Çanakkale Ezine Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nin (OSB) Müdürü Alper Altınok, OSB ile ilgili çalışmalar ve hedefler hakkında değerlendirmede bulundu: “OSB’yi yaparken çevreye, doğaya, tarıma ve kadın istihdamına dokunup aslında bölgeyi genel anlamda kalkındırmayı amaçladık. Çanakkaleli olarak bu yatırımdan dolayı mutlu ve gururluyum.” dedi.
Bize kendinizden bahseder misiniz?
İsmim Alper Altınok.1977 Çanakkale doğumluyum. Yaklaşık 14 senedir Çanakkale’deyim. 2019 yılının haziran ayından itibaren Ezine Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölge (OSB) Müdürü olarak görev yapıyorum.
Ciddi bir yatırım geliyor Çanakkale’ye ve bölgeye. Bu sadece OSB içerisinde değil civar ilçeler ve Çanakkale için de ciddi bir yan sanayi imkânı her alanda kapı açacak Çanakkale ekonomisine ek olarak. İnşallah bizler de Çanakkaleliler olarak bunu iyi değerlendireceğiz. Aralık ayının 20 sinden itibaren geçici kabul aşamasındayız. Bu kadar kısa sürede en hızlı yol kat eden organize sanayi bölgesiyiz. Tabi sadece altyapıyı değil, idari binamızı tamamladık bağlantı yolları eksiğimiz vardı tamamladık. Bunlardan bağımsız olarak da 2022’nin başında bütün tahsislerimizi gerçekleştirdik.
Pandemi ve sonrasında ki süreç nasıl gelişti ?
Pandemiyle birlikte ekonomide dalgalanmalar oldu. Bunlara rağmen hiç ara vermeden bakanlıktan aldığımız destekle, bürokrasiden ve siyasi temsilcilerin de destekleriyle çok hızlı yol aldık. Bugün sahada çalışan 15 firmadan pet food üzerine kedi köpek mamaları üreten ithalat yapan ve üretim teknolojileri Avrupa standartlarının üzerinde olan bir firmanın ürettiği malları ihraç edecek duruma gelmesi bizim için büyük bir kazanç.
Ezine’nin bölgeye ne gibi katkıları olacak?
Organize Sanayi Bölgesi İstihdam anlamında Ezine’ye ciddi fayda sağlayacak. Özellikle de hem bölge halkının çalışan oranına baktığımız zaman hem de bizdeki tahsis gerçekleştiren firmalara baktığımız zaman kadın istihdamının daha fazla olduğunu görüyoruz. Mevcut çalışanlarla birlikte yüzde 65’ in üzerinde bir kadın istihdamı olacak. Bölge halkının kalkınması, çalışma hayatına girmesi, dışardan da göç almayı minimalize ederken bölgenin de coğrafi ve kültürel yapısını koruması sanayinin bir getirisidir. Bununla ilgili çalışmalar yaparak köylere gidiyoruz, toplantılar yapıyoruz. “Bölge halkını buradaki ekonomiye sanayiye nasıl katarız?” bunun hesabını yapıyoruz. Hem sosyal sorumluluklarımız var hem ekonomik sorumluluklarımız var. Bunların hepsini bir arada götürmemiz gerekiyor.
Tesis hakkında daha ayrıntılı neler söylersiniz?
3 sene gibi kısa bir zamanda yaklaşık 3,5 milyar TL gibi bir yatırıma ulaştık. Bölgedeki sanayileşme anlamında sanayiye karşı farklı bir görüş olsa da kurulan alan itibari ile ne tarım için ne de orman için uygun bir yer değil. Aslında eksen ekilmez biçsen biçilmez bir alana biz sanayi kurduk. Ve bu yönden de çevreci bir sanayi olduk. Sıfır atık programında yeşil enerji yenilenebilir enerji anlamında yatırımlar var. Bölgemizde bir biyo-kütle enerji santralimiz var.
Sıfır atık kapsamında bizden çıkacak atıkları değerlendirip enerjiye çevirecekler. Buharımızı oradan temin edeceğiz. Genele baktığımızda üniversite ile işbirliği içerisindeyiz. Kompost projesi kapsamında bir projemiz var. Toplantıları için geçen ay İspanya’daydık. Buradan çıkacak bitkisel sebze meyve atıklarından organik gübre üretip bu üretilenlerle Üniversite ile işbirliği içerisine girip gübreleri bölgedeki çiftçilere vermeyi planlıyoruz.
Çevrecilik faaliyetleri anlamında neler hedefliyorsunuz?
Yani OSB’yi yaparken çevreye, doğaya, ziraata ve kadına istihdamına dokunup aslında bölgeyi genel anlamda kalkındırmayı amaçladık. Kasım ayında milli ağaçlandırma gününde bölgemizi ağaçlandırdık. İlerleyen zamanlarda da ağaçlandırma çalışmalarına yine yer vereceğiz. Burası organize sanayi bölgesi ama doğaya karşı verdiğimiz zararı bir nebze olsun en aza indirmek için biz de elimizden bu anlamda ne geliyorsa yapmaya çalışıyoruz.
Biz de bu yolda daha başındayken emin adımlar atarak ilerlemek istiyoruz. Bu güne kadar yaptığımız işler başarılı oldu. İnşallah bundan sonraki hedefleri de teker teker gerçekleştirip bölgeye farklı bir nefes olur çalışmalarımız. Ben Çanakkale aşığı bir insanım. O yüzden buraya bir şey yaparken tabi ki sanayi gerekli istihdam gerekli ama çevre ve sosyo-kültürel ortam da gerekli. Bu konulara dikkat ederek hareket etmek lazım ki yönetimimiz de bu konuda benim gibi düşünüyor. Zaten bu yüzden güzel bir birliktelik oldu ve başarıya gidiyor. Bizim öngörümüz 8 bin kişilik – gelen taahhütler de bu yönde. Biz 8 bin kişiyi burada çalışır gördüğümüz anda aslında asıl başarıyı elde etmiş olacağız. O zaman kadar maratonumuz devam ediyor.
“Ezine’de iş var mı?” sorusuna ne yanıt verirsiniz?
En azından biz Ezine’de sanayi yok iş yok, yapacak bir şey yok algısını kırdığımızı düşünüyorum. Bunda Assos- Küçükkuyu tünellerinin bitmiş olması da etkili oldu. Zira ulaşım sorunu bizim için ciddi bir sıkıntıydı. Bölge ekonomisine özellikle lojistik anlamında çok büyük faydası oldu. Ayrıca Çanakkale’yi cazibe merkezi kılan 1915 Köprüsü oldu aslında. Bunu göz ardı edemeyiz. Firma sahipleri de bunları söylüyor “Köprüden dolayı Çanakkale bizim tercih nedenimiz” diyorlar. Firmalar da ürünlerini en uyguna üretebilecekleri ve nakliye edebilecekleri yerleri arıyor haklı olarak. Yolların ulaşımı, kaza riski, uzunluğu ve harcadığı yakıt gibi etkenleri düşününce yarım saatte geçtiğiniz bir yolu 5 dakikada gitmek çok büyük bir kolaylık. İstanbul’dan yatırımcılarımız var sabah çocuğunu buradan okula bırakıp akşam işi bitince gidip okuldan alabilecek kadar yakın hale geldi aslında İstanbul. Gıda ve lojistik üzerine bölümlerin olması yönünde ara eleman yetiştirmek konusunda üniversite ile işbirliğimiz var. Yükseköğretim Kurumu’na gıda ve lojistik üzerine bölümlerin açılması için talepte bulunduk. Buradaki firmaların ihtiyaç duyacağı kalifiye elemanları Çanakkale’den yetiştirmek üzerine biraz eğileceğiz.
Bölgede ki son durum hakkında bilgi verebilir misiniz?
Bugün 15 firmamız sahada çalışıyor. 12-13 firmamız da şuanda ruhsat aşamasında eksikliklerini tamamlıyorlar. Yaza kadar tahsisini gerçekleştirdiğimiz firmaların yarısından çoğunu üretime geçmiş halde görürüz diye tahmin ediyorum. İnşallah seneye bu zamanlarda çok daha olgunlaşmış bir organize sanayi bölgesi olarak yine sizlerle bir röportaj gerçekleştiririz.
Buradan emeği geçenleri ve düşünenleri tebrik ediyorum özellikle de teşekkür ediyorum. Çanakkaleli olarak bu yatırımdan dolayı mutlu ve gururluyum.