Söyleşi

446 kilometrelik gastronomi otoyolu

Dünyada eşi benzeri olmayan bir ülkeye benzeri olmayan bir sistemle giriş yapan “Oksijen Tesisleri”, hali hazırda şu an 29 tesiste 160 mağaza ile kullanıcılarına hizmet veriyor. İstanbul-İzmir Otoyolu’nun Oksijen yatırımlarıyla birlikte 446 kilometrelik bir gastronomi otoyolu haline geldiğini dile getiren Otoyol Yatırım ve İşletme A.Ş. Oksijen Tesisleri Genel Müdürü Alp Gürdil, önümüzdeki beş yılda yapılacak yatırımlarla var olan hacmi iki katına çıkarmayı hedeflediklerini söylüyor…

6dk okuma
Türkiye'de İş Dünyası16.07.2022
446 kilometrelik gastronomi otoyolu

Dünyada eşi benzeri olmayan bir ülkeye benzeri olmayan bir sistemle giriş yapan “Oksijen Tesisleri”, hali hazırda şu an 29 tesiste 160 mağaza ile kullanıcılarına hizmet veriyor. İstanbul-İzmir Otoyolu’nun Oksijen yatırımlarıyla birlikte 446 kilometrelik bir gastronomi otoyolu haline geldiğini dile getiren Otoyol Yatırım ve İşletme A.Ş. Oksijen Tesisleri Genel Müdürü Alp Gürdil, önümüzdeki beş yılda yapılacak yatırımlarla var olan hacmi iki katına çıkarmayı hedeflediklerini söylüyor…

Seyahat ve gastronomiyi bir araya getiren Oksijen Tesisleri’nin yola çıkış hikâyesini, yatırım büyüklüğü ve şu andaki hacmiyle ilgili bilgileri aktarabilir misiniz?

Oksijen markası adı altında topladığımız tesisleri, seyahat edenlerin gönül rahatlığıyla gelebilecekleri ve yeme-içmeden yöresel ürünlere, ünlü markaların satış noktalarına, aradıkları her şeyi bulabilecekleri dinlenme tesisleri olarak tasarladık. Tamamen müşteri odaklı çalışan Oksijen’lerin işletme modelinin benzeri dünyada yok. 29 tesiste 160 mağaza ile hizmet veriyoruz. Tesis sayısı 33’e çıkacak. Müşterilerimizin şehirde beğendikleri her şeyi bulabilecekleri bir model tasarlarken, her bir tesisin bulunduğu bölgede yaşayan insanların da buradan yararlanmasını hedefledik. Modelimizin başarısında farklı lezzetleri bünyesinde barınmasının da katkısı oldu. Bugün Oksijen Tesisleri, İstanbul-İzmir Otoyolu’nun Türkiye’nin her bölgesinden lezzetlerin sunulduğu 446 kilometrelik bir gastronomi otoyolu haline geldi. Üstelik sadece İstanbul ve İzmir arasındaki yöresel lezzetleri değil, Türkiye’nin birçok noktasından yöresel lezzetleri tesislerimize taşıdık. Oksijenlerin toplam satış hacmini 5 yılda enflasyondan arındırılmış şekilde yüzde 100 daha artırmayı planlıyoruz. Yani hedefimiz iki katına çıkartmak. Bunun için de bazı yeni yatırımlar yapacağız. Öncelikli ve ilk adım olarak mevcut Oksijen Tesisleri yeni yatırımlarla ortalama yüzde 30 oranında büyütülecek.

TESİSLERDEKİ TÜM DÜKKANLAR BİRBİRİNDEN FARKLI

Türkiye’nin pek de alışık olmadığı farklı bir AVM, perakende alışveriş konseptini de harekete geçirmiş oldunuz aslında. Konsepte karşı ilgi nasıl? Yatırımcılar nasıl karşılıyor proje fikrini?

Oksijen konseptinin başarısında, işe başlarken yıllara dayanan deneyimizle yaptığımız doğru shop mix de etkili oldu. Hiçbir Oksijen Tesisi’nde kahve dışında tıpa tıp aynı konsepte sahip dükkan yok. Kahvenin istisnası ise çok fazla talep edilen bir ürün olması. Oksijen Tesisleri’ni diğerlerinden ayıran bir başka özellik de, 446 kilometrelik yol boyunca sanki bir şehir içerisindeki alışveriş merkezlerinde yaşamış olduğunuz deneyimin hemen hemen aynısını yaşayabileceğiniz bir ortam bulunmasıdır. Yaklaşık 70'in üzerinde uluslararası ve ulusal markalarımız var. Oksijen Tesisleri’nde yer almak isteyen başka markalar da var sırada.

Türkiye perakende sektörünün gelişmişliğine genel bir gözle bakacak olursak, globale kıyasla nasıl bir yerdeyiz? Türkiye’nin en güçlü olduğu sektörlerin başında hiç kuşkusuz ki perakende sektörü geliyor. Oksijen Tesisleri’nde oluşturduğumuz doğru planlama sonucu sunduğumuz ziyaretçi potansiyeline bakıldığında, tesislerdeki perakendeciler iş hacminden memnun. Otoyoldan geçen her 100 kişiden 43’ü Oksijenler’de mola veriyor. Hedefimiz; bu oranı yüzde 60’a çıkartmak. Mevcut perakendeci müşterilerimiz, para kazandıkları için bundan sonraki noktalarda da yer almak istiyorlar. 2019’da yaklaşık 13 milyon olan ziyaretçi sayısı 2020’de yaklaşık 20 milyona, 2021’de ise 50 milyona ulaştı.

TÜRKİYE LEZZETLERİNİN BULUŞMA NOKTASI: OKSİJEN TESİSLERİ

Sizler tabi gastronomi anlamında da büyük markalara yer veriyorsunuz. Hatta fast food kültürüne yeni bir boyut kazandırıyorsunuz. Özellikle yiyecek içecek kategorisinde hizmet verecek markaları belirlerken nelere dikkat ediyorsunuz?

Oksijen Tesisleri, her bir tesiste aynı hizmet kalitesi sunulacak şekilde tasarlandı ve tek bir merkezden yönetiliyor. Hijyenden kaliteye ve gıda güvenliğine her konuda yüksek standartlarımız bulunuyor. Bu standartları karşılayan markalarla çalışıyoruz ve markalarımız da bu konudaki titizliğimizi paylaşıyorlar zaten. Ayrıca hijyen, kalite ve gıda güvenliği konusundaki hassasiyetimiz sadece büyük markalarla sınırlı değil. Hangi Oksijen’e giderseniz, orada farklı bir yöreye yönelik Anadolu lezzetlerini bulabilirsiniz. Tamamen otantik ve başka yerde bu çeşniyi bu zenginlikte yakalayamadığınız yöresel ürünler bunlar. Hem de bu ürünlerin hijyenik koşullarda ve gıda güvenliğinin gereklerine titizlikle uygulanarak üretildiğinden emin olabilirsiniz. Oksijen Tesisleri’ndeki işletmeler belli standartlarda ürün satıyorlar. İmzalanan sözleşmelerde tek tek ürün gruplarının tanımı yapılıyor. Ürün listesinin dışı-na çıkılamıyor. Denetim ekiplerimiz de bulunuyor.

Yerel bölge markalarına ve istihdama katkınız da tebrik edilesi. Yerel kalkınmaya yönelik gerçekleştirdiğiniz katkıdan da bahsedebilir misiniz? Bölge entegrasyonunuz nasıl?

İlk başta bu tesisleri ve konsepti planlarken her bölgeye Türkiye’nin meşhur lezzetlerini yapan yöresel veya ulusal markaları getirdik. Dolayısıyla bu süreci artık yavaş yavaş tamamladık. Tesislerin sadece bulunduğu bölgeyle entegrasyonu değil, Türkiye genelindeki tüm yöresel lezzetlerle entegrasyonu bulunuyor. Gümüşhane’den Köme’yi özel bir yerden getiriyoruz. Bolu Mengen Soframızda da bunun örneklerini görebilirsiniz.

Bursa bölgesiyle bağlantılı olarak Balıkesir’in tüm ürünlerini, Höşmerim’den Çanakkale’nin Peynir Tatlısı’na kadar bütün yerel lezzetleri bulabilirsiniz. Bunların tümü taze, günlük tedarik ediliyor. Bu açıdan fevkalade zengin bir mutfak olduğu kadar, üreticiye de zengin bir pazar fırsatı sunuyoruz. Tesislerimizde yaklaşık 3 ile 6 bin arasında kişi çalışıyor. Uluslararası markaların deneyimlerinden otoyolun geçtiği il ve ilçelerdeki insanların faydalanmasını sağlamak fevkalade önemli. Gebze, Yalova, Altınova, Orhangazi, Gemlik, Bursa, Karacabey, Balıkesir, Susurluk, Manisa, Soma, Savaştepe ve İzmir çıkışına kadar giden bütün bölgeleri kapsayan bir otoyoldan bahsediyoruz. Bu bölgelerdeki yaşayan gençlerin de tesislerdeki çalışma olanaklarından faydalanabilmesi bizi fevkalade memnun ediyor. Oksijen Tesisleri’nde satılan Anadolu lezzetlerinin de bir markalaşma süreci başladı. Tesislerimizdeki firmaların çoğu artık kendi özgün markasıyla üretim yapıyor. Bunda da ciddi boyutlara ulaşan markalarımız oldu. Türkiye’nin farklı bölgelerinde lezzetleri kendileri işleyip, paketleyip müşterilerine sunmaya başladılar. Bunun da ekonomiye çok büyük bir katkısının olduğunu düşünüyorum.

YÖRE HALKININ EĞİTİMİNE DE KATKI SAĞLANIYOR

Sürdürülebilirlik kavramı her geçen gün çok daha büyük önem kazanıyor. Sizler bu anlamda işletmelerinizin genelinde bu kavramı iş süreçlerinize nasıl dahil ediyorsunuz?

Oksijenler Tesisleri’nin planlama aşamasından itibaren çevreye uyumlu olmasına yönelik kararlar verildi. Tüm alt ve üst yapı çalışmaları da bu yöne uygun yapıldı. Her pazartesi operasyon yürütme kurulu toplantımızı farklı bir Oksijen Tesisi’nde yapıyoruz. Bu toplantılarda hem kendi planlarımızı konuşuyoruz hem de perakendecilerimizi dinleme fırsatımız oluyor. Biz, perakendecilerin sadece kendi işlerine odaklanmalarını istiyoruz.

Bizim iki müşterimiz var. Biri yoldan gelenler, diğeri de perakendeciler. Perakendecilerden isteğimiz kendi branşlarında tecrübelerini sahaya yansıtsınlar. Diğer detaylarla uğraşmasınlar. Peyzajdan elektrik ve suya tüm altyapıyı biz sağlıyoruz. Atık su arıtma tesislerimiz var. Teknik ekipmanların bakım ve onarımlarını yapıyoruz. Güvenlik konusuna çok önem veriyoruz. Bin 300’e yakın güvenlik kameramız var. Başıboş hayvanları modern yöntemlerle toplayıp barınaklara teslim ediyoruz. Denetim ekibimiz ile 365 gün tüm işletmeleri ve tesisleri, temizlik, güvenlik, teknik, işletim ve müşteri gözüyle denetliyoruz. Mağazalardaki ürünlerin, son kullanım tarihine kadar tüm kontrolleri yapıyoruz. Pazarlama ve tanıtım faaliyetlerine önem veriyoruz. Yerel ve global zincirlerin eğitim programları sayesinde yöre halkının eğitimine katkı sağlıyoruz.

Söyleşi
Yorum Yaz