Yazarlar

Gamze Cizreli: Paydaş ekonomiye geçme zamanı

2022 sonu itibariyle Türkiye, OrtaDoğu ve Avrupa'da 100'den fazla şubesi olan Big Chefs’in Kurucusu Gamze Cizreli, girişimci ruhunu 6 Şubat depreminin hemen ardından bir kez daha ortaya çıkardı.

6dk okuma
Türkiye'de İş Dünyası05.05.2023
Gamze Cizreli: Paydaş ekonomiye geçme zamanı

2022 sonu itibariyle Türkiye, OrtaDoğu ve Avrupa'da 100'den fazla şubesi olan Big Chefs’in Kurucusu Gamze Cizreli, girişimci ruhunu 6 Şubat depreminin hemen ardından bir kez daha ortaya çıkardı. Cizreli, bölgede ilk kumanyayı hazırlayıp dağıtan kurum işletmecisi olarak örnek bir hamle yaparken aynı zamanda, "başarmak" kavramının sadece ekonomik kazanç elde etmekten ibaret olmadığını da göstermiş oldu. Big Chefs mutfağında başarının tarifinin yeniden hazırlandığını söyleyen Cizreli, kentler yapılanmadan önce zihinlerde bir yapılanmanın olması ve paydaş ekonomiye geçilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.

Başarının tanımını yeniden yazmak artık elzem bir hal aldı. “Bu sene yüzde kaç büyüdünüz, kaç kişiyi istihdam ettiniz, kaç şube açtınız? Bu başlıklar da önemli ama tek başına değil. Gelinen noktada becerilerimizi ve sahip olduklarımızı çevreyle ve toplumla onların yaşamını iyileştirmek için harekete geçirmiyorsak bu başarının bir önemi olmadığını söyleyen Big Chefs Kurucusu Gamze Cizreli, toplumun her açıdan
iyileştirilmesi gerektiğine vurgu yapıyor. Gamze Cizreli: “Kendi binanı yaparken yanındakinin de yapısını sağlam temeller üzerine kurmasını sağlaman gerekiyor. Kendi şirketini büyütürken yanındakini de büyütmen gerekiyor. Tedarikçini, toplumunu, öğrencinin eğitimini her şeyi düşünmen gerekiyor” diyerek başarının tanımının yeniden yapılması gerektiğine vurgu yapıyor. Bu noktada yeni bir girişimcilik ve iş insanlığı tanımının yapılması gerektiğini belirten Cizreli, paydaş ekonomiye geçilmesi gerektiğine dikkat çekiyor .

HATAY’A İLK KUMANYA BIG CHEFS’TEN


Pazarcık merkezli 6 Şubat depremi; Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Malatya, Diyarbakır, Kilis, Şanlıurfa, Adıyaman, Osmaniye, Elazığ ve Adana olmak üzere toplam 11 ilde derin yaralar açtı. Elbette yaranın derin olması tabiri caizse kan kaybını da giderek artırmıştı. Sarsıntının kara yollarında büyük hasar bırakması kriz yönetimini oldukça zorlaştırınca bireysel ya da kurumsal fark etmeksizin birçok insan, yardım ulaştırmak için seferberlik başlattı. Depremin hemen ardından harekete geçerek bölgeye en erken ulaşan kuruluşlardan biri de Big Chefs oldu. Süreci baştan sona bizzat içeriden yöneterek sektöre rol model olan Gamze Cizreli, deprem sonrası günlerce sahada bulunduğunu belirterek bölgedeki durumu şöyle anlattı: "Birçok şeye tanık oldum. Büyük şirketler hızlı hareket ediyordu dolayısıyla faydaları da büyük oldu. Girişimci şirketler de aynı hızı yakalıyordu. Big Chefs ailesi olarak 6 Şubat sabahı hazırlamaya başladığımız sandviçleri kısa süre sonra TIR’larla gönderdik. Ertesi gün 20 kişilik ekibimiz bölgeye gitmek için yola çıktı fakat yoğun yardım talepleri nedeniyle büyük bir trafik kuyruğu oluşmuştu. İskenderun ve Hatay’a giremediğimiz için Adana’da Tayyar Zaimoğlu’nun mutfağına dört TIR yardım malzemesi bıraktık. Aynı zamanda buranın mutfağını kullanarak Hatay’a gönderim yaptık. İlk üç gün böyle sürdü. Dördüncü gün ekibimiz Hatay’da mutfak bulup oraya konuşlandı. Herkes er ya da geç oradaydı ama ilk kumanyayı hazırlayıp dağıtan kuruluş biz olduk."

BAŞARININ YENİ TARİFİ: EMPATİ VE SOSYAL SORUMLULUK BİLİNCİ


Başarı hikayelerinin empati geleneği ve sosyal sorumluluk bilinciyle kaleme alınması gerektiğini söyleyen Cizreli, kârlı sayılarla yazılan başarı öykülerinin bir sarsıntıda kalıcı hasar alarak silinebileceğini belirtti. Bu düşüncesine deprem bölgesindeki felaketleri referans gösteren ünlü girişimci, bölgenin en varlıklı ailelerinin bir gecede enkaz altında kaldığına şahitlik ettiğini söyleyerek: “Başarılı olmayı konuşuyoruz. Büyüyen
şirketler, sayısız şubeler, franchise’larla birlikte 4 bin kişilik çalışan kadrosu… Bunların ne kadar önemsiz olduğunu görmüş olduk aslında. Antakya’nın en varlıklı aile reislerinden biri çocuğunu, gelinini ve torununu enkazın altından çıkaramadı yıkıntı da kaldırıldı ama cenazelere
ulaşamadılar… Böyle bir durumda dünyalar sizin olsa ne olur, şirketleriniz çok iyi olsa ne olur… Herkes dönsün kendine baksın, insanlığımızı sorgulamalıyız. İnsanlığın tanımını tekrar yapmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.

“AFET BAKANLIĞI KURULMALI”

Afet bölgesindeki en büyük sıkıntının organizasyon yoksunluğu olduğunu belirten ünlü iş insanı, "Teşbihte hata olmaz, adeta kafası kesilmiş tavuklar gibi yardım gönderme çalışmaları yaptık" dedi ve bu sorunun giderilmesi konusunda şunları önerdi: “Afet Bakanlığı kurulmalı ve normal şartlarda deprem, sel, heyelan gibi olaylara hazırlıklar yapılmalıdır ki felaket dönemlerinde doğru planlama ile uygun adımlar atılsın. Ayrıca görevliler atanmalı kurum ve kuruluşların vazifeleri aktarılmalıdır. Bilhassa Otelciler Birliği ile bağlantı kurulup, afetzedelere kalacak yer tahsis edilmelidir. Acil eylem planları oluşturulmalı, olası bir durumda buradan aksiyonlar yönetilmeli, diğer zamanlarda da hazırlıklar yapılmalıdır. Cizreli, sivil insiyatifleri bu düzensizlikten tenzih ederek, onların gayriihtiyari oluşan organizasyonlarını kutlayıp, "Performansları müthişti, ilk gelen onlardı" dedi.

DEPREM SONRASI SAVAŞ PSİKOLOJİSİ


Günlerce afet bölgesinde depremzedelerle aynı havayı soluyan Cizreli, çadır kentte gerçekleştirdiği duygu yüklü görüşmelerden birini şu sözlerle anlattı: "Baharat üretimi işiyle meşgul olduğunu belirten bir beyefendi eşiyle birlikte geldi. Çocuklarının da hayatta olduğunu söyledi. Sonra öğrendik ki aynı kişinin kardeşi ile hanımı ve yeğenleri enkazda can vermiş. Çekirdek ailesinin hayatta olduğuna şükrediyor. Can kaybı fazlalığından ötürü “Onlar da benim yakınımdı ama onlar için ağlayamıyorum bile. Bu olay adeta büyük bir savaş psikolojisi. "Kurtarma çalışmalarına dikkat çekerek, enkazdan sağ çıkarılanların üst katlarda bulunduğuna işaret eden Cizreli, vatandaşların sarsıntı anında binayı terk etme gafletine düşmemesi gerektiğini söyledi ve "Kurtulanlar çoğunlukla yukarı katta bulunanlardı. Genelde biz deprem olduğu zaman binayı terk etmeye çalışıyoruz. Yaptığımız aslında yanlış. Hatay’da ve diğer illerde uzmanlar hep üst katta oturanlara hızlıca ulaşabildiler. ‘Hiçbir teknoloji alt katta olanları kurtaramaz’ diyorlar. O gün 100 bin kişi gelip şehri kurtarmaya çalışsa da önce yukardakiler çıkarılıyor" ifadelerini kullandı.

TOPYEKÜN İYİLEŞTİRME SEFERBERLİĞİ

İstanbul’da beklenen büyük depreme de atıfta bulunarak açıklamalarını sürdüren Cizreli, olası bir yıkımda kendi yerleşkemiz sağlam olsa bile yanlardaki yapıların yıkılma riskinin sorunsuz binaları da tehdit altında bıraktığını söyledi.Bu durumda iyileştirmenin topyekün olması gerektiğini dile getirerek, sarsıntı anında yıkım toplu oluyorsa öncesinde onarım da toplu olmalıdır vurgusunu yaptı.İstanbullu için Büyükşehir Belediyesi'nin başlattığı hasar tespit sisteminin yol gösterici olduğunu aktaran Gamze Cizreli, 1999 depremini hatırlattı. Deprem sonrası Hatay'ın önemli merkezlerinden biri olan Uzun Çarşı’nın esnafını da ziyaret eden Cizreli, dükkan sahiplerinin çaresiz olduğunu ve çarşının büyük kısmının yıkıldığını dile getirdi. Bu sebeple Ticaret Odası'na başvurduklarını, stokları olan orta ölçekli esnafın deposunu tahliye edip, daha fazla zarar etmemesi için elindeki ürünleri iade etmesinin şart olduğunu kaydetti ve ekonomik durgunluktan sadece esnafın değil tarım üreticisinin de nasibini aldığını şöyle anlattı: “Bölgeyi gezdim gördüm. Nisan ayında çiftçinin enginar hasadı var. Büyük bir iş gücü gerektiriyor fakat insan yok ayrıca malzeme eksikliği çok fazla…"

GASTRONOMİ SEKTÖRÜNE İSTİHDAM DESTEĞİ

Göç tehdidine karşı, insanları bölgede tutmak için "paydaş ekonomi" önerisinde bulunarak bu doğrultuda ilk adımı attıklarını söyleyen kurucu şef Gamze Cizreli, gastronomi sektöründe uzman afetzedelerin istihdam edilmesi için iş ilanları yayınladıklarını duyurdu. Buna göre, deprem bölgesindeki mutfak şefleri, çalışmak istedikleri üç ili belirterek başvuruda bulunabilecek. Depremin, Cumhuriyet’in kuruluşunun 100’üncü yılına denk gelmesinin önemli bir ayrıntı olduğunu vurgulayan Cizreli konuya yönelik "2023’ü ülkece çok bekledik. Kuruluşumuzun 100’üncü yıl dönümü. Önemli bir zaman olacaktı bizim için. Ama beklediğimiz gibi olmadı. "Asrın felaketi" dediğimiz bu depremin 100’üncü yıla denk gelmesi ne kadar enteresan bir şey. Bu da bir işaret galiba nasıl ifade edeceğimi bilmiyorum ama Kurtuluş Savaşı'nda nasıl birlik beraberlik içindeydik 100 yıl sonra da topyekün bir mücadele içindeyiz tekrar" açıklamasını yaparak sözlerini sonlandırdı.

Türkiye'de Gündem
Yorum Yaz