Türkiye'de Gündem

Bu topraklarda tarım varsa, hayat var

Güvenilir Ürün Platformu tarafından tarımda doğru bilinen yanlışlara dikkat çekmek amacıyla başlatılan “Tarım Varsa Hayat Var” projesinin “Türkiye’nin Tarım Stratejileri” toplantısı 31 Temmuz günü Karacabey Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü TİGEM’de gerçekleştirildi. Toplantıda; tohumda yerlilik oranının yüzde 94’lere çıktığı belirtilirken Türkiye’nin tarımsal ticarette artan nüfusa, göçe, turiste rağmen net ihracatçı olduğuna vurgu yapıldı.

6dk okuma
Türkiye'de İş Dünyası01.08.2022
Bu topraklarda tarım varsa, hayat var

Güvenilir Ürün Platformu tarafından tarımda doğru bilinen yanlışlara dikkat çekmek amacıyla başlatılan “Tarım Varsa Hayat Var” projesinin “Türkiye’nin Tarım Stratejileri” toplantısı 31 Temmuz günü Karacabey Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü TİGEM’de gerçekleştirildi. Toplantıda; tohumda yerlilik oranının yüzde 94’lere çıktığı belirtilirken Türkiye’nin tarımsal ticarette artan nüfusa, göçe, turiste rağmen net ihracatçı olduğuna vurgu yapıldı.

Ürün güvenliği konusunda standartlar geliştirmek ve mevcut standartlara katkı sağlamak amacıyla çalışmalar sürdüren Güvenilir Ürün Platformu, “Tarım Varsa Hayat Var” projesi ile tarım alanında doğru bilinen yanlışlara dikkat çekti.

Güvenilir Ürün Platformu, söz konusu projenin ilk adımını Karacabey Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü TİGEM’de gerçekleştirdi. Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişçi’nin katılımıyla gerçekleşen toplantıya; Bursa Valisi Yakup Canbolat, AK Parti Bursa milletvekilleri Emine Yavuz Gözgeç, Zafer Işık, Mustafa Esgin, Osman Mesten, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan, İl Tarım ve Orman Müdürü Hamit Aygül, TİGEM Genel Müdürü Hasan Gezginç, ilçe belediye başkanları ve sektör temsilcileri katıldı.

“PANDEMİDE AGRESİF POLİTİKALAR BAŞ GÖSTERDİ”

Yaptığı konuşmada tarım ve gıdanın stratejik önemine dikkat çeken Bakan Prof. Dr. Kirişçi; “Biz tarım ve gıdanın stratejik bir alan olduğunu keşke pandemi öncesi ve Rusya-Ukrayna savaşı gibi savaşlarla fark etmiyor olsaydık. Tabii ki meslek insanları olarak bunun farkındaydık. Her fırsatta bu önemi dile getirdik. Teknolojinin varlığının yetmediğini, gıda ürünlerine yetişmekte güçlük çektiğimizi bu süreçte öğrendik. Söz konusu süreçte gıda güvenliği konusunda ülkelerin ne kadar milliyetçi bir duruş sergilediğini, kendi ihtiyaçlarının temini konusunda daha agresif politikalar izlediğini gördük” diyerek gıdanın vazgeçilmez bir sektör olduğuna dikkat çekti.

Türkiye’nin tohumda kendine yeterlilikte son 20 yılda yüzde 31’den yüzde 94’e çıktığını ifade eden Bakan Kirişçi, bu alandaki hedeflerinin ise yüzde 100’e çıkmak olduğunu söyledi.  Diğer taraftan Türkiye’nin tarımda belirli karakteristikleri olduğunu ifade eden Bakan Kirişçi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Uzunca süreden bu yana üç kavram öne çıkmaktadır; tarım, gıda ve su. Dördüncüsü de enerji oldu. Bunlar artık bizim için son derece kritik başlıklar. Türkiye su zengini bir ülke değil. Elimizde su kısıtlaması var. Bugün 23,4 milyon hektar tarım arazimiz var ve bunun 8,5 milyon hektarı ekonomik olarak sulanıyor. Söz konusu tarım arazi varlığımızla yine kendi değerlendirmemizi yapmamız gerekiyor.”

HAYVAN VARLIĞI İÇİN E-NABIZ YOLDA

Dijitalleşen dünyada tarımın önemine dikkat çeken Kirişçi, “Tarım, gıda ve hayvancılık sektörlerinin de diğer sektörler gibi dijitalleşmesi gerekiyor” diyerek bu noktada orman yangıları için geliştirdikleri yapay zeka uygulamalarına vurgu yaptı. Kirişçi, “Tarım ve hayvancılıkta da dijitalleşme ve yapay zekadan yardım almak istiyoruz. Bu anlamda hayvanlarla ilgili e-nabız oluşturmayı arzu ediyoruz. Bu noktada da e-devlet uygulaması ile yurt dışından finansal destekle bir uygulama gerçekleştirmek adına çalışma yürütüyoruz” dedi.

20 YILDA 20 MİLYONLUK NÜFUS ARTIŞI

Nüfus artışının tarım üzerindeki etkisine de değinen Kirişçi, “Nüfus artış hızı belli. Nüfusta artış söz konusu. Türkiye’nin sahip olduğu potansiyelden ihracat yoluyla dışarıdaki insanlar da istifade edebilir mi noktasında çabamız var. Bir örnek vermek gerekirse, Türkiye’de 2002 yılında 65 milyon nüfus vardı. Bugün ise 85 milyon. Yani arada 20 milyon gibi önemli bir fark söz konusu. Peki 20 milyon nüfus ne anlam ifade ediyor? Belçika’nın iki katı, Hollanda’nın 1.2 katı, Yunanistan 2 buçuk katı…Son 20 yılda nüfus üstüne nüfus ekledik, yani 20 yılda üçte bir arttık. Her yıl ortalama 1 milyon nüfus eklendi. 5 milyon mülteci var bu ülkede, bunlara da ev sahipliği yapıyoruz. Ülkemizde 2002 yılında 15 milyon misafir vardı. Bu rakam pandemi öncesi 52 milyona kadar çıktı, sonra bir miktar gerileme oldu. Şu anda tekrar o rakamlara doğru gidiyoruz” şeklinde konuştu.

“TARIMDA İHRACAT 30 MİLYAR DOLARA DAYANDI”

Bakan Kirişci sözlerini şöyle sürdürdü: “Son olarak tarımla ilgili bunu ifade etmem gerekir. Bu sektörün ürettiklerini tüketen de bir nüfus var. Bu da ihracat oluyor. 2002’de 3,5 milyar dolar tarımda ihracat varken bugün 27-28 hatta 30 milyar dolarlara doğru dayandı. Buradan nereye gelmek istiyoruz. Türkiye tarımsal dış ticarette ihracatçı konumdadır. İthalatta elbette var. Net olarak ihracatçı konumdayız. Türkiye’nin tarımsal ticarette artan nüfusa, göçe, turiste rağmen net olarak ihracatçı” dedi.

Güvenilir Ürün Platformu “Tarım Varsa Hayat Var” projesinin ikincisini önümüzdeki aylarda Ceylanpınar Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü TİGEM’de gerçekleştirecek.

GENÇLER VE KADINLAR İÇİN KIRSALIN CAZİBESİ ARTIRILIYOR

Köyden kente göçü tersine çevirmek adına da birtakım çalışmalar içinde olduklarını ifade eden Kirişçi, “Özellikle kadınların güvence altına alınması yoluyla kırsalın takip edilmesi ve kırsalın cabize merkezi haline getirilmesi açısından Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile bir çalışma içerisindeyiz. Kadın şu açıdan önemlidir. Kadın ailenin merkezinde duruyor. Kadını kırsalda tutarsak ailenin diğer fertleri de kırsalda olacaktır. Bunun yanı sıra Milli Eğitim Bakanlığı ile planladığımız köy okulları projemiz bulunuyor” dedi.

Tarım ve Orman Bakanlığı olarak gençleri de unutmadıklarını dile getiren Kirişçi, gençlerin kırsalda tarımsal faaliyetler yürütmesi durumunda onlara sundukları desteklerin de olduğunun altını çizdi.

“ÖNEMLİ OLAN STRATEJİK ÜRÜNLERDEKİ YETERLİLİK”

 “Türkiye’nin tohumda kendi kendine yetemeyen ülke” söylemine de yanıt veren Bakan Kirişçi; “Bu nereden baktığınıza bağlı. Globalleşirken mutlak yeterlilikten söz etmek asla mümkün değil. Buna ABD de dahil. Bu noktada önemli olan stratejik ürünlerde kendinize ne kadar yetiyor olduğunuz” diyen Bakan Kirişçi, bu yeterliliğin ne kadar artırıldığının da önemli olduğunu ifade etti.

Türkiye'de Gündem
Bölgesel Bakış
Yorum Yaz