Fuarcılık dijitalizasyona hazır fakat geleneksellikten kopmayacak

Türkiye’de 2022 yılında ulusal ve uluslararası çapta 358 adet fuar gerçekleşecek. Sektör paydaşları bu organizasyonlarda çok sayıda insanı bir araya getirecek. Hayatlarımızı farklı yöne eviren ve tüm dünyayı etkisi altına alan pandeminin etkilerini üzerinden atmaya çalışan bu paydaşlar, fiziki temasla hem ekonomik ilişkilerini geliştirecek hem de iş geliştirme adına önemli referanslar toplayacak. İvme kazanmayı bekleyen sektör dinamiklerinin ve iş geliştirmeyi hedefleyen yatırımcıların bir araya geldiği fuarlar, pandemi sürecini nasıl atlattı? Sektör temsilcileri gelecekte nasıl bir fuarcılık düzeni yaşanacağını ön görüyor? Dijitalleşen dünyanın sektöre etkileri nasıl oldu? Bu soruların yanıtlarını Türkiye’de sektöre yön veren paydaşlarla aradık…

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin 2021 yılı için açıkladığı fuar rakamları şöyle; toplamda 254 fuar düzenlendi. Bu fuarlara toplamda 9 milyon 533 bin 125 ziyaretçi katıldı ve bu ziyaretçilerin de 372 bin 833'ü yabancıydı. Pandemiyle geçen 2020 yılına göre ziyaretçi sayısında tam yüzde 60’lık artış yaşayan sektör, bu sene ivmenin daha da yükselmesini ve rakamların büyümesini arzu ediyor. 2021’de en fazla ilgiyi tarım ve hayvancılık teknolojileri alanında yapılan fuarlar toplarken, kitaplar ve süreli yayınlarla ilgili düzenlenen fuarlar ise ikinci sırada yer aldı. Düzenlenen 254 fuara toplamda 30 bin 595 katılımcı ilgi gösterdi. Bunların da yine 7 bin 378’i doğrudan ya da dolaylı bir şekilde yabancı katılım olarak kayıtlara geçti. Peki, üzerimizden atmaya çalıştığımız pandemi sonrası sektör nasıl bir hareketlenme yaşayacak? Sektöre hizmet veren temsilcilerle bu sayımızda “fuarcılık” kavramının Türkiye’deki geleceğini konuştuk…

TÜRKİYE DİJİTALLEŞMEYE HAZIR

Pandemi sürecinin fuarcılık sektörüne büyük hasarlar verdiğini ve değişen dünyayla birlikte hibrit fuarcılık sektörünün gelişeceğini ön gören CNR WORLD TRAVEL Yönetim Kurulu Başkanı Caner Süsler şunları söyledi, “Kovid-19 salgını fuar sektörüne önemli hasarlar verdi. Neredeyse durma noktasına geldi. Nihayet 1,5 yıllık aradan sonra eylül ayı itibarıyla İstanbul başta olmak üzere Türkiye de fuarlar yapılmaya başlandı. Bundan sonra da artarak devam edecek. Kısaca Türkiye fuarcılıkta hızlı toparlanan ülkelerden biri oldu. Kovid-19 salgınıyla birlikte birçok sektörde değişiklikler meydana geldi. Sektör olarak dijitalleşmeye önem veriliyordu, ancak bu süreçte hızlandı. Özellikle ticari küresel fuarlar pandemi nedeniyle sekteye uğrayınca sanal fuarlar devreye alındı. Küresel fuarcılıkta uygulanmaya başlayan ve ilerleyen dönemlerde de çokça tercih edileceği düşünülen, fiziksel bacağı olan hibrit fuarların artacağını öngörüyoruz, bu yönde çalışmalarımıza hız veriyoruz.”

Türkiye’de fuarcılık sektörünün geldiği noktayı değerlendiren ve gelecekte sektörü nelerin beklediği hakkında da ön görülerde bulunan Süsler, “Öncelikle Türkiye’nin fuarcılık potansiyelini fazlasıyla önemsememiz gerekiyor. Türkiye Fuarcılık Sektörü bugün geldiği noktada, pek çok alanda dünyanın sayılı fuar, önemli ihtisas fuarlarını, organizasyonlarını, marka fuarlarını düzenler durumdadır. Birçok sektörü besleyen ve canlı tutan fuarcılık sektörü, aynı zamanda küçük ve orta ölçekli firmaların yurt dışı pazarlarına ulaşmasının da tek yoludur. Fuarların büyümesiyle beraber onların bulundukları coğrafyalar ve yapıldıkları şehirler de önem kazanmaktadır. Pandemi sürecinde ülke ve sektör olarak teknolojik gelişmelere ve uygulamalara hızla senkronize olduğumuz bir süreç oldu. Akıllı sistem dediğimiz “Yeni Nesil Fuarcılık” vizyonu anlayışıyla birlikte önemli bir yol kat ettik ve artırarak devam edeceğiz. Tecrübelerimizi teknoloji ile bir arada sunabileceğimiz (dijitalleşeceğimiz) bir çağa Türkiye sektörel olarak hazırdır” diye konuştu.

ZİYARETÇİ SAYISINA DEĞİL KALİTESİNE ÖNEM VERİLİYOR

Fuar sektörünü değerlendirirken “Küresel Geri Dönüş Raporu”ndan yola çıkarak değerlendiren Tüyap Fuarcılık Grubu İcra Kurulu Başkanı Zeynep Ünal Öztop, şöyle konuştu, “Tüyap Fuarcılık Grubu olarak geride bıraktığımız 42 yılda yurt içinde bin 827, yurt dışında ise 39 ülkede 200 fuar gerçekleştirdik. Dünya fuarcılığından yüzde 1,2 oranında pay alan Türk fuarcılık sektörümüzde 250’nin üzerinde firma faaliyet gösteriyor ve sektörümüzün iş hacmi 3,5 milyar doları buluyor. Yüz yüze fuarlara kısa süreliğine ara veren Türk fuarcılık sektöründe, pandemi döneminin ortaya çıkardığı olumsuzlukları avantaja dönüştürmeyi başardık. Türk firmalarının ürün ve hizmetlerinin tanıtımında kilit rol oynayan fuarlarımız, firmaların ihracat yolculuğuna hız kazandırmayı sürdürüyor. 2020’de pandemiden doğru- dan etkilenen fuarcılık sektöründe 2021 ve 2022 yılları yeni bir açılımı beraberinde getirdi. Dünya Fuarcılık Örgütü UFI tarafından hazırlanan “Küresel Geri Dönüş Raporu”nu değerlendirdiğimde, 30’u aşkın ülkeden 15 bin fuar katılımcısı ve ziyaretçisinin verdiği cevaplardan oluşan rapor, fuarların katılımcı ve ziyaretçiler için en çok tercih edilen kanal olma özelliğini koruduğunu gösteriyor. Katılımcı firmaların yüzde 50’si, fuar katılımı için harcadıkları bütçelerin 2022 itibarıyla pandemi öncesi seviyeye döneceğini öngörüyor.

Bütçe kesintisi yapmayı planlayanlar ise öncelikle katılacakları fuar sayısını azaltacaklarını, marka değeri olan fuarlara katılmayı sürdüreceklerini ifade ediyor. Rapora göre, ziyaretçiler 2022 itibarıyla normal fuar ziyaret takvimlerine devam edecek. Katılımcı firmalar artık ziyaretçi sayısını değil ziyaretçi kalitesini önemsiyor. Ulaşılması güç coğrafyaları da içine alan geniş kitlelere ulaşmayı sağlayan dijital platformların yeni dönemde de öne çıkması bekleniyor.”

Pandemi sürecinde ortaya çıkardıkları MyTüyap platformuyla paydaşlarına farklı bir fuar deneyimi sunduklarını anlatan Zeynep Ünal Öztop, “Uzun yıllardır dijital dönüşüme yatırım yapıyoruz. MyTüyap adını verdiğimiz dijital evrenimizle paydaşlarımız için bambaşka bir fuar deneyimi sunuyoruz. MyTüyap ile katılımcı ve ziyaretçilerimizin fuarla ilgili olan tüm işlemlerini kolaylaştırıyor, mekândan ve zamandan bağımsız olarak iş bağlantıları kurmalarına olanak tanıyoruz. Yenilikçi dijital uygulamalarımızla sağlıklı ve güvenli fiziksel fuar ortamımızın gücünü birleştirerek katılımcı ve ziyaretçilerimizin iş bağlantılarına verimlilik kazandırdık. Hibrit fuar modelimizle katılımcılar, hedef pazarlarında yer alan ziyaretçilerle dijital olarak temas kurabildi. Pandeminin en zorlu sürecinde bu modelimiz ile ticari faaliyetlerin kesintiye uğramadan sürdürülmesini olanaklı kıldık. Bugün sahadan elde ettiğimiz gözlemlerimiz, Türk firmaların fiziksel fuar ortamına daha sıcak yaklaşmaya başladığını gösteriyor. Uzun süre fuar ortamında bir araya gelemeyen firma temsilcileri, hız kazanan aşılama çalışmalarının etkisiyle fiziksel fuarlara yöneliyor” dedi.

FUAR PAYDAŞLARI FİZİKSEL BULUŞMALARI ÖZLEDİ

Pandeminin fuarcılık sektörünü kötü etkilediğini söyleyen ve bu vesileyle ortaya çıkan online fuarların fiziksel fuarların yerini tutmadığını dile getiren Tarsus Turkey Genel Müdürü Zekeriya Aytemur, sektöre temsilcilerinin fuarcılığı özlediğini şöyle anlattı, “Hemen her sektörde olduğu gibi fuarcılık sektörü de pandemi döneminden olumsuz etkilendi. Pandeminin  ilk  yılında,  kapanma ve seyahat kısıtlamaları nedeniyle takvimdeki ulusal ve uluslararası fuarların birçoğu ya ertelendi ya da iptal edildi. Fuarların pandemi nedeniyle gerçekleştirilememesi, ilk etapta ikame olarak sanal fuarları gündeme getirdi. Bu kapsamda kimi meslek odaları, birlikler ve hatta bazı bakanlıklarımızın önderliğinde sanal fuarlar gerçekleştirildi. Ancak sanal fuarlar, fiziksel fuarların yerini tutmadı. Tutması da mümkün değil. Ardından “hibrit fuar” modeli denendi. Kısıtlı ölçüde fiziksel ziyaretçinin ağırlanabildiği aynı zamanda sanal ortamda firma ve ziyaretçi buluşmalarının organize edilmeye çalışıldığı bu model de fiziksel fuarlar kadar etkili ve verimli olamadı. Biz Tarsus Turkey olarak bu süreçte dahi sanki fuarlar olacakmış gibi tanıtım ve pazarlama faaliyetlerimizi sürdürdük. Hem potansiyel katılımcı sektör firmalarıyla hem de potansiyel ziyaretçilerle iletişimi hiç koparmadık. Hatta fuarsız geçen dönemde, dijital buluşmalar organize ederek, firma ve ziyaretçi iletişimini canlı tutmaya çalıştık. Toparlanma dönemi, katılımcı firmalar, satın almacı ziyaretçiler, bizler gibi organizatörler ve diğer tüm fuar tedarikçileri için eskiye dönüş çabası içinde geçiyor. Fuarın tüm paydaşları yüz yüze buluşmayı özledi. Bu özlem hem katılımcı ilgisi ve yoğunluğu hem de ziyaretçi sayısında kendisini açıkça gösteriyor.”

Zorlu bir yılın ardından gelen 2022’nin fuarcılık anlamında önemli bir ivme ortaya çıkaracağını anlatan Aytemur, dijitalleşmenin yadsınamaz bir gerçek olduğunu ancak geleneksel fuarcılığın devam edeceğini şu sözlerle anlattı, “Profesyonel anlamda ihtisas fuarlarının ülkemizdeki geçmişi son 30-40 yıla uzanıyor. Rakip ülkelere nazaran bu işte yeni olmamıza rağmen, Türkiye fuarcılık sektörü bugün geldiği noktada, pek çok alanda dünyanın sayılı fuar organizasyonlarını, marka fuarlarını düzenler durumda. Pandemi nedeniyle son iki yıldır düzenlenemeyen pek çok fuar 2021 Eylül ayı ile birlikte kapılarını açmaya başlamıştı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) verilerine göre 2022 yılında Türkiye genelinde düzenlenecek toplam fuar sayısı 358. Bunlardan 236’sı ulusal 115’i uluslararası nitelikte fuarlar. Yine bu fuarlardan 351’i ise ihtisas fuarı. Hem ertelenen küresel satın alma talepleri hem de dünya tedarik süreçlerindeki değişimler, Türkiye fuarcılığında 2022 için önemli bir ivme yaratacak. Eğer olağan dışı durumlar yaşamazsak 2022, fuarcılık sektörü ve fuarların düzenlendiği sektörler için oldukça hareketli bir yıl olacak. Fuarcılığın özünde sergilenen ürün ve hizmetlere dokunma, yerinde görme, yüz yüze ticaret unsurları var. Özellikle ihtisas fuarlarında hem katılımcı firmalar hem de profesyonel ziyaretçiler bunu bekliyor, istiyor. Dijitalleşmenin etkilerini yadsıyamayız ancak gelecekte de fuarcılık, küçük dijital dokunuşlarla yine geleneksel tarzda yapılmaya devam edecek diye düşünüyorum.”