Üniversiteye hazırlık süreci, adayların ikinci hayatına geçiş aşamasıdır. Bu dönemde tercih listesine yazılan okullar, öğrencilerin gerek öğrenim hayatındaki gerekse de iş yaşamındaki etkisini belirlemede büyük rol oynuyor. Hâl böyle olunca bu süreçte en çok merak edilen soru “Tercihler nasıl yapılmalı?” oluyor. Bu soruya ve ilgili daha fazla konuya yanıt vermek üzere Türkiye’den ve Kıbrıs’tan önemli üniversitelerin kurucu üyesi, rektörü ve rektör yardımcısı olan nitelikli isimlerin görüşlerini aynı çatı altında bir araya getirdik.
Tercih dönemi, yeni bir hayatın başlangıcıdır. Adaylar için dönüm noktası olan bu süreçte yapılacak seçimlerin büyük bir bilinçle gerçekleştirilmesi son derece önemlidir. Söz konusu bilincin oluşması için kaleme aldığımız bu yazıda, Doğru tercih nasıl yapılır? ve Geleceğe hazır mezunlar nasıl yetişir? sorularına üniversitelerin sundukları imkânlar doğrultusunda yanıt verdik.
Son yıllarda önemi fazlasıyla artan yurt dışı staj ya da üniversite bağlantılı yurt dışı eğitim imkânlarına bu sayımızda Doğuş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Turgut Özkan, Beykent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Volkan Öngel ve İstanbul Galata Üniversitesi Rektörü Özgür Çengel yanıt verdi. Mezun olduktan sonra iş bulunması kolay meslekler tercih döneminde adayların zihnini çokça meşgul ettiği için bu yöndeki soru işaretlerini de SANKO Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Güner Dağlı, KTO Karatay Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fevzi Rifat Ortaç ve İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Emir Tan sildi. Üniversitelerin sağladığı iş imkânlarına dair değerlendirmeleri ise Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şirin Karadeniz Oran, Arel Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ercan Gegez ve Kent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Necmettin Atsü aktardı.
Üniversitelerin sundukları fırsatlardan söz eden isimler arasında yer alan MEF (Modern Eğitim Fen) Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhammed Şahin, Topkapı Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Nihat Kırmızı, İstanbul Ticaret Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Dr. İsrafil Kuralay, İstinye Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş ve İzmir Ekonomi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Hakan Abacıoğlu söyledikleriyle öğrencilere yol haritası oldu.
Sadece yurt içinde değil KKTC’deki üniversite fırsatlarına da yer verdiğimiz yazımıza Girne Amerikan Üniversitesi Kurucu Rektörü ve DP Girne Milletvekili Serhat Akpınar ve Yakın Doğu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Doç. Dr. Murat Tüzünkan yer aldı.
Hayatta dönüm noktası dedikleri bazı süreçler vardır. Bunların başında üniversite tercih süreci yer alır. Adayların yaptığı seçimler, hayatın bir sonraki aşamasını belirlemek üzere yapıldığı için kritik bir önem taşır. İstinye Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş, İstanbul Ticaret Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Dr. İsrafil Kuralay, MEF (Modern Eğitim Fen) Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhammed Şahin ve Topkapı Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Nihat Kırmızı’ya, adayların hayatını derinden etkileyen tercih sürecini ve öğrenim döneminde üniversitelerin sunduğu fırsatları sorduk.

TERS-YÜZ SINIF EĞİTİM MODELİNİ BENİMSEYEN İLK ÜNİVERSİTE
Dünya çapında “ters-yüz sınıf” eğitim modelini benimseyen ilk üniversite olan MEF Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhammed Şahin; “Üniversite tercihi yapacak kişiler imkân varsa seçmek istedikleri bölümü ve yerleşkeyi bizzat görsünler ve tabii daha da önemlisi seçmek istedikleri mesleği icra eden kişileri yakından takip etsinler, değerlendirmelerini göz önünde bulundursunlar. MEF Üniversitesi olarak mezunların işe giriş oranlarından bahseden Prof. Dr. Muhammed Şahin, “Pandemi yıllarında bile bu oran yüzde 80’in altına düşmedi geçen sene de yüzde 85’ti”diye konuştu.
“GELECEĞİ HAZIR MEZUNLAR YETİŞİYOR MU?”
Son iki yıldır “Geleceği hazır mezunlar yetişiyor mu?” sorusunun eğitim gündemini doldurduğunu söyleyen Prof. Dr. Şahin, “Geleceğin meslekleri pandemi sonrası şekillenmeye başladı, zaten gelişmesi beklenen teknoloji, pandemi ile birlikte hızlandı ve bunun sonucu olarak dijital yapay zekâ destekli platformlar gelişmeye başladı, ivme kazandı. Hâl böyle olunca önümüzdeki yıllarda teknolojiyle doğrudan ilişkili meslekler büyük önem kazanacak” ifadesine işaret etti.
KAMPÜSE TEKNOKENT YENİLİĞİ
Geleceğin teknolojide olduğunu söyleyerek bu alanın büyük bir fırsat olduğunu dile getiren Topkapı Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Nihat Kırmızı, “Üniversitemize yeni kattığımız Bahçeşehir’deki yerleşkemizde önemli bir Teknopark oluşturmayı planlamaktayız. Bilindiği üzere artık tüm sektörler teknoloji ile iç içe iş süreçlerine sahip durumda. Bu süreçleri geliştirmek adına önemli çalışmalara ev sahipliği yapacağımıza inanıyoruz” dedi.
Nihat Kırmızı üniversite seçme aşamasındaki öğrencilere tavsiye niteliği taşıyan şu açıklamayı yaptı; “Her şeyden önce üniversite adaylarının hayalini kurdukları kariyere sahip olabilmeleri için sevdikleri işi yapmalarını öneriyoruz. Bunun yanı sıra bizim önceliklerimizden biri de iyi insan yetiştirmek. Sevdiği işi yapan iyi insanlar yetiştirirsek, hangi alanda olursa olsun başarılı olacağından şüphemiz yok. Çünkü onların uzmanlıklarını iş deneyimi kazanma yolunda var gücümüzle destekliyoruz.”
Tercihler sonuçlandıktan sonra başlayan maratona yön verecek açıklamalarda bulunan Kırmızı şu ifadeleri kullandı; “Öğrencilerin lisans dönemini verimli kullanması, teoride aldığı bilgiyi staj ve yarı zamanlı çalışma sistemleriyle pekiştirmesi onları bir adım öne çıkaracaktır. Dünya genelinde öğrenciye sunulan dijital platformlar, dijital olanaklar var. Bunları öğrencilere sunabiliyor muyuz? Bugün kendi üniversitem için buna rahatlıkla ‘evet’ yanıtını verebiliyorum.”

“TİCARETİN ÜNİVERSİTESİYİZ”
Ticaretin Üniversitesi olan İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin Mütevelli Heyet Başkanı Dr. İsrafil Kuralay, üniversiteye hazırlık çizgisinin sonuna gelen öğrencilere tercih dönemiyle ilgili sevdikleri mesleği tercih etmenin bütün hayatları boyunca mutlu olacaklarının bir göstergesi olduğunu söyledi. Dr. İsrafil Kuralay, “İstanbul Ticaret Üniversitesi olarak amacımız; sonuç odaklı ve hızlı karar alan bir organizasyon yapısı oluşturmak, doğru bir ücret ve yan haklar politikası uygulamak, çalışanların üniversitemize olan bağlılığını ve memnuniyetini artırmak, üniversitemizin işleyiş ve gelişimine katkıda bulunmak” diye konuştu
Sundukları fırsatlardan bahseden Dr. İsrafil Kuralay, “Dünyanın kültür başkentlerinden biri olan İstanbul’un önde gelen semtlerinden Sütlüce ve Küçükyalı’da konumlanan yerleşkelerimizde bilimsel ve teknolojik gelişmelere paralel eğitimin yanı sıra kültür ve sanat faaliyetleri ile küresel ölçekte araştırma yapabilme imkânları bir aradadır. Türkiye’nin ve dünyanın en büyük ve köklü Ticaret Odaları’ndan biri olan İstanbul Ticaret Odası’nın varlığı, üniversitemizi tercih eden her bir öğrencinin mesleki donanıma sahip, teoriyi ve pratiği hayatın gerçeklerinden kopmadan bütünleştiren evrensel bir eğitim almasında büyük rol oynamaktadır” diye konuştu.
“ÜCRETSİZ ÇİFT ANA DAL İMKÂNI SUNUYORUZ”
Konuya farklı bir renkle yaklaşan İstinye Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş, geleceğin; veri analizi, yapay zekâ teknolojisi başta olmak üzere teknolojide olduğunu söyledikten sonra, yapay zekâ teknolojisi konusunda eğitim sunduklarının altını çizerek, “Artık hangi meslekte olursanız olun teknolojiyle iç içe olmanız gerekiyor. Güncel teknolojileri, güncel değişimleri yakından takip etmeniz gerekiyor. Bu bağlamda da üniversitelerimizdeki öğrencilerimiz; farklı donanımlarla yetiştiriyoruz. Bunun için çift ana dal ücretsiz, örnekle anlatmak gerekirse tıp öğrencisi mühendislikten de çift ana dal yapabiliyor. Hiçbir ücret alınmıyor hatta burs veriliyor” dedi.
“YABANCI ÖĞRENCİLERDEN YOĞUN TALEP GÖRÜYORUZ”
Üniversitelerinin uluslararası öğrenciler tarafından da büyük talep gördüğünü söyleyen İstinye Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş; “3 bin 300 tane uluslararası öğrenci tarafından talep görüyoruz. Bu sayının yeni yılda 5 bini aşacağını düşünüyorum, hedefimiz eğitim turizmiyle ülkemize gelir sağlamaktır” ifadesinin altını çizdi. Sundukları imkânlardan söz eden Prof. Dr. Erkan İbiş, “Öğrenci odaklı eğitim anlayışını, üniversitemizin tüm süreçlerinde uygulayarak, bilim ve araştırma merkezi olma vizyonu doğrultusunda, öğretim üyelerinin araştırmaları ile bilimin sınırlarını genişletmeyi, bilimsel gelişmelerden edinilen bulguları toplumun refahı için uygulamaya geçirmeyi ve bununla birlikte topluma kaliteli ve erişilebilir sağlık hizmeti sunmayı amaçlıyoruz. Bu yönde yürüttüğümüz akademik çalışmalar öğrencileri layık oldukları sisteme kavuşturuyor” diye konuştu.
ÖĞRENCİYİ ÜNİVERSİTEYE ÇEKEN MIKNATIS; İŞ FIRSATLARI
İş fırsatları, öğrenciyi üniversite kapısına çeken en büyük mıknatıs olarak görülüyor. Geleceğini belirlemek üzere tercih yapan adayın en çok merak ettiği soru, “Mezun olunca iş bulabilecek miyim?” meselesi oluyor. Bu konuya, sahip oldukları değerlerden söz ederek yanıt veren İstanbul Arel Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ercan Gegez, Kent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Necmettin Atsü ve Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şirin Karadeniz Oran bizlere öğrencilere sundukları iş ve staj imkânlarından bahsediyor.
“SEKTÖRÜ KAMPÜSE TAŞIDIK”
İstanbul Arel Üniversitesi olarak ilk önceliklerinin, öğrencilerin alanlarında iyi yetişmiş bireyler olarak iş yaşamına başlamalarını sağlamak olduğunu dile getiren Arel Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ercan Gegez, “Markalı derslerimiz ile öğrencilerimizin sektörün önde gelen isimlerinden eğitim alma fırsatlarını oluşturuyoruz. Yerinde uygulama eğitimleri ile mezuniyet öncesi görev tanıma ve oryantasyon şansı elde ediyorlar. Amacımız; sürekli değişen toplumsal, kültürel, ekonomik ve teknolojik gereksinimleri tespit ve tahlil edebilecek bireyler yetiştiren, uluslararası tanınırlığa sahip, çağdaş bir eğitim ve araştırma üniversitesi olmak” dedi
CO-OP MODELİ OKURKEN ÇALIŞMA İMKÂNI SUNUYOR
Öğrenciler eğitimlerini tamamladıktan sonra onlara iş bulma ve staj konusunda sundukları imkânlardan söz eden Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şirin Karadeniz Oran ise bu konuya dair şöyle konuşuyor: “Elbette, öğrencilerimiz için oluşturduğumuz 2008 yılından beri başarıyla uyguladığımız CO-OP Eğitim Modelimiz bulunuyor. Bu modeli kurgularken yükseköğretimi iş hayatıyla birleştirmeyi, iş dünyası ve üniversite arasında oluşan boşlukları doldurmayı amaçladık. CO-OP modeli kapsamında öğrencilerimiz, üniversite eğitimini sürdürürken bir taraftan da aktif olarak çalışma hayatına katılarak iş tecrübesi ediniyorlar. Sektörden 2 bin 750 partnerimiz bulunuyor. Üniversitenin üçüncü ve dördüncü sınıf öğrencileri öncelikli olmak şartıyla COOP programına öğrencilerimiz başvurularını gerçekleştirerek mezun olmadan önce çalışma deneyimi elde ediyorlar ve bir adım önde kariyer hayatlarına başlıyorlar. Bu modeli öğrencilerimiz ve bizler çok önemsiyoruz, her sene farklı etkinlikleri ve projeleri sürece dahil ediyoruz. Bunlardan biri Business Camp etkinliği. Öğrencilerimiz buraya katılarak CV hazırlama etkinliklerinden, firmalar ile tanışma etkinliklerine kadar birçok farklı deneyim elde edip iş başvurularını mezun olmadan bizim mentorlüğümüzde yapıyorlar.

“ÖĞRENCİLERİ İŞ DÜNYASINA TAM DONANIMLA HAZIRLIYORUZ”
Kent Üniversitesi Rektör Prof. Dr. M. Necmettin Atsü ise öğrencilerin iş fırsatları konusundaki hassasiyetini soru işaretlerine dayandırarak şunları söylüyor; “Üniversitemizde öğrencileri iş dünyasına tam donanımlı bir şekilde hazırlıyoruz. Üniversitemiz, özellikle iş dünyası temsilcileriyle gerçekleştirdiği protokoller, iş birliği sözleşmeleri, her yıl düzenli olarak gerçekleştirilen ve birçok sektör temsilcisinin katıldığı kariyer günleri etkinlikleri gibi farklı alanlarda aktif rol alarak iş dünyası ile öğrenci arasında sağlam bir köprü oluşturmaktadır.
“ÜNİVERSİTELERİN TERCİH SEBEBİ YURT DIŞI İMKÂNLARI OLMAYA BAŞLADI”
Üniversite tercihleri yapılırken aranan kriterlerin başında artık yurt dışı eğitim ve iş imkânları yer alıyor. Globalleşen dünyada üniversitelerin sunduğu yurt dışı fırsatları, eğitim üzerine kurulu uluslararası bir köprü vaziyeti görüyor. Yaklaşık 115 ülke ile yurt dışı eğitim anlaşması bulunan Beykent Üniversitesi’nin Rektörü Prof. Dr. Volkan Öngel ve Avrupa’daki yüksek kaliteli mühendislik programlarını tanımlamak için kullanılan standartların bütününü ifade eden EUR- ACE etiketi sertifikasına sahip Doğuş Üniversitesi’nin Rektörü Prof. Dr. Turgut Özkan değişen dünya ile yakın temas halinde olan yeni dönem öğrencilerine sundukları yurt dışı fırsatlarını anlatıyor. Avrupa’da 40’tan fazla partner üniversite ile çalıştıklarını belirten Galata Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özgür Çengel ise dünyanın dört yanından üniversitelerle yurt dışı program iş birlikçisi olduklarını dile getiriyor.
“ERASMUS PROGRAMINA KATILAN İLK ÜNİVERSİTELER ARASINDAYIZ”
Sundukları yurt dışı imkânlarından bahseden Doğuş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Turgut Özkan, “Üniversitenin öğrenciye sunduğu ÇAP, yandal, Erasmus, yurt dışı bağlantıları ve araştırma imkânlarının yanında diğer faktörleri de göz önünde tutulmalıdır. Öğretim elemanlarına, idari kadrolara ve öğrencilere uluslararası deneyim kazandırmak amacıyla oluşturulan, uluslararası bir öğrenci değişim programı olan Erasmus programına 2005 yılından itibaren katılan ilk üniversitelerden birisi Doğuş Üniversitesi’dir. 21 ülkede 88 farklı kurum ile 169 Erasmus Değişim Anlaşmamız bulunmaktadır. Üniversitemiz, Erasmus programlarına her yıl artan sayıda öğrenci, öğretim görevlisi ve idari kadro değişimi ile katılım sağlamaktadır. Değişim programları hem öğrencilerimizin hem de öğretim elemanlarımızın ve idari kadrolarımızın, kısaca üniversitemizin vizyonunu küresel baza oturtmak, iş birlikleri sağlamak açılarından önem verdiğimiz konular arasındadır.
Her yıl Standford Üniversitesi tarafından dünya genelinde 660 binden fazla bilim insanı taranarak hazırlanan ‘Dünya’nın En Saygın Bilim İnsanları’ sıralamasında Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğr. Üyesi Prof. Dr. Shahram Minaei ve Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Kazem Azizi adları geçen öğretim üyelerimiz en saygın bilim insanı arasında yer almıştır” dedi
115 ÜLKE İLE YURT DIŞI ANLAŞMASI
Pandemi sonrası iş dünyasının yön değiştirdiğini ve teknoloji alanının değer kazandığını kaydeden Beykent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Volkan Öngel şu değerlendirmeyi yaptı; “Yurt dışı hareketlilik projemiz olarak Erasmus+ programımız mevcut. Bunun haricinde MOU (İkili İş Birliği) projelerimiz bulunuyor. Yaklaşık 115 ülke ile anlaşmamız söz konusu. Bu anlaşmalarımız sadece eğitim ve staj hareketliliğini kapsamaktadır. Staj hareketliliği içerisinde çalışma olanağı da bulundurmaktadır. Erasmus+ ve Mou anlaşmaları altı ay süre ile devam eder, öğrenci ve karşı taraf isterse en fazla bir eğitim dönemi kadar uzayabilmektedir. Erasmus+ projesi kapsamında her yıl ortalama 50 öğrencimiz yurt dışında eğitim görmektedir. Erasmus+ projesi bünyesinde özellikle Almanya, Çekya, Polonya, İspanya gibi ülkelere ilgi son üç yılda artmıştır. Staj hareketliliğine kabul edilen öğrencilerimiz, karşı kurum içerisinde başarılı olduğu süreçte mezuniyet sonrasında da orada çalışma imkânı bulabilmektedirler. Genellikle Mühendislik, İşletme, İngiliz Dili ve Edebiyatı programlarına yoğun ilgi söz konusu. Sözleşmelerimizi her geçen gün daha da artırıyor ve yurt dışında aktif olarak partner üniversitelerimizi çoğaltıyoruz.”
40’TAN FAZLA PARTNER ÜNİVERSİTE İLE İŞ BİRLİĞİ
İstanbul Galata Üniversitesi’nin eğitim sektöründeki hedeflerinden birinin uluslararası iş birlikleri ve projelerle öğrencilerin küresel perspektif kazanmalarını ve uluslararası düzeyde rekabet edebilir hale gelmesi olduğunu söyleyen Rektör Prof. Dr. Özgür Çengel, sundukları uluslararası fırsatları şöyle özetledi; “İstanbul Galata Üniversitesi yükseköğretim kurumları ve diğer kurumlar ile iş birliği, anlaşma ve protokoller yaparak öğrencilerimize uluslararası bir kampüs ortamı sağlıyor. Öğrencilerimizin dünya standartlarında eğitim almalarını sağlayarak ve mesleki becerilerini artırarak iş hayatına hazırlamak hedefiyle çeşitli çalışmalar yürütmekteyiz. Kariyer Merkezimizin aracılığıyla özel sektörden firmalarla iş birliği yapıyoruz. Uygulamalı eğitime çok önem veren bir üniversiteyiz ve tüm bölümlerimizde uygulamalı eğitim ve staj olanakları bulunmaktadır.”

EN KOLAY İŞ BULUNAN MESLEKLER LİSTESİ AÇIKLANDI
Tercih döneminin sona ermesi yeni bir başlangıcı da beraberinde getirdi. Öğrencilere sundukları fırsatlarla aynı zamanda yeni bir hayatın kapısını açan üniversiteler, geleceğin mesleklerine yönelik öngörülerini dergimize anlattı. Sanko Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Güner Dağlı, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi’nin 2022 yılı verilerini referans göstererek Türkiye’de en kolay iş bulanan meslekler listesini açıklarken Konya Ticaret Odası (KTO) Karatay Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fevzi Rifat Ortaç ve İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Emir Tan geleceğin mesleklerinin teknoloji alanında şekil aldığına dair değerlendirmelerde bulundu.
“TIP FAKÜLTESİ İLK SIRADA”
Sağlık temalı üniversite olarak en büyük hedeflerinin, geleceğin sağlık profesyonellerini yetiştirmek olduğunu söyleyen Sanko Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Güner Dağlı, “Önceliklerimizden bir diğeri de üniversitemize kampüs kazandırmaktır. İşlemlerin tamamlanmasının ardından hep birlikte temelini atacağız. Mevcut dört lisans programımıza ek olarak mühendislik, hukuk ve işletme fakülteleri ile meslek yüksekokulu programları açılması için YÖK’e yaptığımız başvuru süreçleri devam ediyor” dedi. Geleceğin meslekleri ve sağladıkları avantajlardan söz eden Prof. Dr. Güner Dağlı, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi’nin 2022 yılı verilerini yol haritası olarak belirleyerek şunları söyledi; “Bu verilere göre Türkiye’de en çok aranan ve iş bulması en kolay meslekler arasında birinci sırada tıp fakültesi yer alıyor. Dördüncü sırada fizyoterapistlik, beşinci sırada hemşirelik, 10’uncu sırada ise sağlık hizmetleri. Yaşadığımız Covid19 pandemi döneminde ve yüzyılın felaketi olarak adlandırılan deprem felaketinde de bir kez daha sağlık altyapısının ve profesyonellerinin önemine hep birlikte tanık olduk.”

“EN FAZLA BURS VEREN ÜNİVERSİTEYİZ”
Değişen dünyayla birlikte şekillenen geleceğin meslek kollarından söz eden KTO Karatay Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fevzi Rifat Ortaç, en fazla burs veren yedinci üniversite olduklarının altını çizerek, “Mimar, hemşire, diyetisyen, psikolog, pilot, endüstri mühendisi, yazılım geliştirme uzmanı gibi birçok meslek kolu gelecekte de hayatımızda olmaya devam edecek ve çok önemli bir yere sahip olacak. Gelecekteki meslekler de tamamen yeni beceriler gerektirecektir. Diğer işlevler eskidikçe, henüz adını bilmediğimiz yeni meslek kolları ortaya çıkacaktır” dedi.

“VERİ ANALİSTLİĞİ DEĞER KAZANACAK”
Üniversitesi olarak, toplumun ihtiyacı olan bilim insanlarını ülkeye kazandırmak için önlisans, lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde eğitimli iş gücünün yetiştirilmesi konusundaki sorumluluklarını sıkı tuttuklarını söyleyen İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Emir Tan geleceğin meslekleri sorusuna, “Veri Analistleri ve Veri Bilimciler, Dijital Pazarlama, Bilgi Güvenliği Analistleri, Yazılım ve Uygulama Geliştiricileri, Risk Yönetim Uzmanları, Yapay Zekâ Mühendisliği” yanıtını verdi.
“İLK ÖZEL ÜNİVERSİTEYİ BİZ KURDUK”
Hem dünya standartlarında sundukları eğitim anlayışından ve hem de ülkemize yakın mesafede olmalarından ötürü dikkatleri üzerine çeken Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), özellikle tercih döneminde öğrencilerin büyük ilgisini çekiyor. KKTC’nin köklü üniversitelerinden olan Girne Amerikan Üniversitesi Kurucu Rektörü ve DP Girne Milletvekili Serhat Akpınar, KKTC’de ilk özel üniversite olduklarının altını çiziyor. Kurucu Rektör Akpınar, “Benim yüksek öğrenim tezim zaten eğitim hareketliliğiydi. O dönemde Ada’nın üniversiteye olan ihtiyacını anlatmak çok zor olmuştu. Dönemin Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş konuya önem gösterince işler yolunda gitmeye başladı ve Ada’daki ilk özel üniversiteyi kurmuş olduk. Bugün de dünya standartlarında bir üniversite haline geldik. Özellikle Türkiye’den öğrencilerden büyük talep görüyoruz” diyor.
“KKTC’NİN İLK YERLİ OTOMOBİLİNİ ÜRETTİK”
Türkiye’den KKTC’ye eğitim konusunda çok talep olduğunu söyleyen Yakın Doğu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Doç. Dr. Murat Tüzünkan ise “Türkiye’den gelecek öğrenci sayısını artırmak içinde yoğun çalışma içerisindeyiz. Üniversitemiz dünyanın ilk 600 üniversitesi arasında yer almaktadır. Beklen[1]timiz Eylül itibarıyla ilk 500 üniversite arasında olmak. Doğrudan inovasyon merkezi adı altında faaliyet gösteriyoruz. Mütevelli Başkanımız İrfan Günsel sayesinde hayali gerçeğe dönüştürmek için yeni mezun olan altı kişiden bir ekip oluşturarak ülkemizin ilk yerli otomobili olan “Günsel” markasıyla ilk yerli otomobilimizi ürettik. Bizden mezun olan öğrencilerime Günsel’de veya diğer birimlerimizde çalışma garantisini de veriyoruz “dedi.

İZMİR EKONOMİ ÜNİVERSİTESİ’NDEN “AKILLI KAMPÜS” İMKÂNI
Teknolojinin hızla geliştiği, dijitalleşmenin hayatımızın merkezine girdiği bir dönemde değişen meslek tanımlarına nasıl ayak uydurduklarından ve gençlere sundukları imkânlardan bahseden İzmir Ekonomi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Hakan Abacıoğlu, “Son dönemde teknolojik altyapıya önemli yatırımlar yaptık. Gençlerimizin rahatlıkla kullanacağı, en güncel eğitim teknolojilerinin yer aldığı Akıllı Kampüsü oluşturduk. Laboratuvarlarımızı, stüdyolarımızı, çalışma alanlarımızı güncelledik. Akademisyen kadromuzu yurt dışı deneyimine sahip, sektörü bilen ve yakından takip eden isimlerle genişlettik. Ayrıca TÜBİTAK’ın Girişimci ve Yenilikçi Üniversite Endeksi’ne giren 50 üniversite arasında uluslararası iş birliği ile yapılan proje sayısında 18’inci, bunlardan elde edilen fonlar sıralamasında 12’nci konumdayız” dedi.