Söyleşi

Almanya dünyaya açılmak için doğru adres

Almanya dünya piyasalarına açılan önemli bir kapı. Bu sebeple birçok girişimci Almanya’da yatırım yapmak için kolları sıvadı. Peki bu süreçte nelere dikkat edilmeli? Almanya’da yatırım için doğru bölgeler ve en avantajlı sektörler hangileri? Yeni iş kuranlara yapılan mali destekler ve vergi kolaylıkları neler? Yatırımcıların merak ettiği tüm bu soruların yanıtını Berlin merkezli Başaran Rechtskanzlei & Unternehmensberatung’un sahibi Av. Prof. Dr. Funda Başaran Yavaşlar’dan alalım…

6dk okuma
Türkiye'de İş Dünyası22.03.2023
Almanya dünyaya açılmak için doğru adres

Almanya dünya piyasalarına açılan önemli bir kapı. Bu sebeple birçok girişimci Almanya’da yatırım yapmak için kolları sıvadı. Peki bu süreçte nelere dikkat edilmeli? Almanya’da yatırım için doğru bölgeler ve en avantajlı sektörler hangileri? Yeni iş kuranlara yapılan mali destekler ve vergi kolaylıkları neler? Yatırımcıların merak ettiği tüm bu soruların yanıtını Berlin merkezli Başaran Rechtskanzlei & Unternehmensberatung’un sahibi Av. Prof. Dr. Funda Başaran Yavaşlar’dan alalım…

Vergi Uzmanı ve Almanya’da yaşayan bir hukukçu olarak Türk-Alman vergi sistemini karşılaştırabilir misiniz?

Her iki ülkenin hukuk sistemi birbirine yakındır. Çünkü, her ikisi de Kıta Avrupası Hukuk Sistemi’ne dahil olduklarından, temel ilkeleri aynıdır ve yazılı kurallar önemlidir, yargıcın hukuk yaratma yetkisi sınırlıdır. Vergi hukukuna gelince, Türkiye’deki üç önemli vergi kanunu, ki bunlar Vergi Usul Kanunu, Gelir Vergisi Kanunu ve Kurumlar Vergisi Kanunu’dur, Almanya’dan alınmışlardır. Bu nedenle, taşıyıcı ilkeler, temel kurallar ve genel yaklaşım konusunda iki sistem birbirinden çok uzak değildir. Ancak, hukuk yaşayan bir canlı gibidir. Ortaya çıkan yeni ihtiyaçlara, toplumdaki değişime göre o da değişir. Söz konusu yasalar zaman içinde hem Almanya’da hem de Türkiye’de bazen farklı bazen de uluslararası gelişmelere paralel olarak aynı yönde değişmişlerdir. Her iki ülkede de vergi yasaları karmaşık, maddeleri kimi zaman çok uzun, istisnanın istisnasının istisnasını öngören kurallara sahiptirler.

Ancak, Almanların genelde daha fazla detay sevdiğini ve derine indiğini söylemek yanlış olmaz. Bir de şunu da unutmamak gerekir: bir yasa birebir aynı olsa dahi, o yasanın nasıl uygulandığı çok önemlidir. Aynı kural, uygulayıcının anlayışına göre, ki uygulayıcıdan kasıt önce hükümet sonra da vergi idaresidir, farklı şekilde yorumlanıp, uygulanabilir. Nitekim bunu görmekteyiz.

ALMANYA, ÜLKEYE FAYDA SAĞLAYACAK İŞLERİ DESTEKLİYOR

Türkiye’den Almanya’ya yatırım yapmak isteyen girişimciler, işletmeler Almanya’da iş kurarken nelere dikkat etmeliler, süreç nasıl olmalı?

Tabii ki öncelikle nerede, hangi sektörde, ne yapılmak istendiğine karar verip, iyi bir iş planına sahip olmalıdırlar. Belli büyüklükteki yatırımlar için, önce bir fizibilite çalışması yaptırmak yararlı olacaktır. Bu temel kararlar alındıktan sonra, hukuki süreç işlemeye başlar. Bunun en başında da firmanın tipi, başka bir deyişle hukuki şekli gelir. Firmanın bir şahıs işletmesi ya da şahıs şirketi mi yoksa bir sermaye şirketi mi olacağı önemlidir. Almanya’da 1 Avro’luk ana sermaye ile dahi şirket kurmak mümkündür. Ancak, özellikle işletmenin sahibinin ya da ortaklı bir yapı olacaksa ortakların sorumlulukları ile vergilendirmeyle ilgili konular, işletmenin hukuki şekline göre değişiklik gösterir.

Girişimcinin ihtiyaçlarına cevap verecek, avantajlı bir işletme tipinin seçilmesini takiben, şirket sözleşmesi hazırlanır. Bunu notere başvuruyla birlikte şirketin kuruluş aşaması izler. En son vergi idaresine başvuruyla süreç tamamlanır. Bu arada, eğer Almanya’da işin başında bulunulacak ya da sık sık gelinecekse, aynı zamanda oturum izni ile ilgili olarak gerekli başvuru ve çalışmayı yürütmek gerekecektir.

Almanya’da iş kuranlara sağlanan mali destekler ve vergi kolaylıkları gibi avantajlar var mı? Varsa nelerdir?

Almanya’da, kendi politikalarına ve bu bağlamda önceliklerine göre, ülkeye yarar sağlayacağına inandığı işleri desteklemektedir. Bu destekler, üç düzeyde karşımıza çıkaralar: Almanya Avrupa Birliği (AB) üyesi olduğundan AB düzeyinde, federal devlet düzeyine ve eyaletler düzeyinde. AB düzeyinde, örneğin küçük ve orta ölçekli işletmelere, yani en fazla 250 çalışanı olup, yıllık cirosu 250 milyon Avro’yu aşmayan işletmelere tanınan ve kural olarak 500 bin Avro ile 2,5 milyon Avro arasında değişen miktarların verildiği destek programı anılabilir. Federal düzeyde ve eyaletler düzeyinde teşviklere gelince; öncelikle Almanya’nın federal bir cumhuriyet olduğunu hatırlamak gerekir. Bunun anlamı, federe devletlerin, yani eyaletlerin de belli konularda söz söyleme yetkisine, bazı konularda ise tek başına düzenleme yapma ve karar verme yetkisine sahip olduklarıdır. Bu bağlamda, federal devlet düzeyinde, start-up işletmeler dahil küçük ve orta ölçekli işletmelere bilgi ve iletişim teknolojisi, üretim teknolojisi, çevre koruması gibi alanlarda verilen ve harcamaların yarısını karşılayacak düzeyde bir miktarın hibe olarak verildiği destek programı örnek olarak gösterilebilir. Şu da belirtilmelidir ki; Almanya’da 2022 sonundan itibaren SPD (Sosyal Demokrat Parti), Yeşiller ve FDP’den (Özgür Demokratik Parti) oluşan bir koalisyon hükümeti iş başındadır. Bu hükümet, sosyal açıdan da liberal açıdan da girişimcileri desteklemektedir. 2023 başından itibaren, çevre dostu inşaatlarda amortisman yükseltilmiş, fotovoltaik enerji yatırımı işletmelerinin kazançları belli bir miktara kadar vergi dışı bırakılmıştır

Artan enerji fiyatları nedeniyle yatırım alanında enerji yoğun çalışan şirketler desteklenmiş, küçük ve orta ölçekli bira işletmelerine yönelik olarak bira vergisi oranları kalıcı olarak indirilmiş, gastronomi sektöründe gıda ve içecekteki KDV yüzde 7’ye indirilmiş, çiftçiler için Katma Değer Vergisi Kanunu’nda iyileştirmeler yapılmıştır. Eyaletler düzeyinde destekler ise, eyaletten eyalete değişmektedir. Bu bağlamda, özellikle Berlin eyaletindeki destekler çeşitli ve caziptir. Start-up işletmelere özel bir önem verilmektedir. 10 bin Avro’dan 380 bin Avro’ya kadar değişik konu ve aşamalarda destekler mevcuttur.

“ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME ANLAŞMASI”

Almanya’da uygulanan çifte vergilendirme nedir? Bir kişi hem Türkiye’de hem de Almanya’da yatırımda/faaliyette bulunduğunda, iki ülkede de vergi ödeyecek mi?

Bir kişinin ya da tüzel kişinin hem Türkiye’de hem de Almanya’da faaliyet göstermesi ve gelir elde etmesi halinde, aynı gelir üzerinden iki defa vergi ödemesini önlemek üzere Türkiye ile Almanya arasında “çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması” yapılmıştır.

Bu anlaşma sayesinde, iki devlet, gelirin türüne göre vergilendirme yetkisini aralarında paylaşmışlardır. Örneğin, kira geliri gayrimenkulün bulunduğu devlet tarafından vergilendirilirken, serbest meslek kazancı kural olarak mükellefin mukimi olduğu devlet tarafından vergilendirilir. Her iki ülkede de geliri olan yatırımcıların, fazla vergi ödememek için bu anlaşma hükümlerini iyi bilmeleri gerekir

Almanya’da Türkiye gibi vergi afları oluyor mu? Bu konuda girişimcilere neler önerirsiniz?

Hayır, olmuyor. Almanya’da, 1913 ve 1949 arasında dokuz vergi affı olduğu belirtiliyor. Bu yılların savaş ve ekonomik sıkıntılarla geçen zor yıllar olduğunu unutmamak gerek. Daha sonra, tespit edebildiğim kadarıyla, 1990 yılında sadece faiz gelirleriyle sınırlı bir vergi affı, 2003’de (1993-2002 arasına yönelik) bir genel vergi affı, 2013’de sağlık sigortalarının yurt dışındaki eczanelerden aldıkları ürünler için sınırlı bir KDV affı, ve 2014’de de yurt dışından emekli aylığı alanlar için bir vergi affı getirilmiş. Görüldüğü üzere, 1950’den bu yana toplam dört vergi affı var ve bunlardan sadece bir tanesi genel vergi affı. Pandemi döneminde dahi bir vergi af getirilmediği gibi bunun lafı dahi edilmedi. Dolayısıyla, girişimcilere tavsiyem, vergi affı çıkar gibi beklentiler içine asla girmemeleridir.

Türkiye’de açıklanan vergi affı konusunda görüşünüz nedir? Ayrıca ülkemizde vergi sisteminde ne gibi düzenlemeler yapmak gerekiyor?

Vergi, işletmeler bakımından bir maliyet unsurudur. Dolayısıyla, vergi kaçıranlara getirilen af, dürüst mükellef aleyhine olacak şekilde ticari rekabeti bozar. Dürüst davranan mükellef, dürüst davrandığı için zararlı çıkmış olur. Türkiye’deki gibi afların artık neredeyse her 1,5 yılda çıktığı durumda ise, bu dürüst işletmeler üzerinde dayanılmaz bir baskı yaratır ve o işletmeler de kendilerini korumak amacıyla vergi kurallarına aykırı davranmaya başlayabilirler. Bu ise, vergi ahlakı konusunda toplumun büyük kısmında önemli bir erozyon yaratır. Ayrıca, vergi afları kayıt dışılığı da destekler. Devletin büyük vergi kaybı, ki bunun anlamı kamu geliri azalmasına bağlı olarak kamu hizmetlerinde azalmadır, toplumsal refah kaybına yol açar. Kısaca, vergi aflarında kazanan aslında yoktur. Bu nedenle de, savaş ya da pandemi gibi toplumun büyük kısmının mali gücünün zarar gördüğü ve çok azaldığı dönemler hariç, vergi affı asla düşünülmemelidir. Ülkemizde vergi sisteminde ne gibi düzenlemeler yapılmalı sorusu çok kapsamlı bir konu. Ancak, kısaca, bütüncül bir yaklaşımla vergi reformu yapılması ve vergi aflarından derhal vazgeçilmesi gerektiğini söyleyebilirim.

Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?

Almanya, gerek dünyada ve gerek Avrupa Birliği içinde pek çok açıdan karar vericiler arasında bulunan bir ülkedir. Coğrafi açıdan, Avrupa’nın ortasındadır, pek çok ülkeyle sınırı vardır. Nüfusu yaklaşık olarak Türkiye kadardır, toprak bakımından ise pek çok Avrupa ülkesinden daha büyüktür. Avrupa’nın en büyük ekonomisine sahiptir. Buna karşılık, 2022 itibariyle toplumda yaş ortalaması 44,7’dir, bu nedenle de sürekli göç almaktadır. Göç Almanya’nın bir gerçeği olduğundan, yabancılara ve yabancı girişimcilere ilişkin kurallar sürekli bir gelişim içindedir. Kapılar, Almanya’ya katkı yapacak tüm girişimcilere açıktır ve destek mevcuttur. Tüm bunlar alt alta konulduğunda, Almanya sadece Avrupa Birliği’ne değil, aynı zamanda dünyaya açılma ve yatırım bakımından son derece doğru bir ülkedir.

Söyleşi
Almanya'da İş Dünyası
Yorum Yaz