E-Ticaret

Gücümüzü ürünün kaynağına sahip olmaktan alıyoruz

Tüm özel günlerin, dilenmesi gereken bir özrün, ilan edilmesi gereken bir aşkın ve kutlanması gereken bir başarının yol arkadaşıdır hediyeler. Geçmişi Roma İmparatorluğu’na kadar dayanan bir gelenektir bu… Zamanın her geçen gün daha da kıymetli hale geldiği günümüzde bu geleneği dijital ortama taşıyan yani bu işin e-ticaretini yapan bir platform olarak karşımıza çıkıyor “HediyeSepeti”.

6dk okuma
Türkiye'de İş Dünyası04.02.2022
Gücümüzü ürünün kaynağına sahip olmaktan alıyoruz

Tüm özel günlerin, dilenmesi gereken bir özrün, ilan edilmesi gereken bir aşkın ve kutlanması gereken bir başarının yol arkadaşıdır hediyeler. Geçmişi Roma İmparatorluğu’na kadar dayanan bir gelenektir bu… Zamanın her geçen gün daha da kıymetli hale geldiği günümüzde bu geleneği dijital ortama taşıyan yani bu işin e-ticaretini yapan bir platform olarak karşımıza çıkıyor “HediyeSepeti”.

E-ticaret sitelerine kişisel ürünler geliştirmeyle başlayan hikayesinde bugün Türkiye’nin hediye sitesi haline gelen HediyeSepeti, 5 bin metrekarelik bir operasyon merkezinde 109 farklı ülkeye ürün ihraç eden bir organizasyon olarak yoluna devam ediyor. 2009 yılında Türkiye’de e-ticaret henüz emekleme aşamasındayken bu işe adım attıklarını söyleyen HediyeSepeti Kurucu Ortağı İlyas Erişmiş, “Biz ilk günden itibaren gücümüzü tasarımdan, geliştirdiğimiz ürünlerden ve ürünün kaynağına sahip olmaktan alıyoruz. Müşterimiz bize temas ettiği noktada ürünün gerçek sahibi ile diyalog kuruyor ve ister sipariş öncesi talepler olsun ister sipariş sonrası destek olsun her anında tüm sürece hakim danışmanlar tarafından yönlendiriliyor” diyerek kullanıcılara kusursuz bir hediye deneyimi yaşatmak için her geçen gün kendilerini geliştirdiklerini söylüyor.

2009 yılından bu yana e-ticaret sektöründesiniz ve aslında ilham dolu bir başarı hikâyesine sahipsiniz. E-ticaretle ile yollarınız nasıl kesişti? Bu buluşmanın hikayesini sizden dinleyebilir miyiz?

2009 yazında, üniversiteden yeni mezun olduğum dönemde aile fertlerimizden birinin ortak iş yapma önerisi ile başladı hikayemiz. Evin balkonuna koyduğumuz bir baskı makinesi ile çeşitli ürünler çıkarmaya başladık. Bu ürünleri en hızlı şekilde pazara nasıl sunabiliriz diye baktığımızda; e-ticaret, o dönem henüz emekleme aşamasındayken, en hızlı ve pratik yol olarak karşımıza çıktı. Önce dönemin pazaryerlerinde satışa başladık. Ardından hediye dikeyindeki e-ticaret sitelerine ürün tedariği yapmaya başladık. Özetle, yeni ürüne ve özellikle kişiselleştirilmiş hediye seçeneklerine bir talep olduğunu gördük. Bu ihtiyaca dinamik bir şekilde hizmet veren portföyle, e-ticarete, tedarikçi olarak giriş yaptık.

Hediyesepeti kurucusu İlyas Erişmiş

İLK ADIM, ÜRÜN TEDARİK MODELİ

2011 yılında e- ticaret sitelerine kişisel ürünler geliştirmeyle başlayan hikayenizde bugün Türkiye’nin hediye sitesi haline geldiniz. Bu doğrultuda yaptığınız çalışmalardan biraz bahseder misiniz?

2009 sonbaharından 2011’in ilk yarısına kadarki süreçte aslında biraz daha yaptığımız iş modelini içselleştirme, kendimizi konumlama ve pazar dinamiklerini anlama şeklinde ilerledik. Pazaryerlerine koyduğumuz ürünlere olan olumlu tepkilerle birlikte portföyümüzü geliştirerek 2011 yılında “hediye” içerikli ürün satan bütün e-ticaret sitelerine ulaşarak ürün tedariği sağlayalım dedik. Çok kısa sürede iyi bir penetrasyon oluşturduk. Yeni ürüne ve özellikle kişiselleştirilmiş hediye seçeneklerine olan talebi gördükçe birçok e-ticaret sitesi bizden ürün talebinde bulunmaya devam etti. 2014 yılına kadar bu şekilde ürün tedariği modeli ile sermayemizi güçlendirdik. Ocak 2014 itibarıyla artık sektörde kendi markamızla ürün satışına odaklanıp, ürün tedarikçiliğinden uzaklaşarak “HediyeSepeti” markası ile Türkiye’de hediye denince akla gelen ilk marka olma hedefiyle bir şerit değişikliğine gittik.

Yol haritanızı belirlerken nasıl bir strateji üzerinden ilerliyorsunuz?

HediyeSepeti’ne odaklanmak ve marka yatırımı yapabilmek için uzun bir süre bekledik aslında. Ancak ekip olarak uzun vadede kalıcı bir iş modeline sahip olabilmek için markalaşmanın önemine ilk günden inanıyorduk. Ben de bir tasarımcı olarak bu alanda 360 derece plana sadık bir marka oluşturabilme hayaline hep sahiptim. Bu plan dahilinde de 2013 yılında Bilgi Üniversitesi’nde Pazarlama İletişimi Yüksek Lisans programına giriş yaptım. 2014 yılı ile birlikte de artık kendi ürünlerimizin satışını yalnızca kendi platformumuz olan Hediyesepeti.com üzerinden satış yapabilecek finansal özgürlüğe kavuşmuştuk. Bu tarihten itibaren müşteriyi ilk edinme anından teslim edilen hediyenin paketinin açılmasına kadarki süreci uçtan uça kusursuz bir deneyimle tasarlamaya kendimizi adadık diyebilirim. Onlarca, belki yüzlerce farklı sunum, fotoğraf, kutu, kurdele detayları üzerine çalıştık. Birçok farklı alternatifi test ederek kullanıcılarımıza kusursuz bir hediye deneyimi yaşatmak için her geçen günü kendimizi geliştirmek için değerlendiriyoruz. Bugün Türkiye ortalamasının çok üze- rinde bir memnuniyet skoru alırken, şikayet oranı en düşük platformların başında geliyoruz diyebilirim. Bu bağlamda 2019 yılında ECHO Awards ödül gecesinde "Müşterilerine En İyi E-Ticaret Deneyimini Yaşatan Marka”lar arasında seçildiğimizi de gururla söyleyebilirim.

Satışını yaptığınız ürünlerin neredeyse tamamını kendi atölyenizde üretiyorsunuz. Bu durum size sektörde ne gibi avantajlar sağlıyor?

Biz ilk günden itibaren gücümüzü tasarımdan, geliştirdiğimiz ürünlerden ve ürünün kaynağına sahip olmaktan alıyoruz. Müşterimiz bize temas ettiği noktada ürünün gerçek sahibi ile diyalog kuruyor ve ister sipariş öncesi talepler olsun ister sipariş sonrası destek olsun her anında tüm sürece hakim danışmanlar tarafından yönlendiriliyor. Tabi ürünleri kendi bünyemizden çıkardığımız için de kişiye özel bir sipariş dahi olsa aynı gün kargoya verebilme garantisini sunabiliyoruz. Bunun yanında e-ticaret sektöründeki rekabet ve büyüyen pazarda yer edinme savaşlarındaki fiyat dalgalanmalarında da al-sat modeli ile ilerlememiz mümkün olmazdı sanıyorum. Bugüne kadar yatırım almadan, özkaynakları ile büyüyen bir şirket olarak pazarda yer edinebilmemizi sağlayan şey, kendi üretimimiz olan ürünlerin satışını yapmamız sayesinde olmuştur.

Günümüze kadar kaydettiğiniz büyümeyi rakamlarla açıklar mısınız?

HediyeSepeti her yıl sektör ortalamasının üzerinde büyüyerek online hediye kategorisinin lideri haline gelmiştir. Bizim için çift haneli büyümeler hedefin altında kaldığımız anlamına gelir. Her yıl yüzde 100’ün üzerinde bir büyüme hedefi ile yolumuza devam ediyoruz. 2021 yılını da yine yüzde 100’ün üzerinde bir büyüme ile kapatacağımızı henüz Aralık ayını tamamlamadan garantilediğimizi söyleyebilirim. 2019 yılında Deloitte Teknoloji Fast 50 Turkey listesinde son beş yıllık veri- ye göre en hızlı büyüyen 50 teknoloji firması arasında seçildik. 12 yıl önce 2 kişi ile evin balkonunda başladığımız hikayede bugün, 5000 metrekarelik bir operasyon merkezinde 70 kişilik bir ekiple son 1 yılda 109 farklı ülkeye ürün ihraç eden bir organizasyon olarak; 2022 yılında çok daha yüksek hedefleri kendimize koyduğumuzu söyleyebilirim.

"BUGÜNE KADAR YATIRIM ALMADAN, ÖZKAYNAKLARI İLE BÜYÜYEN BİR ŞİRKET OLARAK PAZARDAYER EDİNEBİLMEMİZİ SAĞLAYAN ŞEY, KENDİ ÜRETİMİMİZ OLAN ÜRÜNLERİN SATIŞINI YAPMAMIZ SAYESİNDE OLMUŞTUR."

Hediyesepeti.com’un kullanıcı profili hakkında bilgiler verir misiniz?

HediyeSepeti, kendini ve sevdiklerini özel hissettirmek isteyenler için kusursuz bir online alışveriş deneyimi sunmayı vadediyor. Kullanıcılarımızın da bizden beklentisi bu süreçte güven duyacağı, aldığı hediyeyi; keyifle, gururla takdim edeceği bir hizmeti sağlamamız. 2020 ile birlikte hayatımıza giren pandemi şartları, yaş gruplarındaki dağılımın da biraz daha genişlettiğini söyleyebilirim. Geçmiş yıllarda gördüğümüz 18-23 ve 24-34 yaş grubundaki kullanıcı yoğunluğu giderek daha geniş bir yaş aralığına erişti. 40’lı, 50’li yaşlardaki kullanıcılarımızın oranı, önceki yıllara göre yüzde 60 oranında arttı.

TEKNOLOJİ,VAZGEÇİLMEZ BİR SAC AYAĞI

Yaptığınız iş güçlü bir teknolojik alt yapıya da sahip olmayı gerekli kılıyor. Bu alandaki gücünüzden de söz eder misiniz?

İş modelimiz salt bir e-ticaret olsaydı teknolojiyi kullanmak çok önemli olurdu. Ancak yürüttüğümüz operasyon içerisinde bizim için teknoloji çok çok önemli. Tüm süreçler için vazgeçilemez bir sac ayağı. E-ticaret operasyonundaki ödeme altyapısı, müşteri ilişkileri, içerik yönetimi, kampanya yönetimi gibi teknolojik altyapı gerektiren unsurların yanında ciddi bir üretim operasyonu da yürütüyoruz. Bugün kereste olarak depomuza giren bir malzeme dünyanın bir ucundaki nihai tüketiciye kişiye özel bir hediye olarak, ürünleşerek gidiyor. Bu süreçte hammadde, yarı mamul, tamamlayıcı ürün gibi stokların iş planı içerisinde titizlikle yönetiliyor olması gerekiyor.

Bunun yanında bugün Amerika, Birleşik Krallık, Avrupa ve Türkiye’de altı farklı depoyu yönetmek ve buradaki stokların takibini de belirli bir sistem içerisinde koordine etmek gerekiyor. Bütün bunların içerisinde teknolojinin yetersiz kalması hem işleri içinden çıkılmaz bir hale getirir hem de çok kısa süre içerisinde müşteri memnuniyetsizliği ile sonuçlanarak artan şikayetlerle iş planını dönülmesi zor bir yola sokar. Bunların bilincinde olarak güçlü bir teknoloji ekibi ile birlikte yıllardır üzerine yatırım yaptığımız kendi geliştirdiğimiz bir altyapı ile yola devam ediyoruz. Tüm unsurların uçtan uca birbiri ile konuştuğu, entegre bir teknolojik altyapıyı oluşturduk. Hala hayal ettiğimiz çok büyük projeler var. Bunları gerçekleştirmek için de ekibimizi büyütüyor, teknoloji yatırımlarına devam ediyoruz.

Pandemi dönemi e-ticaret sektörünün büyümesine ve gelişmesine katkı sağladı. Siz bu dönemi nasıl geçirdiniz?

Pandemi dönemi e-ticaret sektörüne genel olarak dediğiniz gibi pozitif yönde bir katkı sağladı. Belki 10 yılda gidilebilecek teknolojik ilerlemeyi bir yıl gibi bir sürede tamamladı. Ancak “hediye” dikeyinde durum biraz daha farklı. Hediyeleşmenin doğasında olan sosyalleşmelerin, etkinliklerin olmaması ilk etapta bu alanda daralmaya sebep oldu diyebilirim. Ancak her kriz elbette kendi içinde farklı fırsatları getiriyor. Bu ortamda da insanların görüşemedikleri, uzakta kaldıkları yakınları için; içimden geldi hediyeleri çok ön plana çıktı. Karantina dönemlerinde evde oynayabilecekleri oyunlar, eğlence ürünleri çok popüler oldu. Örneğin özellikle puzzle satışlarında belki de üç yılda sattığımız adedi bir ayda satar hale geldik. Teknoloji adaptasyonunun artması ile birlikte online alışverişe başlayan yeni kitlelere ulaşarak, onları da internetten hediye alışverişi ile tanıştırdık. Bu sayede 35 yaş üstü kullanıcı sayımızda ciddi bir artış sağladık.

E-ticarette kullanıcıların satın alma kararını etkileyen faktörler sizce nelerdir?

Kategori olarak değişkenliklerin olduğunu düşünüyorum burada. Elbette e-ticaret kanalının güven veriyor olması en başta sayılması gereken kavram. Bunun ardından arayüzün kullanıcı dostu olması, ödeme ve teslimat seçeneği alternatifleri, hızlı iletişim, erişilebilir olma gibi faktörler de olmazsa olmaz. Bunun yanında örneğin elektronik, beyaz eşya gibi kategorilerde fiyat çok ön plana çıkarken bizim kategorimiz olan hediyede deneyimin çok ön plana çıktığını söyleyebilirim. Diğer kullanıcıların yorumları, şikayetlere dönüş hızı, memnuniyet oranı gibi hizmet detaylarının hediye kategorisi için çok daha önemli olduğunu düşünüyorum.

"2020 İLE BİRLİKTE HAYATIMIZA GİREN PANDEMİ ŞARTLARI, YAŞ GRUPLARINDAKİ DAĞILIMI BİRAZ DAHA GENİŞLETTİ. GEÇMİŞ YILLARDA GÖRDÜĞÜMÜZ 18-23 VE 24-34 YAŞ GRUBUNDAKİ KULLANICI YOĞUNLUĞU GİDEREK DAHA GENİŞ BİR YAŞ ARALIĞINA ERİŞTİ. 40’LI VE 50’Lİ YAŞLARDAKİ KULLANICILARIMIZIN ORANI, ÖNCEKİ YILLARA GÖRE YÜZDE 60 ORANINDA ARTTI.”

B VE C PLANI HER ZAMAN OLMALI

E- ticaret sektörüne atılım yapmak isteyen çok sayıda gencimiz var. Sektörden edindiğiniz bilgiler doğrultusunda onlara neler önerirsiniz?

Öncelikle ürün pazar uyumuna bakmak gerektiğini düşünüyorum. Ayırt edici bir ürün grubuna sahip misin? Pazarda rekabet avantajı yaratacak ne gibi farklılıkların var? A planın için yeteri kadar denedikten sonra devam edebileceğin B ve C planların da var mı? Bunların yanıtlarını detaylıca düşündükten sonra en hızlı ve düşük maliyetle satış denemeleri yapılmasının doğru olduğunu düşünüyorum. İlk günden teknoloji yatırımı yapmaya belki de gerek kalmadan hızlıca pazara girecek şekilde hazır e-ticaret paketleri, pazaryerlerinde satış mağazaları gibi alternatifleri değerlendirip ürün pazar uyumunu test edilmesini öneririm. Ek olarak; mümkünse henüz dijitalleşememiş üreticileri bulup, onların ürünlerini global e-ticaret kanallarında satışa çıkarmayı öneriyorum. Böyle bir altyapı kurmaları hem kendileri için hem de ülkemiz için iyi bir çıkış yolu olacaktır. Burada Worldef gibi kurumların e-ticaret ile ilgili etkinlikleri, webinarları ve uygulamalı eğitimleri ile kendilerini geliştirebilirler. E-ticarete adım atmadan önce e-ticaretin dinamikleri üzerine mutlaka iyi bir araştırma yapmış olmayı öneriyorum.

E-Ticaret
Yorum Yaz