Söyleşi

“Değişimden etkilenen değil, değişimi yöneten bir şirketiz”

Bazı şirketler vardır; değişim rüzgarının önünde savrulur durur, bazıları ise bu değişimi nasıl yönetmesi gerektiğini bilir. Tıpkı Yıldız Holding gibi... Böylesine güçlü bir firmanın Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve CEO’luk koltuğunda oturan, 2021’de de yılın en beğenilen CEO’ları arasında da yer alarak, üstlendiği sorumluluğun ne kadar güvenilir bir elde olduğunu gösteren Mehmet Tütüncü, “Kriz dönemlerinde belirsizliği yönetebilmek, yeni koşullara adapte olabilmek, karar alma ve uygulama süreçlerini hızlandırmak çok büyük önem taşıyor. Bu doğrultuda biz de Yıldız Holding’de gerekli tüm adımları atıyor, değişimden etkilenen değil, değişimi yöneten bir şirket olarak iş dünyasına örnek olmak istiyoruz” diyor.

6dk okuma
Türkiye'de İş Dünyası06.05.2022
“Değişimden etkilenen değil, değişimi yöneten bir şirketiz”

Bazı şirketler vardır; değişim rüzgarının önünde savrulur durur, bazıları ise bu değişimi nasıl yönetmesi gerektiğini bilir. Tıpkı Yıldız Holding gibi... Böylesine güçlü bir firmanın Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve CEO’luk koltuğunda oturan, 2021’de de yılın en beğenilen CEO’ları arasında da yer alarak, üstlendiği sorumluluğun ne kadar güvenilir bir elde olduğunu gösteren Mehmet Tütüncü, “Kriz dönemlerinde belirsizliği yönetebilmek, yeni koşullara adapte olabilmek, karar alma ve uygulama süreçlerini hızlandırmak çok büyük önem taşıyor. Bu doğrultuda biz de Yıldız Holding’de gerekli tüm adımları atıyor, değişimden etkilenen değil, değişimi yöneten bir şirket olarak iş dünyasına örnek olmak istiyoruz” diyor.

Türkiye’nin yüzü, globalde de söz sahibi olan en önemli markaları çatısı altında bulunduran Yıldız Holding’den biraz bahsedebilir misiniz?

Yıldız Holding Türkiye’yi merkeze alan, beraberinde de tüm dünyaya hitap edebilen global bir yapıda faaliyet gösteriyor. Bu nedenle Yıldız Holding’i "global bir Türk şirketi olarak" tanımlayabiliriz. Bu kapsamda, 300’ü aşkın markamızla 4 milyar nüfuslu bir coğrafyaya hizmet veriyoruz. 70 farklı ülkenin pasaportuna sahip 71 bin çalışanımızla 130 ülkede, 21’i yurt dışında olmak üzere toplam 46 fabrikayla faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Kerevitaş’tan Ülker’e, GODIVA’dan McVities’e, ŞOK Marketler’den Marsa ve Besler’e kadar pek çok iştirak ve markamızla tüketicilere hizmet veriyoruz. Yıldız Holding’in ana odağı gıda ve perakende olmakla birlikte yurt dışındaki faaliyetlerimiz özellikle gıda sektörüne yoğunlaşıyor. Bütün global gıda operasyonlarımızı 2016 yılında pladis’te bir araya getirdik; bu şirket Ülker, GODIVA, United Biscuits ve Demet's şirketlerinin ve markalarının toplam 300 yılı aşkın tecrübelerini barındırıyor. Bugün pladis 21 ülkedeki operasyonları ve 11 ülkedeki 25 fabrikasıyla faaliyet gösteren global bir Yıldız Holding şirketi konumunda bulunuyor.

Global yapımızla halihazırda çikolatada dünya genelinde yedinci, bisküvide ikinci konumda bulunuyoruz. Bununla birlikte ürün gruplarımız bazında farklı pazarlar- da da liderliğimizi koruyoruz; Türkiye’de bisküvi, çikolata, dondurulmuş gıda ve margarinde lideriz. Büyük pazarlara dair bazı verilerimizi de şöyle özetleyebilirim: Bisküvide Türkiye, İngiltere, Suudi Arabistan ve Mısır’da; çikolatada ve dondurulmuş gıdada da Türkiye’de lideriz. Margarinde ise Türkiye, Irak, Suriye, Gürcistan’da pazar lideri; Madagaskar, Almanya ve Kosova’da etnik pazar lideri konumunda bulunuyoruz. Bunun yanı sıra, ev dışı tüketim odaklı margarin işimizde Pastacılık kategorisinde Arnavutluk’ta, Catering kategorisinde ise Irak, Romanya ve Kazakistan’da pazar lideriyiz.

Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve CEO'su Mehmet Tütüncü

Yıldız Holding’in konjonktüründen de bahsedebilir misiniz? Gelecek vizyonunuzda neler var? Yakın gelecekte nasıl bir Yıldız Holding göreceğiz?

Yıldız Holding için daima en büyük öncelik müşterilerimizin, tüketicilerimizin, çalışanlarımızın mutluluğu. Ürün ve hizmetlerimizle topluma, ekonomiye, insanlığa katkıda bulunmayı amaçlıyoruz. Özellikle küresel salgınla şekillenen son iki yıl içinde bu çerçevede mesuliyetimizin ne denli önemli olduğunu bir kez daha gördük. “İnsana Yatırım” stratejimiz, dijital dönüşüm projelerimiz ve paydaşlarımızla etkin iş birliği içinde çalıştık; operasyonel sürekliliği sağladık. Bundan sonra da aynı hedef ve strateji doğrultusunda çalışmaya devam edeceğiz. Bu denli önemli iki sektörde ve global yapıda faaliyet gösteren bir Holding olarak finansal performans açısından reel büyümenin yanı sıra tüm paydaşlarımızın güven ortamında hareket ettiği, yaratıcı düşünceye, inovasyona ve verimliliğe katkı sağlayan bir kurum ekosistemiyle sürdürülebilir ve geliştirilebilir başarıyı hedefliyoruz.

Özellikle son iki yılda gördük ki geleceğe ve gelecekteki olasılıklara daima hazır bulunmayı sağlayacak bir çeviklik kazanmak çok önemli; kurumsal refleksleri bu yönde geliştirmek gerekiyor. Kriz dönemlerinde belirsizliği yönetebilmek, yeni koşullara adapte olabilmek, veriye dayalı öngörüde bulunmak, karar alma ve uygulama süreçlerini hızlandırmak çok büyük önem taşıyor. Bu doğrultuda biz de Yıldız Holding’de gerekli tüm adımları atıyor, değişimden etkilenen değil, değişimi yöneten bir şirket olarak iş dünyasına örnek olmayı istiyoruz.

UYDU adını verdiğimiz yeni çalışma modelimiz, yatırım modellerimiz, verimlilik ve tasarruf odaklı projelerimiz, yeni pazarlar oluşturma çalışmalarımız, ihracat kapasitemiz, inovasyon, tüketici araştırmaları gibi çalışmalarımızla gelecekte karşımıza çıkması muhtemel tüm senaryolara hazırlıklı olmaya çalışıyoruz.

PERAKENDE OPERASYONLARINDA E-TİCARETİN PAYI YÜZDE 19,6’YA YÜKSELDİ”

Online kanallardaki büyüme pandemiyle birlikte pik yapmış durumda. Sizler hem dünyada hem de Türkiye’de online kanalları nasıl yürütüyorsunuz? Pazar hacminizde ne kadar paya sahip online kanal?

Özellikle perakende sektörü, yapısı gereği gelişmelerin ve tüketici eğilimlerinin doğrudan ve en çok hissedildiği alanların başında geliyor. Sektörde bir süredir fiziksel mağazaların yanı sıra e-ticaret de etkisini artırıyordu, salgın dönemiyle birlikte e-ticaretin payı önemli ölçüde arttı. 2021’de dünya genelindeki perakende operasyonlarında e-ticaretin payı yüzde 19,6’ya yükseldi; 2025’te ise yüzde 25’e yaklaşması bekleniyor. Türkiye’de de 2021’de e-ticaretin perakendedeki payı yüzde 15’i aştı; 2025 itibarıyla da yüzde 20'yi geçeceği öngörülüyor.

Değişimin bu denli hızlı olduğu e-ticaret’e “disruptive” bir bakış açısıyla yaklaşmak, fırsatları önceden fark etmek büyük önem taşıyor. Yıldız Holding’de inovatif bir çalış- maya imza atarak, sadece e-ticaret platformlarına hizmet götüren satış örgütümüz e-Star’ı kurduk. Öte yandan Yıldız Ventures şirketinde doğan “İSTEGELSİN” de Türkiye’nin ilk online süpermarketi olarak; salgın döneminde büyüme gösterdi. Yine perakende sektöründeki şirketlerimizden ŞOK Marketler, Cepte ŞOK uygulamasıyla siparişleri online ortamda alarak hanelere doğrudan teslim etmeye başladık. Bizim Toptan “Tıkla, Gel Al” servisini yaygınlaştırdı. GODIVA’nın da özellikle organize perakende kanalında dünyada daha çok tüketiciyle buluşmasını hedefliyoruz ve bu amaçla benimsediğimiz çoklu-kanal stratejisinde e-ticaretin rolü çok büyük. Profesyonel mutfakların ve işletmelerin günlük operasyonlarında ihtiyaç duydukları her türlü gıda ve gıda dışı sarf ürünlerinin satış, tedarik, dağıtım ve lojistik hizmetlerini sunan g2mEKSPER şirketimiz de ev dışı tüketim sektöründe mevcut müşterilerinin sipariş, sevkiyat, ödeme gibi tüm süreçlerini uçtan uca dijitalleştirip online platformlara taşırken, 2021 yılında toplam cirosunun yüzde 20’sini e-ticaret sitesi üzerinden elde etti.

E-ticaret hacminizi geliştirmek için en çok faydalandığınız kanallar neler?

Özellikle verinin gücünden faydalanıyoruz. Ticaretin hacmi arttıkça elimizdeki veriler de artıyor. Bu veriyi iyi okuyup anlamlandırabilen, buna göre ürün ve hizmetlerini kişiselleştirebilen şirketlerin rekabette öne çıkacağını biliyoruz. Biz de tüm coğrafyalarda faaliyet gösteren bir organizasyon olarak veriden azami seviyede yararlanmayı amaçlıyoruz. Bu yıl başlattığımız “Global Veri Yönetişim Projesi (GDG)” bu anlamda çok önemli girişimlerimizden. GDG ile Yıldız Holding’in tüm şirketlerinde finansal performans başta olmak üzere tüm alanlarda performansımızı anlık olarak takip edebileceğiz. Bu performansa e-ticaret verileri de dâhil olacağı için bize tüketici “insight”ı konusunda çok değerli bilgiler sağlayacak.

MÜŞTERİ ODAKLI İSRAFSIZ ŞİRKET MODELİ

Tüm faaliyetlerinizin odağında ‘israfsız şirket’ olma prensibi yer alıyor. Nedir bu israfsız şirket anlayışı? Bu anlayışla birlikte sürdürülebilirlik alanındaki faaliyetlerinizden bahseder misiniz?

Yıldız Holding’de geçmişten bu yana toplumla birlikte sürdürülebilir şekilde büyüme ve gelişme yaklaşımıyla faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Değer zincirimizin temelinde ise kurucumuz Sabri Ülker’den bu yana şirketlerimizin DNA’sında bulunan “müşteri odaklı israfsız şirket modeli” var. “İsrafsız şirket” modelimiz doğrultusunda, dünya için çok değerli olan kaynakların kullanımına gösterdiğimiz özen, atık oluşumunu önlemeye yönelik çalışmalarımız ve oluşan atıkları değerlendirme hedeflerimiz bugün de çevresel programlarımızın temelini oluşturuyor. Çabalarımızı belirgin bir strateji etrafında izlenebilir ve denetlenebilir kılmak için BM’nin 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarını temel alıyoruz.

Yıldız Holding olarak sizin adınızı hep sosyal sorumluluk projeleriyle yan yana gördük. İnsanların yüzündeki mutluluğu yakalamak adına çalışmalarınızı yürüttünüz. Bize şirketin bu konudaki misyonunu anlatabilir misiniz?

Sosyal sorumluluk projelerimizin arkasında yine kurulduğumuz günden beri devam eden ve kurucumuz merhum Sabri Ülker’den bize miras kalan “Mutlu Et Mutlu Ol” felsefesi yatıyor. Sadece kendimiz için çalışmanın manasının olmadığına, topluma ve insanlığa katkıda bulunduğumuz ölçüde başarı kazanacağımıza inanıyoruz. Bir yıl boyunca yaptığımız sosyal sorumluluk faaliyetlerini Kasım ayının üçüncü haftası “Mutlu Et Mutlu Ol” gününde bütün dünyadaki ofislerimizde, sahalarımızda ve şirketlerimizde tedarikçilerimizle, satıcılarımızla, müşterilerimizle birlikte kutluyoruz. Bu felsefe Yıldız Holding markasının itibarını daha da artıran bir unsur olarak görülebilir. Fakat biz bunu daha ziyade topluma karşı sorumluluğumuz olarak görüyor, paylaşmanın gücüne inanıyoruz.

“TOPLUMA DEĞER KATAN BİR KURUM OLMAK ÖNEMLİ”

2021 yılının en beğenilen CEO’ları arasında yer aldınız. Mehmet Tütüncü’nün başarı kriteri nedir? Başarı için odak noktanız ve olmazsa olmazlarınız nelerdir?

Başarının tanımı da kriterleri de değişmez kavramlar değildir. Gelişmelere, yeniliklere, beklentilere göre bunlar da güncellenir, yenilenir. Özellikle de günümüz dünyasındaki hızlı değişimler, bu kriterlerin sürekli yeniden yazılması anlamına geliyor. Artık sadece finansal ve operasyonel başarıdan söz etme şansımız yok; liderlik anlayışı da değişime uğruyor. Sürekli öğrenmeye açık, geleceğe ve değişime adapte olabilen, katılımcı liderliğe olanak tanıyan organizasyonlar ve çalışma kültürü günden güne büyük önem kazanıyor. Benim için de en büyük öncelik şirket içindeki kültürel değişimi yaratmak. Yeni iş fırsatları üreten, ezber bozan projelere imza atan, “katılımcı liderliği” uygulayan, insanı merkeze alan, en önemlisi de topluma değer katan bir kurum bence bugünün dünyasında başarılı bir kurumdur.

“İNSAN ÖNCE KENDİNİ TANIMALI”

Şirket hakimiyeti bilinciyle hareket eden biri olarak genç kuşaklara neleri tavsiye edebilirsiniz?

Yıldız Holding’de birlikte çalışma imkânı bulduğu- muz genç arkadaşlarımızın sayısı arttıkça ve bu gençlerin vizyonlarını, inovatif düşünce yapılarını gözlemledikçe, kariyer anlamında çok da tavsiyeye ihtiyaçları olmadığını düşünmeye başladım. Bu gençler, sadece maddi anlamda değil, iş kültürü anlamında da mutlu oldukları, topluma değer kattıklarını hissettikleri sürece büyük bir şevkle çalışıyorlar. Dolayısıyla onlara sadece esneklik ve yaratıcı düşünme niteliklerini özellikle sorun çözmede kullanmalarını ve sürekli öğrenmeye açık olmalarını tavsiye edebilirim.

Deneyimlerim ışığında, genel anlamda hayat hakkında da birkaç öneride bulunmak isterim. İnsanın ailesi ve sevdikleri tarafından desteklenmesi en büyük nimetlerden biridir. Hayallerine ve hedeflerine ulaşmalarında sevdiklerinin desteği çok faydalı olacaktır. Ayrıca kişinin kendisini iyi tanıması, kaygılarıyla yüzleşme cesaretini bulması da çok önemli. İnsan ancak kendini tanırsa daha iyisini hedefleyebilir, eksikliklerini giderebilir.

Söyleşi
Yorum Yaz