Söyleşi

Avrupa'da en çok şubesi bulunan Türk markası

Türkiye’nin ilk konsept çiğköfte dükkanına sahip olan Çiğköftem, bugün dünyanın dokuz ülkesinde 400'ü aşkın şubesi ile faaliyet gösteren zincir bir marka haline dönüştü. Trendlere göre şekil alabilmenin başarıda en önemli etkenlerden biri olduğunu söyleyen Çiğköftem Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Güner, “Biz fine fast food olarak tanımlayabileceğimiz, hızlı ama sağlıklı yemek kategorisindeyiz. Avrupa’da sağlıklı beslenme bilinci çok daha yüksek olduğu için bu markamız açısından çok büyük bir fırsat” diyor.

6dk okuma
Türkiye'de İş Dünyası16.03.2023
Avrupa'da en çok şubesi bulunan Türk markası

Türkiye’nin ilk konsept çiğköfte dükkanına sahip olan Çiğköftem, bugün dünyanın dokuz ülkesinde 400'ü aşkın şubesi ile faaliyet gösteren zincir bir marka haline dönüştü. Trendlere göre şekil alabilmenin başarıda en önemli etkenlerden biri olduğunu söyleyen Çiğköftem Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Güner, “Biz fine fast food olarak tanımlayabileceğimiz, hızlı ama sağlıklı yemek kategorisindeyiz. Avrupa’da sağlıklı beslenme bilinci çok daha yüksek olduğu için bu markamız açısından çok büyük bir fırsat” diyor.

Sizin hikâyeniz tam bir başarı hikâyesi esasen. Bize biraz bu süreci ve yola çıkış serüveninizi anlatır mısınız?
Şirketimizin kuruluş öyküsünün başına gidecek olursak aslında Türkiye’de aile şirketi olarak işe başlayan markalarla benzeştiğimizi söyleyebilirim. Erzurumluyuz, yaşadığımız coğrafyanın sunduğu imkânlardan çok daha büyük hayallerimiz olduğu için üç kardeş İstanbul’a geldik ve farklı işlerde çalıştıktan sonra tesadüfi diyebileceğimiz şekilde çiğköfte sektörüne adım attık. İlk başlarda hipermarketler için üretim yapıyorduk, 1993’te tek bir markette günlük 20 kilo üretim ile başlayan girişimimiz yedi yıl içinde günlük iki tona çıktı. 2000’li yıllara geldiğimizde rekabetteki değişen koşullar, Türkiye’nin yaşadığı finansal sıkıntılar nedeniyle şartlar bizi daha farklı düşünmeye, sıra dışı çözümler üretmeye sevk etti. Biraz cesaret, biraz risk alma ve elbette başarma motivasyonuyla 2005 yılında Türkiye’nin ilk konsept çiğköfte zincirinin temellerini Beşiktaş’taki şubemizle başlatmış olduk. Başlarda en iyisini yapalım, lezzetli, kaliteli ürünler sunalım, çok kazanmasak da çok büyümesek de olur diye düşündüğümüz zamanlar oldu. Elbette para da kazanılmalıydı ama yaptığımız işle gurur duymak, insanların takdirini kazanmak bizim için en kıymetlisiydi. Beşiktaş’taki dükkanımıza Kadıköy’den dahi müşterilerimiz özel olarak gelirdi, sadece çiğköfte yemek için kilometrelerce yol yaparlardı. 2007 yılında da bayilik vermeye başlamıştık.

2009 yılına geldiğimizde ise sözlerime başlarken söylediğim, aile şirketlerinin kuruluşlarına benzeyen öykümüz radikal diyeceğimiz bir kararla bambaşka bir rotaya uzandı. Ardında yüzlerce insanın emeği olan, bayilerimizin bizimle birlikte fiziki olarak yollara çıktığı Avrupa yolculuğumuz başladı. Belçika’da yaşayan bir Türk yatırımcımızla ilk şubemizi Belçika’da açtığımızda Çiğköftem için yeni bir milat başlamış oldu. Aile şirketimizde her birimizin ayrı bir sorumluluğu vardı, birimiz üretimden diğerimiz Türkiye’deki şubelerle ilgili süreçleri yürütmekten sorumluyken bana da Çiğköftem’in Avrupa’daki büyümesi teslim edildi.

Türkiye’de ilk şubemizi açarken bize çiğköfte satarak başarılı olma şansımızın olmadığını söyleyenler olduğu zamanlardaki gibi Avrupa’da da bu işi yapmanın mümkün olmadığını çokça duymuştuk. 2009’da Belçika’da açtığımız ilk şube, yatırımcımızın çok kıymetli emeği ve başta bölgede yaşayan Türklerin desteğiyle hayal edebileceğimizden de fazla başarılı oldu. Türkiye’deki lezzetlere hasret kalanların akın akın gelmesinin yanı sıra ürünün tüketim ve sunum şeklindeki farklılık da Avrupalıların dikkatini çekmeye başladı. Ürünlerimizin lezzeti sevildi, kaliteden bir adım geri atmadık ve en önemlisi çok çalıştık.

2010 yılında yurt dışındaki faaliyetlerin yürütülmesi için Çiğköftem’in Avrupa’daki temsilcisi olan EM EUROPE GmbH’yi kurduk. Şu anda tüm grup şirketlerimizin Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürütüyorum. 10 yıldan fazla süre boyunca hayatımın yarısı Avrupa’da, yarısı Türkiye’de geçti. İşin başında bizzat durmak en önemlisi. Çiğköftem’in 2009’da Belçika’da başlayan yolculuğu bugün yüzlerce insanın emeğiyle Avrupa’da En Çok Şubesi Bulunan Türk Markası unvanını gururla taşımamıza ve milyonlarca sofranın mutluluk kaynağı olmamıza dönüştü.

Çiğköftem Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Güner

BİZİM EN BÜYÜK FARKIMIZ “YANINDAYIZ” DEMEKTİ

Başarınızdaki en önemli faktör ne oldu? Bu süreçte karşınıza çıkan zorlukları nasıl aştınız?

Avrupa’da büyüdük evet ama o süreç de hiç kolay olmadı. Biz bayilerimize bayilik verip ekipmanı, ürünü sattıktan sonra asla bir kenara çekilmedik. Şubelerin açılışında dolaplar, tezgahlar kurulurken bizzat ustalık yapmışlığım var. Hatta bir keresinde yine böyle bir durumdayken, yatırımcımızın bir dostu patronu sorduğunda ve benim bu şekilde çalıştığımı gördüğünde hayrete düşmüştü. Bizim en büyük farkımız “YANINDAYIZ” demekti. Şube açılırken, satışları büyütmek isterken, iyi günde, zor günde, ihtiyacı olduğunda bayilerimize hep yanınızdayız dedik ve buna inanarak çalıştık. Yurt dışındaki büyüme sürecimizde zaman zaman insan üstü emek ve çaba gösterdik. 2009 yılında Belçika’da faaliyete başlayan ilk yurt dışı şubemizi daha sonra İngiltere, Hollanda, Avusturya, Almanya, Fransa, Azerbaycan, KKTC ve Macaristan’da açılan şubeler takip etti.

Bir Türk markası olarak Avrupa’da zorlandığımız zamanlar oldu. Bulunduğumuz şehirlerdeki bölge halkının kendi restoranlarına teveccühü elbette ki daha fazlaydı. Stratejimizi çok doğru planlamak, pazarı iyi gözlemlemek zorundaydık. Çiğköfte yüksek besin değerine sahip doyurucu bir üründü ve bol yeşillikle tüketildiği için sağlıklı yemekler arasında kendine yer açabilirdi, bunu hızlı bir şekilde değerlendirdik, ürün konumlandırmasını bunu dikkate alarak yaptık. Ardından Avrupa’da gözde olan yüksek proteinli nohut köftesi Falafel’i pazara sunduk ve elbette ürünlerimize vegan sertifikası alarak bunun iletişimini yaptık. Bu bakış açısıyla birçok yeniliği gerçekleştirdik. Bayilerimize de tüketicilerimize de bu özelliklerimizi sürekli anlattık.

Bu emeklerimiz sonucunda şu anda restoran zinciri alanında Avrupa’da en fazla şube sayısına sahip Türk markasıyız. Bayilerimizin kayda değer bir kısmının birden fazla şubesi var. İşimizi layıkıyla yaptığımızın somut göstergesi olan bu sonuçları görmek bizim için son derece kıymetli. Sadece Türk nüfusunun yaşadığı değil ülkelerin kendi halklarının yoğun olarak yaşadığı bölgelerde de Avrupa’nın en büyükleri arasında olan 20’ye yakın alışveriş merkezinde de şubelerimiz bulunuyor.

“SAĞLIKLI YEMEK KATEGORİSİNDEYİZ”

Avrupa’da şu an ne durumdasınız? Ürünlerinize bu kadar rağbet gösterileceğini düşünmüş müydünüz?

İngiltere, Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda, Avusturya ve Macaristan’da 150 dolayında şube ile faaliyet gösteriyoruz. Çiğköftenin yüksek besin değerine sahip doyurucu bir ürün olması ve bol yeşillikle tüketilmesi, Falafel ürününün yıldız ürünler arasına gireceği vizyonuna erken sahip olarak bu konuda Ar-Ge’ye yatırım yapmış olmamız, Vegan İçli Köfte gibi ürünlerle lokal trendlere göre şekil alabilmemiz ve hızlı aksiyon almamız bizi bu noktaya ulaştırdı. Biz fine fast food olarak tanımlayabileceğimiz, hızlı ama sağlıklı yemek kategorisindeyiz. Avrupa’da sağlıklı beslenme bilinci çok daha yüksek olduğu için bu markamız açısından çok büyük bir fırsat. 2023 bizim ticaret hayatındaki 30’uncu yılımız. 20 yıl önce ürünlerimizin böyle ilgili göreceğini hayal etmedik elbette ama 10 yıl önce bu noktaya geleceğimizin işaretlerini artık görmeye başlamıştık.

Çiğköftem 2022 yılını nasıl geçirdi? 2023’ten beklentileriniz nelerdir?

Tüm dünyada yer alan ekonomik duraklama, Covid-19 virüsünün etkilerinin hala devam etmesi nedeniyle zorlu koşullarda çalıştık ama hem merkezi olarak hem de bayilerimiz açısından 2021’e kıyasla çok daha iyi bir yıl geçirdik. Sekiz ülkede faaliyet gösterirken bu sayıyı 10 ülkeye çıkardık. 2022’de Avrupa ve Türkiye’de 100’e yakın yeni şube açtık. 2023 için Avrupa’daki yeni şube hedefimiz 35-40 dolayında. Türkiye’de ve KKTC, Azerbaycan gibi yakın coğrafya ülkelerinde ise toplamda 80-90 arasında yeni şube açmayı hedefliyoruz. Faaliyet gösterdiğimiz ülke sayısını da 12’ye çıkarmak için çalışmalarımızı yürütüyoruz.

Söyleşi
Yorum Yaz