Gündem Koridoru

Ariş Pırlanta’nın asırlık öyküsü resmi olarak tescillendi

Türk mücevher sektörüne 116 yıldır hizmet eden Ariş Pırlanta, Yüz Yıllık Markalar Derneği’ne yapılan başvuru çerçevesinde değerlendirilmeye alınmıştı. Ortaya çıkan sonuca göre ‘Ariş’ markası asırlık geçmişi ile resmi olarak tescillendi.

6dk okuma
Türkiye'de İş Dünyası15.08.2022
Ariş Pırlanta’nın asırlık öyküsü resmi olarak tescillendi

Türk mücevher sektörüne 116 yıldır hizmet eden Ariş Pırlanta, Yüz Yıllık Markalar Derneği’ne yapılan başvuru çerçevesinde değerlendirilmeye alınmıştı. Ortaya çıkan sonuca göre ‘Ariş’ markası asırlık geçmişi ile resmi olarak tescillendi.

Yüz Yıllık Markalar Derneği’ne yapılan başvuru çerçevesinde Ariş Pırlanta’nın yüz yıllık bir marka olduğunun tescil süreci geçtiğimiz günlerde sonuçlandı. Değerlendirme sonrası 116 yıldır var olan köklü markaları bir araya getiren, marka değerlerini geçmişten geleceğe taşımayı amaçlayan Ariş markası asırlık geçmişi ile resmi olarak tescillenerek Türkiye’de sayısı çok az olan bir kategoride yer almaya başladı.

“Yüz yıllık markamızın tescillenmesinden mutluluk duyuyoruz”

Ariş Pırlanta’nın üçüncü kuşak yöneticisi ve Yönetim Kurulu Başkanı Kerim Güzeliş, dedesi Abdülkerim Güzeliş ile başlayan yolculuğun bu şekilde tescillenmesinden mutluluk duyduklarını belirterek, bir asırdan fazla bir zamandır hizmet veren Ariş’i geçmişten aldıkları güçle geleceğe taşıyacaklarını belirtti.

Güzeliş, “Ariş Pırlanta’nın kuyum sektöründeki yolculuğu 1900’lü yılların başına uzanıyor. O yıllarda dedemiz Abdülkerim Bey, Mardin'de kuyumculuk mesleğini icra ediyor ve bugün de koleksiyonlarımız arasında yer alan mükemmel Habbeler (top mücevher) yapıyordu.  Habbe o dönemin bugünkü tektaş gibi önem taşıyan, evlenecek kızlara verilen bir mücevherdi. Dedemiz o zamanki imkanlar çerçevesinde geliştirdiği tekniklerle Habbe’leri öyle güzel yaparmış ki yalnız Mardin'de değil Güneydoğu Anadolu'nun pek çok yerinden müşterileri varmış. Hatta ona Anadolu’da "çok güzel iş yapıyorsun, işin çok güzel, güzel iş yapan usta Abdülkerim Usta" diyorlarmış. Bizim Güzeliş soyadını almamızın sebebi de budur.

Bu şekilde başlayan ve babamla İstanbul’da devam eden yolculuğumuz 1984 yılında kurumsallaşma yolundaki adımlarımızla devam etti. O dönemin şartlarında bir farklılıkla, bir inovasyonla atılan temeller, geçmişten bugüne sektördeki pek çok ilklerle gelişti ve bizden sonraki kuşaklara aktarılacak.” şeklinde konuştu. Bir asırdan fazla bir zaman önce Mardin’in kültürel zenginliğinden güç alarak doğan Ariş Pırlantanın bugün dünya markası olma hedefine emin adımlarla ilerlediğini belirten Güzeliş, 2030 yılına kadar dünyaca bilinen bir marka olmayı hedeflediklerini belirtti.

Şirket Haberleri
Yorum Yaz