insanları kucaklamayı, canlıya merhamet etmeyi, ihtiyaç sahiplerini kollayıp gözetmeyi, paylaşmayı misyon edinmiş ve bu ruhla bu inanışla arkadaşlarımızla birlikte çalışıyoruz. Hizmet ve yatırımlarımızı, bütün boyutlarıyla birlikte Fatih’e özgü bir bilincin, bir şehir kültürünün yeniden filizlenerek bir şekilde hayatımıza sirayet etmesi en büyük hayallerimizdendir.”

"VATANDAŞIN SESİNE KULAK VERİYORUZ"

Çalışmalarını yürütürken özellikle vatandaşa kulak vermeyi şiar edindiklerini ve sokak sokak, kapı kapı gezerek hem çalışmaları anlatıp hem de dert dinle-diklerini belirten Turan, “Çalışma arkadaşlarıma da sık sık söylediğim önemli bir söz var. ‘Müşteriye kulak vermek’ yani vatandaşa kulak vereceksiniz. Biz her ortamda her fırsatta sahada olmaya, vatandaşlarımızla hemhal olmaya ve onlara kulak vermeye çalışıyoruz. Esnafımızı, çarşı pazarlarımızı, okullarımızı, tesislerimizi, kütüphanelerimizi sık sık gezerek, onların bizden bekle-diklerini, taleplerini, bize ulaşan dilek ve temennileri, şikayetleri en hızlı şekilde cevap vermeye çalışıyoruz. Kadim Kent Fatih’in, halkımızın hayrına düşünülmüş önerilere, projelere kayıtsız kalmıyoruz. Bununla birlikte ‘Saha Ekibi’ oluşturduk. Ekibimiz sokak sokak kapı kapı dolaşarak, vatandaşlarımıza hem yapılan çalışmaları anlatıyorlar hem de bir ihtiyaçları, bir taleplerinin olup olmadığını soruyorlar. Bu çalışmalardan da önemli tespitler geliyor ve ekiplerimiz gereğini en hızlı şekilde yerine getiriyorlar” dedi.

GENÇLERLE SOHBET; MOTİVASYON KAYNAĞI

Gençlerle birlikte yol almaktan ve onların taleplerine cevap verebiliyor olmaktan keyif aldığını ileten Turan, gençlere yönelik yürüttükleri projelerden de şöyle bahsetti; “Göreve başladığımız ilk günden itibaren gençlerimizin sesine kulak verdik.

Gördük ki en önemli ihtiyaçlardan biri kütüphaneler… Kütüphanelerimizi; Gençlik ve Spor Bakanlığımız ve Kültür ve Turizm Bakanlığımızın da desteğiyle, tarih, kültür, insan, mekân boyutunda sürekli yaşanabilir bir Fatih oluşturma vizyonuyla hizmete sunduk. Başta, İstanbul’un en yüksek kapasitesine sahip, 24 saat açık olan Merkez Kütüphanemiz olmak üzere 13 kütüphane kazandırdık ve şu anda 70 binin üzerinde kayıtlı üyeye sahip. Aynı zamanda ‘fırsat eşitliği’ sağlayan kütüphanelerimizde sadece bir ay içerisinde 120 bin ile 140 bin arasında çocuğumuz, gencimiz, vatandaşımız hizmet alıyor. Bu çok önemli bir rakam. Sadece Merkez Kütüphanesinde 50 bini aşkın kitap, 30 kişilik seminer odası, 51 adet bilgisayar, 50 kişilik kafeterya -ki burada su, çay, kahve, çorba, belirli günlerde daha farklı ikramlar oluyor- ücretsiz Wi-fi, internet, fotokopi imkânı var. En önemlisi de her yaştan vatandaşımız güven, huzur, sükûnet, konfor ve ferah bir ortam içerisinde çalışmalarını yürütüyor. Ben her gün iki defa uğruyorum. En önemli motivasyonum da buradaki gençlerimizle sohbet. Her birini birer evladım gibi gördüğüm gençlerden bir kısmı ilk haberi benimle paylaştığı da oluyor. Başkanım şu puanı aldım, şu bölümü kazandım gibi… Bunlar bizi motive ediyor doğal olarak. Kütüphanemizde ayrıca ‘Genç Çınar Gönüllülük Hareketi’ başlattık. Çevreye duyarlı, sorumluluk sahibi, engel tanımayan, kültür sanata gönüllü, hayvansever, küçüklere mentor büyüklere yâren gençlerimiz derslerden kalan vakitlerini yararlı organizasyonlarla değerlendirmelerini hedefliyoruz. Ayrıca merkez kütüphanemiz bünyesinde oluşturduğumuz ‘Turuncu Koltuk’ vesilesiyle de, ilim, fikir, sanat dünyamızın değerli şahsiyetleri ziyaret ettiklerinde kitap, kütüphane ve düşüncelerini paylaşıyorlar, gençlerimiz yine aynı şekilde kütüphanelerimizle ilgili duygu, düşünce, önerilerini paylaşma imkânı buluyorlar. 1 Nisan’da Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle kütüphanelerimizin resmi açılışını yaptık.”

ANNE VE ÇOCUKLARA ÖZEL BİR KÖY: FATİH ÇOCUK KÖYÜ

Ev hanımlarını da düşünen ve onların da gün içerisinde keyifli vakit geçirebilmesi için çalışmalar yürüten Belediye Başkanı Turan, çocukları da unutmadıklarını şöyle anlattı; “Sadece anne ve çocukların vakit geçirebilecekleri, orada eğitimlerin yapılacağı, oyunların yer alacağı, keyifli ve

verimli vakit geçirebilecekleri 'Fatih Çocuk Köyü Projesi'ni hayata geçiriyoruz. Millet Bahçesinin 3’üncü etap kısmında, yaklaşık 4 bin metrekarelik alanda, İstanbul’un kültürü ve tarihi ile iç içe, yeşil alan ile zenginleştirilmiş bir konumda yer alacak. Özellikle mahalle ziyaretlerimizde ev hanımları tarafından bu yönde önemli talep gelince böyle bir fikir oluşturduk ve geliştirdik. Burada hem anneler kendilerine uygun eğitim alabilecekler, hobi geliştirecekler hem de gü-venli bir ortamda çocukları oyunlarla vakit geçirebilecekler. Burada çocuklarımıza yönelik tırmanma duvarı, tümsekler, kaydırak, çekme halatları, parkurlu kum çukuru, arkeoloji havuzu, hobi bahçesi, basketbol spor alanı, çocuk sahnesi, bisiklet-paten öğrenme parkurları, çocuk atölyeleri yer ala-cak. Proje tamamlandığında Fatih’in önemli eksiklerinden ihtiyaçlarından birini gidermiş olacak.”

"FATİH'İN KÜLTÜR VE SANATLA ANILMASI İÇİN ÇALIŞIYORUZ"

İnşa etmiş olmanın tek başına bir işe yaramadığını söyleyen ve bu sebeple sanata ve sanatçıya önem verdiklerini belirten Turan, Fatih’in sanatla anılması için yoğun gayret içerisinde olduklarını şu sözlerle dile getirdi, “Bizim medeniyetimiz inşa ve ihya medeniyetidir. Tek başına inşa etmek yetmiyor. Bazen inşa etmeyi, ihya etmek gibi anlıyoruz. İhya etmek, yani yeniden hayat vermek insanla olan bir şey. İnsanın kalitesiyle içinde bulunduğu mekân da ihya olmuş oluyor. Fatih’te yaşadığı mekâna iz bırakan çok sayıda önemli şahsiyet yaşamıştır. Bunlardan biri de Türk Minyatürünün çağımızdaki en büyük ustası Nusret Çolpan’dır. İki farklı mekânda sergisi devam ediyor. Serginin yer aldığı salonun adını da, hem Fatihli olması hem de yeri doldurulamayacak bir şahsiyet olması hasebiyle Nusret Çolpan Sergi Salonu olarak değiştirdik. Yine kapsamlı bir kültür sanat etkinliği olan Yeditepe Bienali’ni sur içinin eşsiz güzellikteki mekânlarında gerçekleştirdik. Yurt içi ve yurt dışından 226 sanatçımızı ağırladık. Kısacası biz Fatih’imizin kültür sanatla anılması için yoğun gayret gösteriyoruz ve bu yönde çalışmalarımızı artırarak yürütüyoruz.”

"TARİHİ KAPALIÇARŞI’YI GELECEĞE TAŞIYORUZ"

Kapalıçarşı’nın canlanması ve hak ettiği kıymeti görmesi adına çok önemli çalışmalara imza attıklarını ileten Turan, böylesine önemli bir tarihi çarşıyı gelecek nesillere taşımayı hedeflediklerini şu sözlerle anlattı, “İstanbul’un en önemli en büyük ve en eski çarşısı olan Kapalıçarşı malumunuz tarih boyunca birçok doğal afet görmüş. En son 1894 depremiyle bir afet yaşamış, sonra yangın görmüş. Şu anda yaptığımız restorasyon 1894 yılındaki depremden sonra yapılan en önemli kapsamlı bir çalışma. İstanbul Valiliği, kat malikleri ve Fatih Belediyesi olarak yürütüyoruz. İşin kontrolü tamamen Fatih Belediyesi’nde. Çarşının tüm taban döşemesi 17 bin metrekare ve burası sürekli canlı bir şehir. Akşam çarşı kapandıktan sonra devam eden 17 bin metrekarelik taban yenilendi. Bütün sokakların kalem işleri ki tamamı yüzyıl önceki çalışmaya uygun yapılıyor. Rasmaları yapılıyor. Daha da önemlisi beden duvarları güçlendirmeleri yapılıyor. Önemli çünkü görünme-yen kılcal çatlaklar var. Bunlar takip ediliyor. UNESCO Dünya Miras alanında yer alan Kapalıçarşı İstanbul’un en önemli değerlerinden biri. Hem geçmişte hem bugün ticaretin kalbinin attığı önemli merkezlerden biri. Bütün elektrik kabloları, askıda görülen bütün kablolar kaldırılacak ve sistemin tamamı kanalların içerisine alınmış olacak. Burada özellikle Kapalıçarşı esnafına ve restorasyon çalışmasını yapan ekiplere teşekkür ediyorum. Başından beri fedakarlık yapıyorlar. Çarşıdaki çalışmalar tamamlandığında yüz akı bir iş ortaya çıkmış olacak ve gelecek nesillere taşımış olacağız.”

Söyleşi
Türkiye'de Gündem
Yorum Yaz